KIVIRCIK || texting

67. Bölüm

Uzun ve güzel bir bölümle geldiimm!

×××

"Leyla, biz çıkıyoruz bir kaç güne döneriz!"

Sarsak adımlarla odamdan dışarıya çıkıp kapının önünde duran annem ve yanındaki kocasına kısa bir bakış attım. Elindeki küçük valizler ile bekliyorlardı.

"Tamam" diyebildim sadece. Annem ile kocası benimle vedalaşıp evden çıktığında arkalarından kapıyı usulca kapatıp evin sessizliğini dinledim bir kaç saniyeliğine.

Biricik babam (!) Annem ile bir kaç günlüğüne tatile gitmek istemişler. Nereye gittikleri hakkında en ufak bir fikrim bile yok. Şehir dışına gittiklerini tahmin ediyordum.

Annemin benden uzaklaştığını düşünmeye başlamıştım. Tatile gideceklerini bana dün akşam söylemişti ve benim gelip gelmemem ile ilgili hiç bir şey sormamıştı.

Salona geçip koltuğa boylu boyunca uzandım. Bir kaç günlüğüne evde yalnız kalmak iyi olabilirdi. Zaten sınava girdikten sonra tek yaptığım sürekli yatmaktı.

Üniversite sınavına geçen hafta girmiştik. Hepimizin sınavı gayet güzel geçmişti. Özellikle benim ve Oğuz'un sınavı beklediğimizin de üstünde geçmişti. Mert ve Irmak'ın sınavı ise ortalama bir şekilde geçmiş.

Koltukta uzanmış telefonuma bakıyordum. Oğuz'un işleri olduğu için müsait değildi ve bu yüzden konuşamıyorduk. Irmak, annesi ile birlikte akrabalarının yanına gitmişti. Hayliyle şuan konuşabileceğim kimse yoktu ve canım fazla sıkılıyordu.

Akşama kadar bir şekilde vakit geçirmeyi başarmıştım. Saat sekiz buçuktu ve ben televizyonda izleyecek bir film bulmuş onu izliyordum. Birazdan Oğuz beni arayabilirdi. Onu çok özlemiştim sabahtan beri doğru düzgün konuşamamıştık.

Filmi izlerken sadece 10-15 dakika sonra telefonumun çalınmasıyla sevinçle yerimde doğrulup telefonumu elime aldım. Arayan Oğuzdu. Şükürler olsun ki sesini duyabilecektim.

"Alo, Oğuz?"

"Sevgilim" dediğinde gülümsedim. "Anca arayabildim. Ne yapıyorsun?"

"Öyle film izliyordum. Annemle o adam gittiler bir kaç saat önce"

"Evde tek misin?"

"Evet"

"Kapıları kilitledin mi?"

Kaşlarımı çattım. "Hayır, neden kilitliyim?"

"Ne olur ne olmaz gece vakti başına bir şey gelir diye"

"Yok canım bir şey olmaz. Uyumadan önce kilitlerim"

"Öyle olsun" dediğinde ayaklarımı sıkıntıdan sallamaya çalıştım. Keşke Oğuz'un yanıma gelme gibi bir şansı olsaydı. Bugün sürekli koşuşturmuştu bu yüzden de onu çağırıp daha fazla yormak istemiyordum. Zaten birazdan uyurdu herhalde.

"Senin canın mı sıkkın?"

Beni bu kadar iyi tanıması iyi bir şey miydi kötü bir şey miydi karar veremiyordum. "Önemli bir şey değil. Neden sordun?"

"Senin için önemli olmayabilir ama senin canını sıkan en ufak şey benim için çok önemli. Anlatmak ister misin güzelim?"

Dudağım yukarıya doğru kıvrıldığında bir elimi saçlarıma atıp oynamaya başladım. Fazla mı tatlıydı sanki?

"Annem'in benden uzaklaştığını düşünüyorum. Tatile gideceklerini bile son anda söyledi bana ve hiç gelmek ister misin gibi bir şey de sormadı. Gitmek istediğimden değil ama yani insan bir konuşur. Biliyorum fazla saçma bir konu-"