13.BÖLÜM (Düzenlendi)

8.9K 422 123
                                    

Canlar, dostlar öncelikle kitabıma hoş geldiniz. Her bir okuyucuma tek tek keyifli okumalar diliyorum ve bol yorum beğenilerinizi bekliyorum. Sizden ricam lütfen benimle görüş öneri ve yapıcı eleştirilerinizi paylaşınız.

Beni instegram dan da takip edebilirsiniz güzel editler ile tanıtım paylaşıp okuduğunuz bu romanın zihninizde daha canlı kalmasını sağlayabilirsiniz . INSTEGRAM LiNKİNE PROFİLİMDEN ULAŞABİLİRSİNİZ.

INSTEGRAM KULLANICI ADIM: hanne_neva

Son Bir Umut' un devam kitabına yine profilimden ulaşabilirsiniz. Devam kitabının adı: Başka Bir Evrende

Hanne Neva:

Tüm bedenimi saran korku ile dizlerim titrerken ona bu halimi belli etmemeye çalıştım. Demir parmaklıklar sınır oluşturuyordu aramızda. Bir adımda demir parmaklıklara yaklaştı. Aynı adımı ben geriye doğru atıp ondan uzaklaştım. Derin bir nefes aldım ama sanki ciğerlerime bu nefes yetmiyordu. Korkudan atan kalbim göğüs kafesimden dışarı çıkacak gibiydi. Her şeye rağmen güçlü görünmeye çalışıyordum.

Öfkem artıyordu aynı, oranda korkum da tabi... Artık ben bana yapacaklarından geçmiştim. Sevdiklerime vereceği zararı tahayyül etmeye çalışıyordum. Ölümcül bakışları gözlerim ile buluştuğunda nezarethanenin loş ışıklarında korku filminden fırlamış gibi duruyordu.

Kollarını demir parmaklıkların arasına uzatıp dayandı ve gözlerime derin derin bakmaya başladı. Acaba aklından ne geçiyordu... Bir insan ne kadar güçlü olabilirdi? Vatandaşlığınızı elinizden alacak kadar olabilir mi? Ya da sizi kendi ülkenize peşkeş çekecek kadar güçlü mü? Kendi ülkesinde yaptıkları yangın olayından sonra her şey ortadaydı ama başka ülkeler için... Sessizliği ve derin düşüncelerimizi bozan o olmuştu.

''Çok merak ediyorum sınırlarımı daha ne kadar zorlayacaksın.'' Sesi düz ama ürkütücü derecede soğuktu. Gözlerini gözlerime dikmiş cevap beklerken içeri bir adam daha girdi. Bu benim konuştuğum güvenlikteki adamdı.

''Aç kapıyı.'' Dedi adama parmaklıklardan geri çekilirken. Adam ise cebinden çıkardığı bir kaç anahtardan doğru olanı seçip nezarethanenin parmaklıklarını açtı. İşte bu anda korkum bin katına çıkarken bağırıp çığlık atmak geldi içimden. Avazım çıktığı kadar ama bu kadarına bile cesaretim yoktu. Adam kapıyı açtıktan sonra nezarethaneden dışarı çıktı. Yavaş ama geniş adımlar ile Armani üzerime geliyordu bende aynı şekilde geriye çekildim. Adımlarımız birbirini izlerken artık daha fazla gidecek yerim kalmamıştı. Sırtım duvar ile buluştuğunda duvarın soğukluğunu hissetmek bana ölümü hatırlatmıştı. O ise giderek yaklaşıyordu. Kocaman gövdesi bir kara bulut gibi çökerken üzerime nefes alış verişim hızlanmıştı. İçimden ağlamak geliyordu tüm sinirimi, öfkemi, korkumu boşaltmak geliyordu ama boğazımda düğümlenmişti hıçkırıklarım.

O kadar yaklaşmıştı ki artık ellerim ile gövdesini iteklemeye başlamıştım.

''Lütfen... Beni bırak.'' Fısıltı dudaklarımdan dökülürken içim de az da olsa umut kırıntısı vardı. Ellerim onun koca gövdesini iteklemekte yetersiz kalıyordu. Başı boynuma kaymıştı. Derin bir nefes çekti içine ardından tekrar saldı nefesini. Boynumu yalayıp geçen nefesi tüylerimi ürpertirken göz yaşlarım firar ediyordu. Biraz sonra ellerimi bileklerimden tutup arkamda birleştirdi ve tek eli ile iki bileklerimi sıkıca kavramıştı. Beni kendine çekip bedenlerimizi birleştirdi. Ne kadar kurtarmaya çalışsam da fayda vermiyordu. Ben çırpındıkça o bileğimi daha çok sıkıyordu, canım yandığı için sabit kalmaya çalıştım.

Belirsizlik beni bitiriyordu, benim konuşmaya halim yoktu başıma gelecekleri düşünmekten. O da susuyor konuşmuyor sadece boynumda derin nefes alıp veriyordu. Biraz sonra hissettiğim ıslaklık ile irkilirken titremeye başlamıştım. O ise o pislik ağzı ile boynumu öpüp, emiyordu. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum. Nasıl böyle bir şeye izin veriyorlardı.

Son Bir Umut (İtalyan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin