"Oha oha, ne demek belinden tuttu?"
Sırıtmamaya çalıştırken Irmak'ın şaşkınlığını engellemeye çalışıyordum. "Sessiz olur musun buradaysa duyabilir"
"Of Leyla, senin yerinde olsam 10 kere bulmuştum. Ne kadar oldu konuştuğunuz?"
"1 hafta oldu" dedim ve devam ettim. "Ayrıca, geçen dediğinle haklıydın. Ümit vermek istemiyorum, sanırım bu yüzden böyle davranıyorum"
Irmak kaşlarını çattı. "Ama konuşuyorsun?"
Bakışlarımı kaçırdım. Atakan'dan sonra Mert ve Kerem dışında hiç bir erkeği hayatıma sokmamıştım, istememiştim.
Şimdi aylar sonra, 'isimsiz' ile konuşmak evet iyi geliyordu bana ama olmazdı, güvenemezdim.
O sırada bahçede Atakan'ı görmemle gözlerimi kısıp yüzünü incelemeye çalıştım. Kaşı ve dudağı patlamıştı. Yanağında ve alnında hafif kızarıklıklar vardı.
İsimsiz'i görmemiştim ama Atakan fazlasıyla kasları ve geniş omuzlarıyla cüsseli birisiydi. İlk defa onu böylesine dayak yemiş halde görüyordum.
İsimsiz'in benim için bunu yapmış olması hoşuma gitmişti doğrusu.
Atakan'ın bakışları bir anlığına bana dönerken gözlerindeki pişmanlığı görmeseydim keşke. Bakışlarımı çekip önüme döndüm. Gerçekten pişman olmuş olabilir miydi?
Hayır.
Irmak'ın gözleri Mert'in elleri tarafından kapandığında gülümsedim. Irmak ellerini Mert'in ellerinin üzerine koyduğunda, "Kerem?" Diye mırıldanmıştı.
Mert'in yüzü düşerken sertçe ellerini çekti. "Aynen Kerem" Irmak, Mert'in yüzüne baktığında utançla gözlerini kaçırdı.
"Şu ağzından bir kere de Mert ismi çıksın"
"Kerem nerede?" Irmak'ın kurduğu cümleyle ikimizde kahka atmaya başladığımızda Mert gerçekten bozulmuş görünüyordu.
Mert'in neden bu konuya bu kadar çok takıldığını anlayamıyorduk.
"Birisi Kerem mi dedi?"
Mert, Kerem'in gelişine gözlerini devirirken Irmak kafasını salladı. "Evett"
"Hanfendi Kerem'den başka kelime bilmiyor da ondan"
"Saçmalama Mert"
Ben sessiz bir şekilde onları izlerken içimden, acaba Irmak'ın Kerem'den mi hoşlandığını geçirmeden edememiştim.
Ama hepimiz kardeş gibiydik, böyle bir şeyin olmaması gerekiyordu.
"Leyla senin bir kaç haftadır enerjin mi düştü ne oldu konuşmuyorsun bizimle?"
"Aşık o yüzdendir" Irmak birden araya girince gözlerim fal taşı gibi açıldı. "Saçmalama istersen"
Kerem soran gözlerle bana döndü. "Yok öyle bir şey atıyor"
"Bir tane çocukla konuşuyor da kendileri"
"Irmak!" Irmak'ı ne kadar uyarsam da beni dinlememiş ona anlattıklarımın hepsini Mert ve Kerem'e anlatmıştı.
"Allah'ım sonunda Leyla birisiyle konuşuyor!" Mert'in cümlesine göz devirdim.
"Kim bu herif?"
"Herif?" Diye Kerem'i tekrarladım. "Bilmiyorum"
"E senin belinden tutmuş falan diyor Irmak"
Hay ben senin ağzına Irmak.
Ben bir şey demeyince Kerem devam etti, "Ya Atakansa?"
Hızlıca kafamı iki yana salladım. "Hayır değil"
"Nerden biliyorsun kızım sen?"
Kerem'in yükselmesiyle kaşlarımı çattım. "Sana ne oluyor Kerem? Sanane benim kimle konuşup konuşmadığımdan bir daha bana bağırma sevmiyorum biliyorsun"
Irmak'ın her şeyi bir anda anlatması, Mert'in söylediği cümle ve Kerem'in sert çıkışması benim sinirlerimi bozarken onların yanından ayrıldım.
"Leyla!"
Kerem arkamdan seslense de ona kulaklarımı tıkayıp hızlı adımlarla ilerlemeye devam ettim.
Arkadaşlarım ne zamandan beri böyleydi de ben yeni farkediyordum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIVIRCIK || texting
General Fiction(TAMAMLANDI) Leyla : Seni merak ediyorum. Leyla : Bu yüzden de, seni aramaya çalışacağım Leyla : Ve eğer seni bulursam o zaman karşıma çıkacaksın ve anlatman gerekenleri anlatacaksın Leyla : Söz mü? İsimsiz : Üzülsem mi sevinsem mi bilemedim. İsimsi...