KIVIRCIK || texting

45. Bölüm

"Anne!"

Salona annemin yanına gittiğimde, annem bakışlarını televizyondan çekip bana dikmişti. "Bizimkilerle buluşacağım. 1-2 saate gelirim"

"Derslerini çok boşladın farkında mısın Leyla?"

Ofladım. "Hayır boşlamadım, hala düzenli olarak dersime çalışıyorum"

Annem, tek kaşını kaldırıp bana baktığında kafasını salladı. "Baban bu durumdan şikayetçi haberin olsun"

"Onun şikayetçi olup olmaması benim umrumda bile değil"

"Ne zaman kabulleneceksin onu?"

Bakışlarımı kaçırdığımda anneme saygısızlık etmemek için laflarımı yuttum. "Hiç bir zaman"

Kapı ağzında durmayı bırakıp geri odama döndüğümde konuştuğumuz konu morelimi yerle bir etmişti. Düşen modumla gardırobumdan uygun kıyafetler seçtiğimde çok geçmeden giyindim.

Kerem, Irmak, Mert ve biricik sevgilim Oğuz ile buluşacaktım. Aynanın karşısına geçtiğim an telefonum ötmeye başladığında kimin aradığına baktım.

İsimsiz arıyor...

Okuduğum isim beni gülümsetirken çok bekletmeden aramayı cevaplandırdım. "Alo kıvırcığım"

"Efendim canım?"

Oğuz'un burnundan hafif bir şekilde güldüğünü duyduğumda kıkırdadım. "Buluşacağımız yere kız kardeşim de gelse bir sorun olur mu?"

"Hayır tabiki ne sorunu çok sevinirim, hem tanışmış oluruz" daha sonra tereddütle devam ettim. "Yani bizi biliyor değil mi?"

"3 senedir haberdar. Merak etme"

Gözlerim fal taşı gibi açıldığında şaşkınlıkla konuştum. "Bu kadarını beklemiyordum"

"Öyle. Asu, benim her şeyimi bilir"

"Ne güzel, aranız iyi o zaman?" dediğimde bir yandan da hazırlanmaya devam ediyordum.

"Kendisi biraz huysuzdur ama güzel anlaşırız"

"Görücez bakalım" gülerek konuştuğumda kendi kendime mırıldandım. "Saçlarımı toplasam mı ya?"

"Hayır hayır, lütfen saçların açık kalsın. Öyle çok güzeller"

"Saçlarımı benden daha çok seviyorsun resmen"

"Sana ait olan her şey çok güzel"

Yanaklarımın yanmaya başladığını hissettiğimde boğazımı temizledim. "E o zaman birazdan görüşürüz Oğuzcum"

"Görüşürüz sevgilim"

Yüzümdeki sırıtışla birlikte telefonu kapattığımda evden çıkmak için hazırdım. Anneme çıktığıma dair haber verdikten sadece 10 dakika sonra kafeye gelmiştim bile.

Gözlerim bizim tayfayı ararken Mert ve Irmak'ı görmemle yanlarına ilerledim. Çok geçmeden Irmak beni farkettiğinde gülümsedi. "Hoş geldin canım"