Medya:tam bölümlük
........"Doğa montunu giy çıkıyoruz!" diyerek bana seslenen Tuğsem Hanım ile yerimden kalktım.
Dün gece notu okuduktan sonra direkt uyumuştum. Şimdi ise Kartepe gezisi için çıkmaya hazırlanıyorduk.
Bizi okula Tuğsem Hanım bırakacaktı, oradan otobüslerle gidecektik.
Bugün Ata ile konuşacaktım. Ne diyeceğimi bilmiyordum ama konuşacaktım işte.
Tatlı rüyalar da görmüştüm ayrıca.
Montumu giyip ayakta uyuyan Doğu'nun hafifçe saçından tuttum ve arabaya ilerlettim. Çantalarımız zaten arabadaydı. Doğu'yu arka koltuklara resmen attığımda homurdandı, ben de ön koltuğa geçtim. Saat 6 buçuk falandı ve ben de gözlerimi açmakta zorluk çekiyordum.
Okula geldiğimizde Doğu çantaları alıp arabadan indi.
Tuğsem Hanım bana bakarak, "Güzelim Doğu'ya dikkat et sana emanet. Sen de kendine dikkat et yemekleri aksatma. Çantama koyduğum börek bitecek. Tamam mı? Seni seviyorum canım."dediğinde ona doğru yaklaşıp kollarımı boynuna sardım.
"Ben de seni seviyorum." dedim ve yanağından öpüp arabadan çıktım.
Tuğsem Hanım gerçekten bir taneydi. Onu seviyordum ve alışmıştım.
Otobüslerin yanında duran Doğuların yanına gittim. Ata henüz gelmemişti.
Ayaz bana bakarak, "İzledin mi kanka Sana Bir Sır Vereceğim'i?" dediğinde ona gözlerimi devirdim.
Sonunda Ata da geldiğinde bana hiç bakmamıştı.
Otobüslere bindiğimizde Doğu'nun yanına oturmayı düşünüyordum ama Ayaz beni itip yanına oturmuştu.
Onların önüne oturacağım sırada ise Atlas oraya geçip ayaklarını uzatmıştı.
Ben de mecburen(!) en arkada oturan Ata'nın yanına oturdum.
Beni umursamadan kulaklıklarını taktığında ben de gözlerimi kapatıp uyumayı hedefledim.
Elimi dürtükleyen parmaklarla gözlerimi araladım. Gelmiştik.
Yanımdaki Ata'ya baktığımda beni izlediğini farkettim. Ona bakmama rağmen gözlerini çekmiyordu.
Gözlerimi ondan çekip ayaklandım, otobüste sadece biz kalmıştık. Bi' önümüzdeki boş koltuğa koyduğum montumu aldım ve otobüsten indim.
Doğu çantamı almış, diğerleri ile birlikte bizi bekliyordu.
Yanlarına gittiğimizde hep birlikte otele girmiştik.
Erkekler olarak hepsi aynı odada kalacaktı.Ben de bana verilen odaya girdiğimde, odanın dört kişilik olduğunu ve üç kızın yataklara yayılmış olduğunu gördüm.
Kızıl olan ayağa kalkıp yanıma geldi, "Selamm, Ahves ben. Birlikte kalacağız sanırım." dedi.
:)...
"Doğa ben de."
"Orada yayılanlar da Ahsen ve Âla." dediğinde onlara bakıp gülümsedim.
Yaklaşık 2 saattir falan odada kızlarla sohbet ediyorduk. Birbirimize neler yaşadığımızı anlatıyorduk. Üçü de çok iyi arkadaşlardı.
Âla sevgilisine çok sinirliydi ve o yüzden odadan hiç çıkmak istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piyanist
ChickLit17 yaşında hayatını kendi müziği ile iyileştirmeye çalışan Doğa'nın hayatı bir anda tepetaklak olursa ne mi olur? Onu okumak için buradayız. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, iyi veya kötü -aile kurgusudur- İlk bölümler düzenlenecektir...