25.Bölüm

11.8K 970 352
                                    

Medya : bağımlılık yapıyor
.......

Bazen en beklenmedik kişilerden en beklenmedik davranışlara uğrarız. Peki bunu kabullenemez yapan davranış mıdır yoksa kişi mi?

Sanırım kişi, çünkü sevgilimin yaptığı şeyi bir başkası yapsaydı bu denli üzülmezdim...

Boran'ın geçirdiği kazanın ardından 2 hafta geçmişti. Bu süre boyunca hiç kimseyle konuşmamıştı. Ben de hiç konuşmaya yeltenmemiştim. Evet çok üzgündüm ama yapmamıştım işte...

En çok yaralayan bu süre içerisinde Ata'nın beni aramaması, yanıma gelmemesi ve ondan hiçbir haber alamamam olmasıydı.

Psikolojim artık batmıştı, Ata benim için çok önemliydi ve ona çok ihtiyacım vardı. Ama o yanımda değildi, bir telefon uzağımda bile değildi.

Ona yazmıştım, aramıştım ama geri dönmemişti, Doğu, Atlas ve Ayaz'a da...

Kulaklıklarımı çıkartıp yatağımdan kalktım. Ev terliklerimi ayağıma geçirip banyoya doğru ilerledim.

Banyonun aynasında gördüğüm bedenin benim bedenim olmamasını diledim. Göz altlarım mosmordu, gözlerim şişmiş, dudaklarım bile rengini kaybetmişti.

Parmaklarımı yanaklarımda gezdirdim, gözlerimde, dudaklarımda...
Gözyaşlarım yüzümü yavaşça ıslattı. Yüzümü sıvazlayıp lavabonun önüne çöktüm.

Hiçbir zaman mutlu olamayacağımı düşünüyordum. Yaşadıklarım belki başkalarına kolay gelecekti ama çok zordu. Küçüklüğümden beri psikolojik olarak hep baskıya maruz kalmıştım. Sonra ailemin gerçek ailem olmadığını öğrenmiş, önyargıya maruz kalmıştım. Bağlandığım kişi benden uzaklaşmıştı. Ve bunun gibi önceden çok kötü şeyler yaşamıştım. Düzene alışıyordum, ama hemen bozuluyordu.

Hiçbir yere ait hissetmiyordum.

Yavaşça yerimden kalkıp kıyafetlerimi çıkarttım ve kendimi suyun altına attım.

Suda durmaktan buruşmuş parmaklarımı fark ettiğimde küvetten çıktım. Havluya sarınıp aynanın karşısına geçtim ve  saçlarımı kuruttum. Dişlerimi fırçaladıktan sonra banyodan çıktım. Kıyafetlerimi üzerime geçirip odadan çıktım.

1 haftadır yemek yemek dışında odamdan çıkmıyordum, çıksam da kimseyle konuşmuyordum. Kendimi toparlamam gerekiyordu ama nasıl yapacağımı bilmiyordum.

Merdivenleri indiğimde salonda sadece Ege abimin olduğunu gördüm.

Beni gördüğünde kısa bir an duraksadı. Hemen toparlayıp hiçbir şey söylemeden kollarını açtı. Gözlerimin yanmaya başladığını hissederken vakit kaybetmeden kollarının arasına girdim.

Saçlarıma öpücükler kondururken göğsüne biraz daha sindim.

"Seni de birlikte iyileştireceğiz güzelim benim." dediğinde gözyaşlarım daha fazla gözlerime tutunamadılar.

Neyim vardı bilmiyordum. Yıpranmıştım. Artık en ufak şeye ağlıyor, hiçbir şeyden zevk almıyordum. Bu durumun bir an önce geçmesini dilemekten başka bir şey yapamıyordum...

Bir süre öyle durduktan sonra göğsünden kalktım. Ege abim bana bakıp burnumu kıstırdı.

"Şu tipe bak sümüklü cimcime." kıkırdayarak kafamı iki yana salladım.

"Annem nerede? Onun yanına gitmek istiyorum."

"Odasında kitap okuyordu en son."

Yerimden kalkıp annemin odasına doğru ilerledim. Kapısını tıklayıp içeri girdiğimde camın önündeki koltukta kitap okuyan annemi gördüm. Gözleri bana döndüğünde yüzünde bir tebessüm belirdi.

PiyanistHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin