13. Bölüm

1.5K 66 17
                                    

"Gençler, haftaya sınavlarımız başlıyor biliyorsunuz ki, hemen zil çalmadan sorumlu olacağınız sayfaları söylüyorum"

Elim boynumdaki kolyeyle oynarken hocanın söylediği sayfaları işaretlemeye çalıştım.

"Güzel çalışın gençler, ben şimdiden başarılar diliyorum"

Zil çalarken Edebiyatçı sınıftan çıktıktan sonra kitabın kapağını kapatıp yanımda uyuyan Irmak'ı dürttüm.

Irmak refleks olarak birden kalkınca kıkırdadım. "Zil çaldı"

"Of Leyla napim yani çaldıysa?"

Irmak onu uyandırmamın siniriyle tekrar kafasını sıraya koyacak onu tuttum. "İsimsizi bulmamız gerekiyor, lütfen"

"Ooo 2 haftanın sonunda doğru kararı verebilmişsin, tebrik ediyorum" Irmak'ın söylediklerine göz devirdim. "Boş yapma hadi"

Irmak, saçını başını düzeltip ayaklandığında Kerem yanımıza gelmişti. Kerem ve Mert başka şubede oldukları için sürekli yanımıza gelmek zorunda kalıyorlardı.

"Aa Kerem gelmiş" Irmak, Kerem'e gülümsediğinde ona, "Hoşgeldin Kerem" demiştim.

"Hoşbulduk" daha sonra Kerem'in gözleri boynumdaki kolyede takılı kaldığında kaşlarını çattı. "Kolyeyi ilk defa görüyorum, yeni mi aldın?"

Genişçe gülümseyip kafa salladım. "İsimsiz aldı, üzerinde babamın ölüm tarihi yazıyor"

Kerem'in yüz ifadesi değişirken bundan bahsederken bile İsimsiz'e olan merakım giderek artıyordu. "Öyle mi?"

"Her neyse, bizim Irmakla gitmemiz gerekiyor. Öğle arası görüşürüz"

Irmak'ı çekiştirdiğimde nihayet sınıftan çıkabilmiştik. "Kerem'in halini hatrını sorsaydım bari"

"Her gün görüyorsun zaten, şimdi daha önemli işlerimiz var"

"Leyla" birisi ismimi seslendiğinde durup arkamı döndüm. "Konuşabilir miyiz biraz?"

Atakan'ı gördüğümde kaşlarımı çattım. "Benim de zaten tuvalete gitmem gerekiyor, gelirsin yanıma canım" Irmak yanımdan ayrıldığında onu takmadım.

"Benim seninle konuşacak bir şeyim yok" oradan ayrılmayı düşünüyordum ki bileğimde hissettiğim parmaklar buna engel olmuştu.

Bileğimi ondan hızlıca çektim. "Leyla lütfen konuşalım"

"Tamam, söyle dinliyorum"

"Ben gerçekten vicdan azabı çekiyorum"

"Yakalandığın için mi?" Alayla verdiğim cevapla beni duymayıp elini kaldırdığında korkup bir adım geri çekildim.

"Korkma, bir şey yapmayacağım"

Kaldırdığı elini çıplak koluma koyup okşadığında ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum.

"Ben seni sevmekten hiç vazgeçmedim Leyla, o gün kafam yerinde değildi sana yemin ediyorum"

"Off sıkıldım ben bu açıklamalardan, aynı şeyi söyleyip duruyorsun. Ben artık seni sevmiyorum duydun mu beni? Bi daha beni sakın rahatsız etme"

Kendimi ondan çekip arkamı döndüm ve biraz ilerlediğimde duyduğum sözlerle kalakaldım. "Ona mı aşıksın yoksa?"

"Neyden bahsediyorsun sen?" Yüzümü ona döndüğümde gülmüştü. "Kimden bahsettiğimi sen çok iyi anladın. Şerefsiz geldi bana senden uzak durmam gerektiğini zırvaladı. Ne kadar komik"

KIVIRCIK || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin