17 yaşında hayatını kendi müziği ile iyileştirmeye çalışan Doğa'nın hayatı bir anda tepetaklak olursa ne mi olur?
Onu okumak için buradayız.
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, iyi veya kötü
-aile kurgusudur-
İlk bölümler düzenlenecektir...
"Bak bu olabilir işte, bir ara hep beraber buluşuyoruz o zaman?" Dedi Mila.
"Olur olur, buluşuruz." Dedim
"Siz ne okumak istiyorsunuz?" Diye sordu Mila
"Ben konservatuar istiyorum aslında." Dedim.
"Ben karar vermedim daha takılıyorum öyle. Ya sen?" Diyen Doğu'ydu.
"Ya bende çok karar verdiğimi söyleyemem, ama tasarımcı olmak istiyorum sanırım." Dedi.
Ben kafamı sallarken onlar Doğu ile sohbete devam etmişlerdi. Dalgındım ve yorgundum.
Annemlere doğru baktığımda mutlu mutlu bir şeyler konuşuyorlardı, abimlerde kendi aralarında konuşuyordu. Kartal abim gelmemişti.
Annemin gözü bana kaydığında gülümseyerek baktı.
"Birtanem, gelir misin biraz yanımıza?" Diyerek bana seslendi.
Kafamı sallayarak yanına doğru gittim.
"Doğacım sen konservatuar mı okumak istiyorsun?" Dedi Lena abla
"Aslında evet." Dedim.
"Annenle baban bahsetti biraz, yurt dışında okumak istediğinden. Özellikle Fransaymış sanırım. Bizimde aklımıza bir şey geldi." Dedi Arslan abi.
Sonra Lena abla söze tekrar girdi.
"Louis İngiltere'de okuyor söylemiştir belki Mila, onun okuduğu üniversite Cambridge Üniversitesi. Yakın zamanda konservatuar sınavları başlıyor. Annenlerle konuştuk hani belki ilgini çeker diye sana da söylemek istedik." Dedi.
Cambridge Üniversitesi, adını çok duymuştum. Fransa olmasa bile gitmek istediğim üniversiteler arasındaydı. Şartları ağırdı biraz ama denemeye değerdi.
