Aden(Ara Verildi)

34.Bölüm

Abimler arabadan market poşetlerini vesaire alırken bende havluları alıp yanlarından ayrıldım. Plajda şezlongların olduğu ve olmadığı iki kısım vardı. Cesur ve Furkan ikilisini şezlongların olduğu yerde görünce yanlarına ilerledim. Furkan üç şezlong kaplayacak şekilde yatmış kollarını da başının altına almıştı. Cesur ise kendi şezlonguna oturmuş yanındakine de havlulardan birini koymuştu. Akıllı adamın hali başka oluyor tabi.

Yanlarına gelince Furkan'ı dürtüp kaldırdım. Abimlerin ve kendi havlumu da şezlonglara koyup çantamdan aldığım uzun hırka modelli pareoyu çıkardım. Üstümdeki elbiseyi de üstümden çıkarıp pareoyu üzerime giydim. Çantamı köşeye koyup şezlonga uzandım. Abimler geldiği zaman denize girmeyi düşünüyordum. Fazla geçmeden Yağız ile ikisi de geldiğinde üstlerini çıkarıp deniz şortları ile kaldılar. Tam tamına dört adet kaslı erkek ile plajda olmam tabiki dikkatleri çekmişti. Biraz uzağımızda güneşlenen bütün kızların ağzının suyu akıyordu resmen. Bende fazla beklemeden kalkıp şapkam, gözlüğüm ve üstümdeki pareoyu çıkardım. Abim bikinimi göremeden almıştım ve şuan kesinlikle çok da iyi bakmıyordu. Aklıma bir an şu ikonik cümle geldi, "Ses desen bizde, fizik desen bizde." Gerisini söylemek pek içimden gelmedi açıkçası.

"Şunun üstüne tişort verin. Böyle gezicek beni delirticek."

"Abi Allah aşkına denize girerken ne tişörtü ya."

"Aden zorlama güzelim. Beyler tişört dedim hadi!"

Abim onlara bağırırken hiç vakit kaybetmeden aradan sıvıştım. Koşarak denize girdim. Peşimde bana koşarak tişört giydirmeye çalışan bir deli varken suyun soğukluğu pek de umurumda değildi şuan. Abim suya girdiğimi görünce yavaşlayıp elindeki tişörtü bırakmaya geri döndü. Ben de onları boyumun olduğu yerde beklemeye başladım. Teker teker suya girdiklerinde hemen yanıma geldiler. Ve ben neyi fark ettim biliyor musunuz? Benim boyum olan yer adamların göğüsüne geliyor! Hatta gelmiyor bile sayılır.

"Burda mı durucaz?"

"Furkan seni parçalarım. İçimdeki mahalle cadısı kadını çıkartma sakın. Boyum kırmızı çizgim!"

"Boyuna birşey demedim ki?"

"Sonuç olarak buraya sizin boyunuzun altında demiş oldun. Bu da dolaylı yoldan dahi olsa benim boyuma geliyor. O yüzden sus."

"Tuna nasıl seninle birlikte olmaya dayanıyor şaşırıyorum."

"Sen daha çok şeye şaşırırsın. Çok mu rüzgar yedin acaba yukarda?"

"Abicim, tamam yeter. Kapatın konuyu isteyen istediği yere gitsin. Ben Aden ile dururum."

"Olmaz öyle bende dururum."

"Furkan ve Cesur sakın siz de şu "ben dururum" konuşmasını yapmayın. Mümkünse benden uzakta durun."

"Hay hay. Hemen gittim."

Furkan cidden bunu dedikten sonra suya dalıp ortadan kayboldu. Cesur da aynı şekilde peşinden gittikten sonra dönüp abime baktım.

"Biz ne yapalım?"

"Yarışalım? Önceden çok yapardık hatırladın mı?"

"Unutur muyum? Hep sen yeniyordun."

Yüzümü buruşturup da söylediğim için ikisi de gülmeye başladı. Abimler gülerken biraz hile yapmanın zararı olmaz bence. Onlardan önce suya dalıp yüzmeye başlamıştım bile. Uzun bir süre arkama bile bakmadan yüzdüm. En son yorulup durduğumda etrafta kimsenin olmadığını fark ettim. Abimler beni takip etmedi mi? Nereye gittiler şimdi bunlar? Etrafta gözlerimi gezdirip abimlerden herhangi birini aramaya başladım ama hiçbiri ortada yoktu.