İsimsiz : Güzelim ne yapıyorsun?
Leyla : Temizlik yapıyorum canım
İsimsiz : Ne temizliği?
Leyla : Bahar temizliği
Leyla : Yerler, cam, kapı, baca aklına ne gelirse
İsimsiz : Anladım işin çoksa istersen sonra konuşalım?
Leyla : Yok hayır ara vermek zorunda kaldık zaten
İsimsiz : Neden bir şey olmadı değil mi?
Leyla : Hayır hayır endişelenme
Leyla : Evde cam temizleyici ve çamaşır suyu bitmiş annem markete gitti
İsimsiz : O adam peki?
Leyla : İşte çalışıyor
İsimsiz : Hmm
İsimsiz : Peki görüntülü arayabilir miyim?
Leyla : Şimdi şuan mı?
İsimsiz : Evet
Leyla : Perişan haldeyim ama
İsimsiz : Olsun seni görmek istiyorum
Leyla : Pekala, 1-2 dakika içinde arayacağım seni
İsimsiz : Bekliyorum.
×××
Oğuz'un mesajına görüldü atıp perişan halime baktım. Altımda şort, üzerimde ise sıfır kollu tarzında bir atlet vardı. Kıvırcık saçlarım ise temizlik yapmaktan birazcık kabarmışlardı ama çok da kötü durmuyordu.
Şuan, bir şey yapamayacağımı farkedip telefonu elime aldım ve WhatsAppa girip Oğuz'u görüntülü aradım.
Saniyeler içerisinde telefon açıldığında utandığımı hissediyordum.
Oğuz'un bakışları üzerimde gezindiğinde yutkundu. "Çıplak dursaydın daha iyiydi evde atletle durulur mu Leyla?"
"Ama hava çok sıcak"
Boynum tamami ile açıktı Allah'tan dekolte vermiyordum. "Rüzgar vurur hasta olursun"
"Hava günlük güneşlik bak" dediğimde telefonu arka kameraya aldım ve perdeleri sökülmüş camdan günlük güneşlik havayı gösterdim.
"Leyla!" Birden Oğuz, sesini yükselttiğinde telefonu ön kameraya geri aldım. "Ne oldu?"
"Güzelim bu camlarda perde yok" dediğinde kaşlarımı çattım. "Evet de ne alaka şimdi?"
"Senin üzerin çıplak" derken sabır çekiyor gibiydi. "Oğuz üzerim çıplak değil sadece boynum ve kollarım açıkta"
"Lütfen" derken sesini yumuşattı. "Üzerine hırka gibi bir şey alır mısın?"
"Neden?" Dedim şok olmuş bir şekilde.
"Leyla birisi görebilir"
"Oğuz olabilir, temizlik yapıyorduk sonuçta"
Beni tınlamayıp sordu. "Altında ne var?"
"Şort" dedim hiç düşünmeden. Beni sinirlendirmeye başlamıştı. Eliyle yüzünü sıvazlamaya başladığında tavana kısa bir bakış attı. Sanırım Allah'tan sabır diliyordu.
"Beni sinirlendirmeye mi çalışıyorsun?"
"Oğuz ev halim bu sence de normal değil mi?"
"Normal tabiki de ama perdeler yok!" Dedi sesini yükseltip sitem ederek. "Elin adamı seni bu halde niye görsün?"
Güldüm. Sinirlenmemeye çalışarak derin bir nefes aldım. "Oğuz tamam kapatalım bu konuyu birazdan annem gelecek ve senin yaptığın muhabbete bak"
"Seni düşünüyorum" dedi masum bir şekilde.
"Anlıyorum ama karışmamı sevmiyorum biliyorsun"
"Haklısın"
Bir süre sessiz kaldığımızda yüzünü inceleme fırsatı daha yeni bulmuştum. "Sen sakal mı bırakıyorsun?" En son buraya geldiğinde sadece yeni çıkmaya başlamış tek tük sakalları vardı ama şimdi fazlasıyla çıkmıştı.
"Yok ya kestirmeye vaktim olmuyor"
"Böyle de fena olmamış" diye mırıldandım cilve yapar gibi. Gerçekten de yüzüne farklılık katmıştı ve daha da karizma olmuştu.
"Gerçekten mi?" Diye sordu hayretle. "Evet, adam olmuşsun"
Kahka attı. "Eyvallah güzelim"
Kahka atması kalp atışlarımı hızlandırmıştı. Onun bu hallerine içim giderken oturduğum koltukta arkama yaslandım ve hafif bir şekilde yan dönüp kafamı yatırdım.
Oğuz da benim yaptığımın aynısını yapıp kafasını yan yatırdığında öyleyece birbirimizi izlemeye başladık.
Bakışları yüzümün her bir karesinde gezinirken saçlarımda takılı kaldı. Tebessüm ederek dudaklarını araladı. "Saçların böyle daha iyi"
Elimi hafif kabarmış saçlarıma attım. "Sorma bakması çok zor"
"Ben bakarım her gün, zevkle"
"Emin ol 2 güne bırakırsın"
"Evlendiğimizde görürsün" dediğinde kalakaldım. Kaşlarım yavaşça çatılırken ne diyeceğimi bilemedim.
"Evlendiğimizde mi?"
Kafasını salladı. Gülüşü genişlerken hayal eder gibi konuştu. "Evet. Düşünsene sabah uyanıyorum yanımda sen varsın. Akşam gözlerimi seninle kapatıyorum. Bu... Dünyanın en güzel şeyi olabilir herhalde"
Yanaklarım yanmaya başlarken kıkırdadım. "Evleneceğimizden eminsin yani?"
"Tabiki de evleneceğiz"
"Saçlarıma da bakacaksın?"
"Her gün" diye cevapladığında o an ne kadar şanslı biri olduğumu düşünmüştüm. Oğuz, gerçekten çok güzel seviyordu ve bu beni bulutların üzerindeymişim gibi hissettiriyordu.
Ben daha bir şey diyemeden evin kapısı anahtarla açıldığında hemen yerimde doğruldum. Annemin geldiğini farkettiğimde Oğuz'a son bir bakış attım.
"Annem geldi, kapatmam lazım" durdum ve devam ettim. "Seni seviyorum"
Oğuz, otuz iki diş gülümserken aynı şekilde karşılık verdi. "Bende seni seviyorum kıvırcık"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIVIRCIK || texting
General Fiction(TAMAMLANDI) Leyla : Seni merak ediyorum. Leyla : Bu yüzden de, seni aramaya çalışacağım Leyla : Ve eğer seni bulursam o zaman karşıma çıkacaksın ve anlatman gerekenleri anlatacaksın Leyla : Söz mü? İsimsiz : Üzülsem mi sevinsem mi bilemedim. İsimsi...