41.BÖLÜM

3.7K 208 128
                                    

Canlar yoğunluktan ancak bu kadar yazabildim. Her birinize iyi okumalar diliyorum. Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizleri çok seviyorum. Bölümleri düzenlemeye aldığımda elbette daha uzun ve daha düzgün olacak.

''Ne demek şansımı kaybettim?'' Dedi Anna cansız bir ses ile. Onun tek amacı kendini bu işlerden kurtarmaktı ama debelendiği bu bataklıkta her hareketinde dibe daha çok çekiliyordu. O birilerine zarar gelmesin diye Armani ile tecavüzcüsü ile birlikte olmayı bile kabul etmişti ama şimdi o şansının kalmadığı söyleniyordu ona. Kendini kurtarmak adına girdiği bu savaşta mağlup olmuş o da yetmezmiş gibi belki de bir çok insanın ölmesine neden olacaktı. Bunu düşündükçe kahroluyor kahroldukça bedenini taşımakta güçlük çekiyordu. Anna bu çarkın kendinden önce de işlediğinin   gayet farkındaydı ama o rezil çarkın dişlerinden  biri olmak fikri onu derinden sarsıyordu , tıpkı bir sabana benzettiği bu rezil dünyada adının anılacağı düşüncesi dizlerindeki dermanı kesiyordu. 

Bu insanlar için bir çok betimleme, tanımlama yapılabilirdi belki. Üzerlerine ansiklopedi dahi yazılabilecek  bu insanları o kendi içinde bir kaç kelime ile özetliyordu.  'Mükemmelliğin içindeki kusur.'

Armani arkasına dönüp çökmüş vaziyette kendisine bakan karısına  baktı. Onun bu halini görmesi ile içinde bir yerlerde büyümeye devam eden merhamet dallarının kalbine batması ile birer birer kırmak istedi o dalları ama yapamadı.

 Anna nın kızaran gözleri ve burnu buna eşlik eden iç çekişleri o dalların kalbine birer birer daha derinlere batmasına neden oluyordu. Rengi soluklaşmış ve büyük bir özen ile yapılan makyajı göz yaşlarına karışıp yanaklarından süzülmeye başlamıştı. Akan göz yaşlarına karışan siyah boyalar dahi bir insanın yüzünde kusursuz durabilir miydi?

 Anna halini umursamadan karşısındaki adama doğru bir kaç adım atmıştı. Ayakta duracak hali kalmamış ciğerleri çektiği nefese isyan edercesine sızlarken son bir umut yalvarmak istedi ama buna pek de fırsatı olmadı. Zira düşüncelerinin bedenine uyguladığı tonlarca ağırlık dizlerindeki dermanı kesmişti. 

Anna nın yere yığılmaya yüz tutmuş bedenini fark eden Armani bir anda öne atıldı ve karısını kolları arasına aldı.

''L..Lütfen.. Katil olamam..'' Dedi Anna fısıltı şeklinde vücudunda kalan son enerjisini dilinde kullanabilmişti. Armani onu kolları arasına daha çok çekti ve yanağına bir öpücük bıraktı. Salvatore dönüp,

''Arabayı hazırla. Doktora da haber ver eve geçiyoruz.'' Dedi. Salvatore emre itaatinin bildirisi olarak başını salladı ve ceketinden cep telefonunu çıkararak çıkışa yöneldi. Anna kendinden geçmiş vaziyette başı arkaya düşerken.

''Olmayacaksın küçük fahişem. Ama durulman için biraz korkman gerek.'' Diye fısıldayan Armani yi Anna nede çok duymak isterdi. 

Armani onu sıkıca sardı ve kucakladı arka kapıdan çıkmıştı ki tam da tahmin ettiği gibi Cihangir i görmesi bir oldu. Cihangir Anna nın o halini görmesi ile endişesi artarken Armani öfke ile baktı yüzüne. Her iki tarafın adamları biraz sonra çıkacak kıyametin habercisi gibi etraflarını sardı. 

Anna tüm olanlardan habersiz Armani nin kucağına sokulurken düşünde tüm bu yaşadıklarının bir hayal olduğunu görüyordu.

''Ne yaptın ona?'' Dedi Cihangir öne atılarak. 

''Siktir git bu seni hiç ilgilendirmez.'' Dedi Armani dişlerini sıkarak, savurduğu küfrün edepsizliği kol gezerken Cihangir öfkelenmişti. Armani  Anna ya daha çok sarılarak içgüdüsel olarak onu karşısındaki  adamın bakışlarından korumak istedi. Anna şu anda kucağında olmasaydı Cihangir in bir kaç dişini dökeceğine yemin edebilirdi.

Son Bir Umut (İtalyan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin