12.Bölüm

21.4K 1K 133
                                    

Medya:tavsiye yine

......
Doğu'nun öksürüğünden sonra Tuğsem Hanım bizi yemeğe çağırmıştı. Şu an masada yanımda Ayaz diğer yanımda da Atlas varken gülmeden duramıyordum çünkü sürekli kulağıma eğilip saçma sapan şeyler anlatıyorlardı.

"Yarın için heyecanlı mısınız?" diyen Tuğsem Hanım'ı Atlas cevapladı.

"Ben çok değilim aslında. Ama içimde acaba Ayaz becerebilir mi korkusu var."

"Çıkışınızda ben almaya gelirim sizi. İzlemiş de olurum." Uzun zaman sonra konuştuğunu fark ettiğim Boran'la gerildim.

Boran etrafımdayken rahatsız hissediyordum.

"Ben de gelirim seninle." dedi Ege.

Yemeklerimizi bitirip masadan kalktığımızda Atalar gitmeye karar vermişlerdi.

Doğu ve ben kapıda onları yolcu ederken Ata ve Atlas benimle tokalaşmıştı.

Ata gülümseyerek "Yarın görüşelim." dediğinde ben de ona gülümseyip başımla onayladım.

Kapıyı kapattığımızda Doğu kolunu omzuma attı ve birlikte salona girdik.

Herkes kendi kafasına göre takılırken Tuğsem Hanım'ın göğsüne başını koymuş Ferit Bey'e çarptı gözlerim.

Bu görüntü bana 2 Yıl önce babaannemle konuştuklarımızı hatırlatmıştı.
......

Babaannemin dizine yatmış kitap okurken babaannem elindeki kalın iplikler ile atkı örüyordu.

Elimdeki kitap gerçek aşk bilmem ne diyordu.

Bana göre aşk insanların yoğun bir duygu olduğunu düşündüğü basit bir hoşlantıydı.

Etrafımdaki yaşıtlarım sevgili olduktan sonra birbirini kırıp bırakıyorlardı, bu aşk değildi.

Büyüklere baktığım zaman evliliklerinde mutlu olan sayılı insan görüyordum, çoğu boşanıyordu, bu da aşk değildi.

Bu konu hakkında düşüncelere bürünmüşken babaannemle de konuşmaya karar verdim.

"Babaanne, bu kitap aşk falan diyor, var mı öyle bir şey sence?

Babaannem elindeki örgüyü kenara bırakıp saçlarımı okşarken konuşmaya başladı.

" Aşk çok nadirdir kızım. İki insanın birbirine aşık olması mucizedir bana göre. İnsan hayatında bir kez aşık olur, olduğunu da unutmaz. Tek bir kişiye aşık olduktan sonra o kişi kolay kolay bırakılmaz, gururunu yok sayarsın, insanların sana dediklerini yok sayarsın. Ama ben şu an sana aşktan bahsediyorum, hastalıklı bir takıntıdan değil. Takıntı aşık olduğun kişiyi düşünmeden ona zarar vermektir. Aşk kıyamamaktır güzelim, dokunmaya ihtiyacının olmaması, sadece bakarak bile sevgini hissettirebilmektir. Saf sevgiye denir, aşk 3-4 ay hoşlanıp sonra yeni kişilere açılmak değildir. Baktın olmuyor unutmayı deniyeceksin, belki başaracaksın ama o senin içinde bir ukde olarak kalır. Beraber yaptığınız bir şey, beraber geçtiğiniz bir yer, oralardan tek başına geçtiğinde yüzünde bir tebessüm olur. Bir de karşılıklı aşkı ile çok mutlu olan insanlar vardır. Onlar bu cihanda hiç yalnız hissetmeyecek yegane kişilerdendir."

Dedem 2 Yıl önce yılın ilk karında ölmüştü. Ondan sonra babaannemin hiç gerçekten mutlu olduğunu görmemiştim. Aşk budur belki de, o kişisiz hiç bir zaman mutlu olamayacağını bile bile onunla olmaktır.

PiyanistHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin