17.Bölüm

18.4K 1.2K 347
                                    

Medya:bölüm fotoğrafı

........
Hayatım boyunca aile olmanın nasıl hissettirdiğini hiçbir zaman anlamamıştım. Anneme hiç içten anne dememiştim mesela, hak etmediğini düşünüyordum çünkü. Beni her şeye zorlayan bir kadının anneliği hak ettiğini düşünmüyordum.

Şimdi hayatım değişmişti,benim annem o kadın değildi. Benim annem, ailesini bir arada tutmak için her şeyi yapabilecek gibi görünen bir kadındı. İşte bu yüzden belki de burada uzun bir süre mutlu olacaktım.

Çatalımı tabağın üstüne koyarak sandalyede arkama yaslandım. Annem makarna işini gerçekten biliyordu.

"Beni de yeseydin."diyen Ege'ye baktım.

"Tercihlerim arasında değilsin."

evet Atacığım var çünkü.

Şaka.

Ben mutfağa girdikten hemen sonra arkamdan Ege de gelmişti. İkimiz birlikte yiyorduk ama sürekli bana laf atıp duruyordu.

"Kim var tercihlerin arasında?" dediğinde kurnazca gülümsedim.

"Sanane?"

"Lan! Abiye öyle bir şey mi denir kızım?"

"Seni gerçekten abim olarak görmediğime göre?" dedim. Yüzü düşmüştü, ama benden onlara karşı nazik olmamı bekleyemezlerdi.

"Haklısın." dedi ve bitmiş tabağını tezgaha koyup mutfaktan çıktı.

Ben de mutfaktan çıkıp salonda oturan Doğu'nun yanına gittim. Biraz ona bulaşsam bir şey olmazdı.

Yanına oturup telefonuna baktım, oyun oynuyordu. Bu oyunu biliyordum, 'aa' oynuyordu. Gülümseyip kritik yerde olan son topu atmak için telefona dokundum.

"Lan!" diye bağırdığında hemen koltuktan kalkıp kaçmaya başladım. O da bağırarak peşimden geliyordu.

Koşarak odaya girip kapıyı kilitledim. Küçük bir nefes verip çalışma masamın üzerindeki telefonumu alıp kendimi yatağıma attım.

1 buçuk saat falan telefonumla ilgilendikten sonra yatağımdan kalktım. Pencereden dışarı baktığımda yağmur yağdığını fark ettim. Aralık ayının son günlerindeydik ama hâlâ kar yağmamıştı.

Bazı İstanbul sorunları...

Salona indiğimde Boran ve Kartal'ın geldiğini gördüm. Gülümseyerek Kartal'ın yanında yerimi aldım.

Yorgun gözüküyordu, yüzü asıktı. Omzuna dokunup "Neyin var?" dediğimde bana döndü. "İşler sıkıntıya girdi biraz güzelim. Senin tatilin nasıl geçti?"

"Güzeldi, eğlendim." dedim.

Gözlerim hoplaya zıplaya salon kapısından içeri giren anneme döndü.

"Yarın davete gidiyoruz canım çocuklarım ve sevgili kocam." dedi kafasını yukarı kaldırıp diğerlerine de sesini duyururken.

Ege ve Ekin merdivenlerden inerken, Doğu korkuluklardan kaymaya çalışıyordu. Bu çocuk
gerçek bir gerizekalıydı.

Ferit Bey elinde muz ile mutfaktan çıkıp kolunu karısının omzuna attı. Bu adam niye hep yemek yiyordu?

Ege Boran'ın yanına otururken söyleniyordu. "Ya anasını satayım ben niye elalemin sıkıcı davetlerine gelmek zorundayım?" dediğinde annem ona kızgınlıkla baktı.

PiyanistHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin