24.Bölüm

14.1K 1.1K 180
                                    

.......

"Lan Ata! Lan, Doğa!" Doğu'nun sesi ile hızla Ata'yı ittim.

Ata hızla havuzdan çıkarken Doğu da arkasından çıktı...
........

"Ya sen kimsin? Benim sevgilim var sevgilimi seninle aldatmam. Hem o senden daha güzel." diyen Ata'ya gözlerimi devirdim.

Evet dördümüz alkol içmek gibi bir hata yapmıştık. Ben içmemiştim, Ata da içmeyecekti ama Ayaz onu gaza getirmişti. Ve şu an sarhoş bir Ata'ya katlanmaya çalışıyordum. Diğerleri çoktan koltuklara sızmıştı...

"Biliyor musun ismini bilmediğim kız, ben Doğa'yı çok seviyorum." deyip avucunu dudaklarına yasladı ve kıkırdadı.

Çok tatlıydı, yanakları kızarmış, gözleri hafif batık duruyordu.

Koltuğun önündeki sehpaya oturup yüzünü ellerim arasına aldım.

"Ata ben Doğa'yım." dediğimde kaşlarını çatıp ellerimden kurtuldu.

"Doğa? Doğa olsaydın beni öperdin."

"Yok sen sarhoş falan değilsin."

"Değilim zaten. Sadece kollarım yere düştü."

"Kolların yerinde Ata."

"Neden hareket ettiremiyorum o zaman?" deyip kollarını havaya kaldırdı.

"Uyu bence sen artık."

"Beraber uyuyacaksak neden olmasın? Hem kollarımı da taşırsın."

Gülümseyerek kollarını tutup ayağa kaldırdım. Odasına girdiğimizde kendini direkt yatağa attı. Üstüne yorganı serdim. Odadan çıkacakken bileğimi tuttu.

"Doğa saçlarımı okşar mısın?"

Başımı sallayarak yanına yattım. Küçük bir çocuk edasıyla göğsüme sindi.

"Annemi çok özledim." diye mırıldandığında kaşlarım havalandı.

"Annemi arada bir görüyorum ama o benim annem değil sanki. Annem 7. yaş günümde anne ve babası öldüğü zamanda kaldı sanırım. Annemi çok özlüyorum Doğa. Sen de geçmiş zamanda kalma olur mu?"

Kafasını göğsümden kaldırarak sorduğu bu soruya cevap veremedim. Hiçbir şeyden emin olamazdık, belki o, belki ben geçmiş zamanda kalırdık.

Dolu gözlerimle ona gülümseyip kısa saçlarını sevmeye başladım.

" Geçmiş zamanda kalsam bile seni hep severim Ata."

Derin bir iç çekip göğsüme iyice sindi.
.....

Yaklaşık 1 saattir Ata göğsümde uyuyordu. Ben ise hiç uyuyamamıştım, içimde bir sıkıntı vardı. Ama anlamlandıramıyordum.

Ata'nın kolları arasından kalkıp odadan çıktım. Nefesim daralıyordu, sanki bir şey olacakmış gibi.

Kötü bir şey.

Alt kata inip koltukta uyuyan Doğu'ya baktım. O sarhoş olmamış, uykusu geldiği için uyumuştu.

Kısa bir süre de Doğu'yu izledim. Benim için önem taşıyan herkesi izleyip ezberlemek istiyordum.

Ya kaybedersem onları?

Ya onlar kaybederse beni?

Bu yüzden olabildiğince onlarla zaman geçirmeyi aklıma kazıdım.

PiyanistHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin