16.Bölüm

11 0 0
                                    

Annemler durduğunda ışıklarla süslenmiş güzel bir bahçeye geldiğimizi gördüm. Düğün yeriydi anlaşılan, baya da kalabalıkdı. Açıkçası korkmadım değil ama Pamir abim elimi tutunca rahatladım.

"İstersen fazla durmayız."

"İyi olur. Teşekkür ederim."

Yüzüme bir tebessüm oturmuştu o an. Arabadan inip kapıdan içeri girdik. Girmemizle çoğu göz bize döndü. Yanımda diğer aile üyeleri de vardı. Bana şüpheli gözlerle bakıyorlardı, kim olduğumu anlamaya çalışıyorlardı anlaşılan. Dedemler bizden önce gelip öndeki masalardan birine oturmuştu. Onları bulup yanlarına ilerledik. Hepimiz biryere oturup konuşmaya başladık. Ortada bulunan kurabiyeler çok güzel görünüyordu. Masada bulunan bir tabağı önüme çekip yemeye başladım. Kurabiyeler bittiğinde yüzüm asıldı. Hepsi çok güzeldi ve bitmesi beni üzmüştü.

"Al ye bakalım. Yüzünü de asma birdaha."

Kafamı çevirip Oğuz abime baktım. Masanın öteki tarafında duran kurabiyeleri önüme itmişti. Yüzüm tekrar güldüğüne hemen ağzıma bir tane atıp yemeye başladım.

"Teşekkür ederim abi."

"Yavaş ye. Hem ağzında birşey varken konuşma."

"Peki."

Ben kurabiyeleri yemeye devam ederken düğün başlamıştı. Gelin ve damat ortada dans ediyordu şuan. Kız da çok güzelmiş. Gelinliğini saymıyorum bile. Damatla ikisi birbirine çok güzel bakıyordu. Acaba bizde Uraz ile böyle olur muyduk? Ben bunları düşünürken yakışıklı bir çocuk yanıma gelmişti. Masada neredeyse kimse yoktu. Hepsi biryerlere dağılmıştı.

"Merhaba. Ben Yiğit."

"Merhaba"

Sadece selam verip kurabiyelere geri dönmüştüm.

"Eee adını söylemiycek misin?"

"Niye söyliyim."

"Tanışırdık. Arkadaşlarım ile iddiaya girdik."

"Ne iddiası?"

"Seninle dans eder miyim? edemez miyim?"

"Yani?"

"Eğer iddiayı kaybedersem herkese rezil olurum. O yüzden lütfen yardım eder misin?"

"Benim payım ne?"

"Benim gibi biriyle arkadaş olma şansı?"

"Başka birşey yok muydu?"

"Niye ya yakışıklı değil miyim?"

"Kusura bakma ama bir sürü erkek kuzenim ve 5 tane erkek kardeşim var. Onlar gelmeden gitsen iyi olur gibi."

"Sadece bir dans sonra birdaha gözüne görünmem."

"Gitmiyceksin dimi?"

"Kabul edene kadar hayır."

"Peki tamam sadece bir dans ama."

"Kabul hadi kalk."

Peşinden kalkıp piste yöneldim. Bir elini belime diğerini de elime koyduktan sonra dans etmeye başladık. Sonuna doğru kalktığımız için fazla uzun sürmemişti. Bu da benim işime geldi tabiki. Hemen ayrılıp yerime geri oturdum. Etrafta abimleri aradım ama bulamadım. Telefonlarına kısa bir mesaj atıp eşyalarımı alıp çıktım ordan. Eve gitmek istiyordum. Kimse yanımda durmamıştı ve canım sıkılmıştı. Ayağımdaki topuklular biraz rahatsız ediyordu ama eve kadar dayanırım gibi geliyordu.

Aden(Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin