3.Bölüm

35K 1.5K 256
                                    

medya:tavsiye 👍👍

...
Gözlerimi açtığımda geldiğimizi anladım. Fazla uykudan acıyan gözlerimi eve doğru yönelttim, ihtişamlıydı.

Uyuşuk bir şekilde önümde ilerleyen biyolojik anne ve babamı takip ettim. Ellerindeki anahtarla kapıyı açıp içeri girdiğimizde, benim yaşlarımda olduğu belli olan çocuğun oldukça uzun duran adamın sırtında olması görmeyi beklediğim şeyler arasında değildi.

"Doğu, abinin sırtında ne yapıyorsun benim bozuk çocuğum?" Ferit beyin söylediğine kıkırdadığımda hepsinin gözleri bana döndü. Tuğsem hanım "Salona geçip konuşalım." dedi.

Salona geçitiğimizde içeride iki erkeğin daha olduğunu gördüm. Büyük ihtimalle biyolojik abilerimdi.

"Doğa, abilerinle tanıştıralım seni." dediğinde düşüncelerimde yanılmadığımı anlamış oldum.

Az önce Doğu'yu sırtalayan kişiyi gösterip "O Ege senin üçüncü abin diğeri de Ekin. İlk abin Kartal ve İkinci abin Boran henüz evde değiller."

4 abi ne, 4 abi ne?

Ege ve Ekin bana o kadar İfadesiz bakıyorlardı ki bu bakışlarının nedenini anlayamamıştım.

"Bize kendinden bahsetsene." diyen Doğu'ya bakışlarımı yönelip konuşmaya başladım.

"Adım Doğa, piyano çalıp dans etmeyi seviyorum. Onun dışında aklıma bir şey gelmiyor."

"Müziğe ilgin var senin de o zaman" dedi Doğu yeniden.

"Söylemiyorum fakat çalıyorum." Dedim.

Anladım dercesine kafa salladı.

Sözde abilerime göz gezdirdiğimde pek buralı değillerdi. Anlamamıştım.

"Oğlum yapmayın böyle, kız kardeşiniz o sizin konuşun." Dedi Tuğsem hanım.

"Bu konuyu konuştuk anne, şuan için gerek duymuyoruz. Zaman gösterecek kardeşimiz mi değil mi?" Dedi sanırım adı Ege olan.

Neydi onun bu tavrı, onu hayatımda ilk kez görüyordum bi' de. Gereksiz kini var gibi duruyordu.

"Tuğsem hanım, dinlenebileceğim bir oda var mı acaba?" Diyerek konuyu dağıtma amaçlı sordum.

"Tabii kızım, Doğu gösterir misin?" Dedi.

Doğu başını sallayarak ayaklandı, onu takip etmeye başladım.

Evin içinde asansör vardı, asansör vardı. Şaka gibi.

Doğu asansöre basınca gelmesini beklemeye başladık. Kapalı ve dar alanları sevmiyordum.

"Merdivenle çıkabiliyor muyuz? Dar alanlardan hoşlanmıyorum da." Dedim.

"Tabii, yorulma diye şey ettim ben." Dedi ve yönümüzü değiştirip merdivene yöneldik.

İki kat çıktıktan sonra bir odaya girdik.

"Burası, bir ihtiyacın olursa yanıma gelmekten çekinme. Yan odadayım." Diyerek gülümsemişti.

"Teşekkürler." Diyerek karşılık verdim.

Oda çok hoş bir odaydı.

Yatağın üzerine geçip kendime piyano sesi açtım, sakinleştiriyordu.

Elimde olsa gidip çalmayı isterdim, artık o bile yoktu.

Gözlerimi kapatıp uykuya dalmayı denedim. Pek mümkün olmasa da.

PiyanistHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin