Yavaş yavaş gözlerimi açtım. Kolumu kaldırıp gözümü kaşıyıcaktım ama canım acıyınca vazgeçtim. Neden acıdı diye kafamı çevirdiğimde kolumda serum olduğunu gördüm. Neden takmışlardı ki? Birden aklıma gelen ile normal olduğunu düşündüm.
Ben odanın kimin olduğuna bakarken kapı açıldı. İçeri Barış abim girdi. Arkasını dönüp beni gördüğünde yüzüne bir neşe gelmişti. Hemen yanıma gelip sarıldı.
"Uyanmışsın. Korktum bir an uyanmayınca. Cidden ölü gibi uyuyorsun kızım ya."
"Tamam abi iyiyim işte bak turp gibiyim."
"Cidden maşallah turp gibisin. Yemek getiriyim ben sana."
"Abi bir dur ya aç değilim."
"Uykunda birşeyler mi yedin acaba? Yok öyle tokum falan. Sabah fazla birşey yemediğin için oldu bu da."
"Doğru ama cidden aç değilim ya."
"İtiraz yok. Az sonra Oğuz gelir yanına."
"Tamam o zaman. Ne yicem bari onu söyle."
"Kemik çorbası, karnıbahar birde marul salatası getiricem."
"İçecek yokmu?"
"Babaannemin yaptığı komposto olması lazım onu getiririm istersen."
"Hepsi sağlıklı şeyler?"
"Vitamin alman lazım biraz. Bugünlük idare et."
"Sadece bugünlük bak."
"Tamam anlaştık."
Barış abim hemen odadan çıkıp gitti. Telefonumu aramaya başladım ama yine yoktu hiçbir yerde. Belki görmemişimdir diye tekrar bakmaya başladım.
"Bunu mu arıyorsun uyuyan güzel?"
Yerimde zıplamıştım resmen. Oğuz abim gelmiş hatta dibime girmişti ama fark etmemiştim. Elinde telefonum vardı. Uzanıp alıcaktım ama birden geri çekti.
"Versene işte ya."
"Önce abiye bir öpücük."
Diyip yanağını uzattı. Önce dik dik baktım ama ciddi olduğunu anlayınca uzanıp öptüm.
"Oy abisini de öpermiş. Gel bende seni öpiyim."
"Hayır ya telefonumu ver."
"İyi be al."
Telefonu almayı başarmıştım bu sefer. Telefonu açtığım sırada Oğuz abim hemen öpüp geri çekildi. İşin kötü yanı sulu sulu öpmüştü. Örtüyle hemen yanağımı sildim.
"Ayıp değil mi öptüğüm yeri sildin?"
"Sulu sulu öpersen tabi silerim."
Kapının önünden sesler gelmeye başladı. Kafamı oraya çevirip baktım. Kapı birden açıldı ve içeri dedem girdi.
"Canım torunum benim noldu sana?"
"Kahvaltıda fazla yememiş dede."
"Sen bir dur torunumla konuşuyoruz şurda."
"Dede kırıyorsun ama beni. Ben senin torunun değil miyim?"
"Hiçbiriniz evlenip de bana gelin getirmediniz. Evde kız sevemiyoruz. Bulmuşum gül gibi kız torun sizi mi sevicem?"
Kıkırdamaya başladığımda ikiside bana döndüğünde sustum.
"Neyse hadi biz aşağı gidelim. Dinlensin torunumda."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aden(Ara Verildi)
Teen Fiction!EĞLENCESİNE YAZIYORUM! !İLK BÖLÜMLERİN ÇOĞU ACEMİCE YAZILMIŞTIR. FAZLASI İLE SAÇMA OLABİLİR KUSURA BAKMAYIN! Ben Aden yıllar sonra çocukluk aşkımla bir araya geldim. Onu uzun zaman sonra tekrar görmek peşinde birsürü şeyi getirdi. Okul tatile girdi...