60. Bölüm

769 29 9
                                    

(Irmak'ın anlatımıyla)

Mert ile buluşmak için sözleştiğimiz yere geldiğimde yerimde sabırsızca kıpırdandım. Günler önce bana bir şey vereceğini söylemişti ve çok merak ediyordum ne vereceğini.

Mert ile 2. Ayımıza çoktan girmiştik. Onunla sevgili olduğum için bir an bile pişman olmamıştım. Ona duygularımı ilk itiraf ettiğim zaman, hatta sevgili olduğumuzun ilk günleri duygularım sadece hoşlantıdan ibaretti.

Ama şimdi Mert'e karşı hissettiklerim hoşlantıdan da büyüktü. Onu gerçekten çok seviyordum. Bunu hakeden birisiydi ve karşılığında o da sevgisini çok güzel bir şekilde hissettiriyordu.

Bunları düşünürken ne kadar zaman geçtiğini anlamamıştım. Birden arkamdan sarılan kollar ile yerimden sıçradığımda tanıdık ses kulağıma fısıldadı. "Korkma benim"

Rahatlayıp gülümsediğimde Mert, kulağımın alt kısmına küçük bir öpücük kondurup benden ayrılarak önüme geçti. "Çok bekletmedim değil mi?" Kafamı iki yana salladım. "Hayır çok değil"

"Güzel"

Bakışlarımı ellerine çevirdim. Herhangi bir paket gibi bir şey görmüyordum. "Bana ne vereceğini çok merak etmeye başladım artık ne zaman göstereceksin?"

Mert, bir şey hatırlamış gibi kaşlarını havaya kaldırdı. Elini ağzına götürüp şaşkınlık içerisinde söylenmeye başladı. "Ay ben onu unuttum bebeğim ya valla aklımdan çıkmış"

Ayağımla yere vurdum. "Mert ya! Bilerek yaptın değil mi daha fazla merak edeyim diye?"

Kafasını hızlıca iki yana salladı. "Aşk olsun gerçekten getirecektim ama evden çıkarken almayı unuttum"

Ofladım. "Peki" diyebildim sadece. Meraklı birisiydim ve Mert'in beni bu şekilde meraklandırması beni daha da çıldırtıyordu.

Yüzümün düştüğünü anlayan Mert gelip bir elini omzuma atarak bana sarıldı. "Üzülme, gel yürüyelim biraz"

Yürümem için elini belime koyup bakışlarını bana çevirdi. "Bugün hava çok güzel değil mi?"

"Evet öyle"

"Çok mu merak ediyordun?" Diye sordu ilgiyle.

Kafamı sallayıp gözlerinin içine baktım. "Senden ilk hediye alışım olacak bu yüzden tabiki de merak ediyorum"

"Hmm" dediğinde yürümeyi bırakıp önümü kesti. "Peki tahminlerin neler?" Diye sorduğunda bakışlarını etrafta gezdiriyordu. Dudaklarımı büzdüm.

"Herhangi bir tahminim yok"

"Bi düşün bakalım"

Mert, elini kolunu hareket ettirmeye başladığında onun bu garip hareketlerinden dolayı kaşlarımı çattım. "Ne yapıyorsun Mert?"

Gülümseyip ellerimi tuttu. Ben hala ne olduğunu anlamazken tam o sırada başımdan aşağı bir şeylerin döküldüğünü farkettiğimde yere düşen gül yapraklarına takıldı bakışlarım.

Nutkum tutulmuş bir şekilde başımdan aşağı dökülen gül yapraklarına baktığımda bunu küçük bir çocuğun yaptığını farketmemle gülümsedim.

"Seni daha fazla meraklandıracak kadar henüz kafayı yemedim"

Başımdan aşağı gülleri döken çocuk bu sefer elinde bir poşetle geldiğinde yutkundum. Böyle bir jesti hiç bir şekilde beklemiyordum.

Mert, çocuğun elinden poşeti aldığında elini çocuğun saçlarına daldırıp karıştırdı. "Eyvallah yakışıklı"

Çocuk gülerek yanımızdan ayrıldığında yoldan geçen bir kaç kişinin bize baktığını henüz yeni farketmiştim.

"Umarım beğenirsin, anlamlı bir hediye"

Mert, poşeti bana uzattığında heyecanla poşeti elime aldım. "Mert ben ne diyeceğimi bilmiyorum" heyecandan kalbim ağzımda atıyordu.

"Hediyeye bak o zaman diyecek bir şeyler bulursun"

Kafamı sallayıp poşetin ağzını açtığımda elimi poşetin içine soktum. Elime defter gibi kalın bir şey geldiğinde kaşlarım kendiliğinden çatılmıştı.

En sonunda içindeki şeyi tamamen çıkarttığımda gördüğüm şey ile kalakalmıştım. Gerçekten bunu yapmış mıydı?

Gözlerimin dolmasına engel olamazken parmaklarımı defterin kapağında gezdirdim.

Mert, çocukluk fotoğraflarımızı shoplayıp sanki küçükken el ele tutuşmuşuz gibi bir izlenim verdiğinde güldüm. Kapağa böyle bir fotoğraf yapıştırıp altına da şöyle bir yazı yazmıştı.

Küçük Mert ile Küçük Irmak el ele...

"Defteri açsana"

Diyecek bir şey bulamayıp defterin kapağını açtığımda içinde, bu yaşımıza kadar çekindiğimiz fotoğraflarla doluydu ve her sayfaya kendi duygularını aktarmış kendince kalpler çizmişti.

Bu... Hayatımda aldığım en güzel hediye olabilirdi.

Dolu gözlerimi Mert'in gözlerine çevirdiğimde merakla bana bakıyordu. "Bu kadar güzel bir hediye beklemiyordum" diye mırıldandım nutkum tutulmuş bir şekilde.

"Beğendin mi gerçekten?"

Hızlıca kafamı salladım. "Bayıldım!"

Kollarımı Mert'in boynuna doladığımda bu defteri tamamen kendi elleriyle yapmış olması hediyeyi daha da güzelleştirmişti.

Belimdeki kolları beni sıkı sıkıya sararken boynumda dudaklarını hissetmiştim. Kendimi geri çektiğimde hayretle konuştum.

"Bu nasıl aklına geldi?"

"Seni sevmeye başladığım günden beri her gün her saat aklımdasın Irmak. Bunları düşünmek hiç de zor değildi benim için"

Kıkırdadım. "Delisin biliyorsun değil mi?"

Gülerek, "Evet" dedi. "Sadece sana deliyim"

×××

Bu Mert, çok minnoş değil mi yiaaaa <3


KIVIRCIK || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin