66. Bölüm

736 30 4
                                    

(Irmak'ın anlatımıyla)

Bacağımda hissettiğim hareketlilik ile yerimden sıçrarken kafamı çevirip bacağıma baktım. Yavru bir kedinin bana sokulmaya çalışmasını farkettiğimde genişçe gülümsedim.

"Yaa sen bana mı geldin? Yerim seni" kediyi kucağıma aldığımda yanımda oturan Mert'e çevirdim bakışlarımı. "Mert şuna bak çok tatlı"

Yavru kedi, kucağımda rahat bir pozisyon bulup kafasını içeri doğru gömdüğünde kahka attım. "Mert çabuk bizi çek"

Mert, telefonunu çıkardığında oturduğum yerden saçlarımı omzumun arkasına atarak bizi çeken Mert'e gülümsedim.

"Çektin mi?"

"Evet"

Kedi, kucağımda kıpırdandığında alt dudağımı ısırdım. Kafasını kaldırıp bana baktığında onu elime alıp havaya kaldırdım. Gözlerini zar zor açıyordu.

"Sende sevsene"

Kediyi, Mert'e doğru uzattığımda yaslandığı ağaçtan doğrularak kafasını iki yana salladı. "Ben tutamıyorum kedileri olmaz"

Dudaklarımı büzdüm. "Hadi lütfen bak bir kere tut bırakmak istemeyeceksin"

"Nasıl tutacağım?"

Yavru kediyi Mert'in kucağına koydum. "Karnının alt kısmından çok sıkmadan tut ve kaldır"

Yavru kedi, Mert'in kucağında hareket ettiğinde Mert korkuyla kendini geri çekti. "Irmak bu beni yer"

"Saçmalama o daha küçücük hadi bak oyun istiyor"

Mert, ona söylediğim gibi kediyi tutmaya çalıştığında o kadar naif davranıyordu ki onun bu haline içim gitmişti resmen.

En sonunda kediyi eline alıp kaldırdığında hemen kendi telefonumu çıkarıp ikisinin fotoğrafını çektim.

"Çok tatlı oldunuz" diye mırıldandığımda kediyi göğsüne yatırdı. "Bu çok tatlı lan"

Kafamı salladım. Ama kedi birden benim kucağıma atladığında tekrar bana sokulmasıyla kahkaha attım. "Senden pek hoşlanmadı sanırım"

Mert, kaşlarını çattı. "Hasbam! Kız kucağını kim istemez ki zaten?" Bu söylediği ile kaşlarımı çattım. "Kediye mi diyorsun?"

"Evet."

Kedinin başını severken dudaklarımı araladım. "Sakın bana kediyi kıskandığını söyleme"

Mert, omuz silktiğinde kaşlarımı havaya kaldırdım. "Benim olmak istediğim yerde, şuna bak bide uyuyor numarası yapıyor"

"Sen tam bir koca bebeksin" dediğimde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Evet" dedi sırıtırken. "Sadece senin koca bebeğinim"

Mert ile hafta sonu hava güzelken sahile gelip oturalım dedik ve çimenlerin üzerinde keyif yapıyorduk.

"Sanırım annesi geldi" kafamı çevirip buraya doğru gelen büyük kediye baktım. "Ben bırakmak istemiyorum" diye mırıldandım.

Büyük kedinin miyavlamasıyla, kucağımdaki yavru kedi hareketlendiğinde kafasını kaldırıp annesine baktı.

Yavru kedi kucağımdan inmeden önce bana kısa bir bakış attı ve kuyruğunu sallayıp annesinin yanına gitti.

"Sana mı yaptı o hareketi?"

Sesli bir şekilde güldüm. "Evet"

"Cilve yapıyor" Mert'in çemkirmesiyle biraz da onunla ilgilenmem gerektiğini farkettim.

Bağdaş kurduğum bacaklarımı ileriye doğru uzattım. "Hadi gel bakalım koca bebek" dizlerime gelmesi için iki kere vurduğumda Mert'in gözlerinin içi parlamıştı.

Kafasını dizlerimin üzerine koyup yattığında elimi saçlarına daldırıp saç tutamlarıyla oynamaya başladım.

"Bu hafta sınava gireceğiz" diye mırıldandım düşünceli bir şekilde. Her düşündüğümde stres oluyordum.

"Şaka gibi 4 senelik liseyi devirdik" kafamı salladım. "Stresli misin?"

Kafasını hafif bir şekilde kaldırıp bana baktı. "Birazcık. Sen?"

Kafamı salladım. "Fazlasıyla"

Boşta kalan bir elimi tutup dudaklarına götürdü. "Sen gerçekten çabalayıp çalıştın, çalıştık hatta elimizden geleni yapacağız ve sen mimar bende mühendis olacağım"

Genişçe gülümsedim. Tuttuğu elimi karnının üzerine koyup parmaklarımla oynamaya başladı. "İnşaallah bebeğim"

Duraksayıp kaşlarını çattı. "Bebeğim mi?" Evet dedim gülerek. "Bebek değil misin?" Bakışları gülüşümde takılı kaldığında omzumun arkasına attığım saçlarım önüme dökülmüştü.

Uzun saçlarım Mert'in yüzüne değerken huylanmıştı. "Bebekler saçlarla oynamayı çok sever" ben ne dediğini anlamazken birden yüzüne düşen saç tutamımı tutup kendine doğru çektiğinde dudaklarım dudaklarına değmişti.

Saçlarım her iki yandan dökülerek yüzümüzü kapattığında Mert'in uzanıp dudağımı öpmesiyle gülümsedim.

Nefes almak için geri çekilip doğrulduğumda kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. "Bir daha saçımı çekmezsen sevinirim"

Mert, kısık bir kahkaha attı. "İtiraf et hoşuna gitti" elimi saçlarından çekip yüzümü kapattım ve gülmeye başladım. Fazlasıyla hoşuma gitmişti, evet.

Utançtan elimi yüzümden çekmezken bacağımdaki ağırlığın kalkmasıyla Mert'in yerinden doğrulduğunu anlamıştım.

"Irmak" dediğinde neden bu kadar utandığımı bilmiyordum ama dışarıda beni bu şekilde öpmesi fazlasıyla hoşuma gitmişti ama aynı zamanda utanmıştım da.

Yüzümdeki sırıtış hiç sönmezken Mert'in keyifli sesi kulaklarımı doldurdu. Gülüyordu. "Yerim lan seni çok tatlısın"

Elini omzuma atarak beni kendine çekip sarıldığında elimi yüzümden çekip kafamı göğsüne yasladım. Sanırım utangaçlığım geçsin diye sarılmıştı.

"Saçlarının hiç bu kadar işe yarayacağını düşünmemiştim" dediğinde karnına bir tane geçirmemle sesli bir şekilde güldü. Kafamı kaldırıp eğlenen haline baktım.

"Gülmesene" dediğimde omzumdaki elini belime düşürüp yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Bakışları gözlerimde takılı kaldığında yutkundum. Kahretsin fazlasıyla yakışıklıydı.

"Gözlerinin güzel olduğunu daha önce söylemiş miydim?" Bakışlarımı ondan çekmeyip kafamı iki yana salladım. "Hayır"

"Çok güzeller" dediğinde yanağımı öptü. "Sende çok güzelsin"

Kıkırdadım. "Sevgi patlaması mı yaşıyorsun?"

Geri çekilip kaşlarını çattı. "Romantiklik denir buna canım. Sevgilime iltifat da mı edemeyeceğim?" Durdu ve devam etti. "Ayrıca sen neden hiç romantiklik yapmıyorsun? Yoksa sevmiyor musun beni?"

Ne?

"Yok artık" diye mırıldandım. "Tabiki de seviyorum"

Gülüp burnumun ucuna bir fiske attı. "Şaka yapıyorum güzelim"

Alnına düşen saçlarına kısa bir bakış attım. "Hmm" dediğimde elimi kaldırıp işaret parmağımı yüzünde gezdirdim.

Parmaklarım dudaklarının üzerine geldiğinde gülümsedim. Elimi yüzünden çektim ve uzanıp dudağının kenarına bir öpücük bıraktım.

"Artık kalkmalıyız"

Mert, dona kaldığında hareketlenip ayağa kalktım. Kendine gelip o da ayağa kalktığında üzerimi süpürmekle meşguldüm.

"Tek bir hareketinle beni etkisiz hale getirmeyi başarıyorsun acilen bu duruma bir çözüm bulmalıyım"

"Üzgünüm sevgilim" dediğimde nedense egom tavan yapmıştı. "Seni tek bir hareketimle etkilemeye devam edeceğim ve sen buna engel olamayacaksın"



KIVIRCIK || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin