28.Bölüm

10 1 0
                                    

Masadan kalkıp mutfağa geri döndüm. Sayıları eksikti bir iki kişi. Ateş abimin yanına gidip konuşmayı başlattım.

"Kim geliyor bizimle?"

"Tuna geliyormuş zaten birde Barış tutturdu ben gidicem diye. Şirkette işiniz bitince seni bir yere götürcekmiş."

"Başka gelen var mı?"

"Şuan aday yok. Aras belki gelebilir başka işi çıkmazsa."

"Teşekkür ederim sonra görüşürüz."

Boynuna sarılıp yanağına kocaman bir buse kondurup geri çekildim. Mutfaktan öyle bir neşeyle çıkmıştım ki sebebini bile bilmiyordum. Aklımda sürekli tekrarlanan hareketli bir şarkı vardı. Evin kapısından çıktığımda etrafta kimse yok diye aklımdaki şarkı ile dans etmeye başladım. Barış abimin arabasının yanına gidene kadar bu devam etti.

Arabanın yanında biraz daha sakinleştiğimde cama bakıp saçımı düzelttim. Arkamdan bir alkış sesi gelince kesinlikle yerin dibine girmek istedim. Gören abimlerden biri bile olsa böyle yakalanmak utanmama sebep oldu. Arkama dönüp baktığımda Tuna'yı görmek yerin dibine girme isteğimi daha da körükledi. Cidden şuan şurda bir delik açılsın ve ben içine giriyim nolur.

Vücudumdaki bütün kan yanaklarıma hücum ederken Tuna'ya bakmamaya çalışıyordum. Yanıma gelip bana sarılmasını ise hiç beklemiyordum. Cidden şuan bana sarılıyordu dimi?

"Utanınca çok tatlı oluyorsun harbiden."

"Böyle dersen daha da utanırım."

"Doğruları söylüyorum sadece."

Konuşmadan bir süre sarıldık. Böyle durmak bile içime bir huzur veriyordu. Sanki o varken herşey hallolur gibi geliyordu.

"Lan Tuna, ayrıl kardeşimden."

Ve evet bu anı Oğuz abim böldü yanında da Barış abim ile beraber. Biz isteksizce birbirimizden ayrılırken Barış abim de arabanın kilidini açtı. Ben hemen kendimi ön koltuğa atarken Tuna dışarda kalmıştı. Büyük ihtimalle kendi arabası ile gelirdi zaten.

Üçü ben arabanın içindeyken birşeyler konuşmaya başladılar. Ben ağızlarını okumaya çalışırken de görmemem için hepsi birbirini kapattı. Cidden bu kadar önemli ne konuşuyorlardı acaba. Hiçbir açık vermedikleri için boşverip telefonumu çıkardım.

~~~~

Abimlerin konuşması bittikten hemen sonra şirkete gelmiştik. Ben yine odamda dosyalar ile cebelleşirken Barış abim ve diğerleri kafeteryada sohbet ediyordu. Peki nerden mı öğrendim? Ajanlarım var tabiki de. Tuana nerdeyse beş dakika da bir ne yaptıklarını söylemeye geliyordu. Hatta bir ara yanlarına yanaşan bir kızı nasıl kovduğunu falan da gelip anlattı.

Kız Oğuz abim veya Barış abim için gelse belki umursamazdım pek ama Tuna'ya yanaştığını söylemişti. İçimde bir kıskançlık olsa da sakin kalmayı başardım.

Dosyalarla işim bittiğinde kendimi sandalyede geriye yaslayıp gözlerimi kapattım. Cidden yormuştu bu seferki dosyalar. Oğuz abimin imzalaması gerekenlerde olduğu için onları da ayırmıştım. Masanın üstünü boşaltıp eski haline getirdikten sonra kalkıp çantamı aldım. Odadan çıkınca Tuana'nın da aynı zamanda benim yanıma geldiğini fark ettim.

"Aden benim başka işim kalmadıysa çıkabilir miyim?"

"Bugün başka birşey yok çıkabilirsin. Ben de şimdi bizimkilerin yanına gidiyordum."

"İyi denk gelmiş. Ben hemen gelirim."

Kafamı sallayarak cevap verdikten sonra telefonumu çıkarıp oyalanmaya başladım. Fazla vakit geçmeden yanıma geri gelmişti zaten. Birlikte asansöre bindiğimizde 2 kız konuşuyordu. Bizi fark etmedikleri için konuşmalarına da devam etmişlerdi tabi.

Aden(Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin