KIVIRCIK || texting

17. Bölüm

Yorumlarınızı belirtmeyi unutmayınnnnn

×××

Hafta sonu gelip çattığında 1. Sınav haftasını sağ salim atlatmıştık. Bu süre içerisinde isimsizi bulmak konusunda bir ilerleme kaydedememiştim. Çok iyi saklanıyordu.

Şimdi ise duştan çıkmış saçlarımı kurutmaya çalışıyordum. Bizimkiler ile buluşacaktım.

Sarıya dönük açık kahverengi, kıvırcık saçlarımı zar zor kurutabildiğimde bol baça pantalon, üzerine sweatshirt giyinmiştim.

Telefonumu alıp odamdan dışarıya çıktığımda annemle 'babam' dediğim kişiye hitaben içeri doğru seslendim. "Ben çıkıyorum 1-2 saate gelirim!"

Onların arkamdan dediklerini duymadan evden çıktım ve Kerem'in bana attığı konuma baktığımda çarşıda bir kafede olduklarını farkettim. Ardından isimsiz ile olan son sohbetimize girdim.

En son yarım saat önce aktifti.

Telefonu kapatıp bana atılan konuma 10 dakika içerisinde yürüyerek geldiğimde saçlarımı geriye atıp kafeden içeri girdim ve bizimkileri aramaya çalıştım.

Cam kenarında bir masada Kerem ve Mert'i gördüğümde onların yanına ilerledim. Bugün kafe epey kalabalıktı.

"Selam"

"Oo hoş geldin güzellik" Mert'e gülümsediğimde Kerem de aynı şekilde karşılık vermişti.

"Irmak yok mu?" Diye mırıldandım.

"Bana yolda olduğuna dair mesaj atmıştı" Kerem'e kafa salladığımda Mert gözlerini devirdi. Onunla konuşmam gerektiğini kendime hatırlattım.

Bakışlarımı kafede gezdirirken Atakan ve yanında 2 arkadaşını görmemle kaşlarımı çattım.

"Bunlar neden burada?"

Mert ve Kerem aynı anda başını arkaya çevirdiklerinde omuz silktiler. "Biz gelmeden önce buradaydılar"

"Kalksak mı?"

"Ama burası çok güzel"

"Yeni bir kafeye giderek vakit kaybetmeyelim. Boşver, görme onları"

Kerem, doğruyu söylüyordu.

Irmak da dakikalar sonra yanımıza geldiğinde kalan sandalyeye oturdu. Pantalon üzerine crop, crobun üzerine ise çeket atmıştı.

"Bu havada crop da giymezsin be Irmak" Mert'in yakınmasıyla başımı salladım. Haklıydı bence.

"Gayet de giyerim"

Mert bakışlarını Irmak'ın yüzünde ve ardından üzerinde gezdirdiğinde iç çektiğini görmüştüm.

Ah Mert, ah

Ben, garsonu çağırıp hepimize birer tatlı ve içecek istediğimde Atakan ile göz göze gelmiştim. Bana göz kırptığı sırada bakışlarımı ondan çektim.

Siparişler gelene kadar Mert'in ve Kerem'in maç muhabbetini yaptığını farkettiğimde Irmak'ın da telefona bakıyor olduğunu gördüm.

O sırada telefonuma gelen bildirimle, çantamdan telefonumu çıkarıp ekranını açtım. İsimsizin mesaj attığını gördüğümde gülümsedim.

İsimsiz : Fazla güzel olmuşsun.

Başımı kaldırıp etrafa bakındım. Burada mıydı?

"Neye bakınıyorsun?" Bizimkilerin bakışları bana döndüğünde omuz silktim. Ve bakışlarımı tekrar telefona çevirdim.

Leyla : Sen de mi kafedesin?