49.BÖLÜM

2.5K 180 120
                                    

Canlarım yine geç geldim ve söz verdiğim zamanda da yeni bölümü yayımlayamadım biliyorum. Yine ve yine özür diliyorum bunun için. Güzel olduğunu düşündüğüm yeni bir bölümle tekrar sizlerleyim keyifli okumalar diliyorum öncelikle. Sizleri çok seviyorum. Beğenip yorum yapmayı unutmayın.

Bana Başka Bir Evrende kitabını soran arkadaşlar var. Canlarım o kitaba yeni bölüm gelecek ama ne zaman yazabilirim bilmiyorum. Malum sınav yaklaştıkça benim yoğunluk da artıyor üstüne Anksiyete de eklenince hayat baya zor oluyor. 

O yüzden şöyle açıklayım kısa bir bölüm oldu evet bu yüzden muhtemelen final bölümü de biraz sarkacak. Aslında aklımda daha bir çok şey var ama malum vakit yok yazmaya. Yazabildiğim en güzel şekilde yazıp sizlerle buluşturdum. Sıkıntılı süreci atlattıktan sonra kitabı düzenlemeye alacağım. O zaman emin oldun bölüm sayıları iki katına çıkacak. Daha özenli ve uzun bölümler olacak. Şunu temin ederim ki ikinci defa okuduğunuzda hiç sıkılmayacaksınız. O kadar çok şey eklenip düzenlenecek ki keyifle okuyacağınıza inanıyorum. Her neyse kısa hatırlatmalarımı da yaptığıma göre keyifli okumalar tekrardan. :) :) :)

Aaaaa son olarak Başka Bir Evrende kitabına karakter resimleri koydum elbette herkesin zihninde canlanan farklı tipler vardır ama bende ortalama bu şekilde ona da göz atabilirsiniz. 

Hanne Neva:

''Hanneeee Timur yine acıktı. '' Yerleştiğimiz evin üst katından Kadir seslenmişti ve ben her ne kadar yorgun olsam da  bu çağrıya karşılık vermek zorundaydım. Elimde yeni yıkanmış kıyafetleri özenle katlarken bir kenara bırakıp merdivenlere yöneldim.

''Geliyorum hemen... Pış pışla sen...'' Dedim ve mutfaktan bir bardak su almak için hızlı adımlarla ilerledim. Susuzluktan boğazım kurumuştu resmen. Bebekler doğduğundan beri her işimi ışık hızı ile yarışarak yapmak zorundaydım. Doldurduğum taze suyu tam dudaklarıma götürmüş içecekken mutfak camından gördüğüm siyah araba ile dona kaldım.

Siyahlar içine bürünmüş araba Armani nin arabasına ne de çok benziyordu. Korku bedenimi sararken nefesim kesilir gibi oldu. Merak ve korkunun pençesinde arabanın içinden çıkacak kişiye baktım....

''Hanne sana sesleniyorum duymuyor musun beni kız...'' Kadir in ve Timur un tiz sesi kulağımda yankılanırken korkumun bedenimi ele geçirmesine merak duygusu da eşlik edince gözlerimi pencereden ayırmadan inecek kişiyi bekliyordum.

''Kız sen nereye bakıyorsun  öyle...'' Dedi Kadir. Onun konuşmasının arasında arabadan inen adam karşı komşumuzdu. Derin bir nefes alırken saniyeler içinde yaşadığım korku ile elimdeki suyu içtim ve serin suyun şuurumu yerine getirmesini istedim. Kadir merak ile açılmış gözlerini bir bana bir de baktığım yöne çevirdi ve dudak bükerek.

''Artık korkma... Cihangir söz verdi... Tamam her ne kadar güvenemesem de o adama gözlerinde o ışığı gördüm.'' Dedi. Timur un ağlayışına dayanamayıp kucağıma aldım ve sandalyelerden birini çekip oturdum. Göğsümü açıp onu emzirmeye başladığımda iştahla mememe yapışmıştı. Keyifle o karnını doyururken bende Kadir e dönüp.

''Ne ışığı gördün. '' Dedim. Kadir de bir sandalye çekip karşıma oturdu ve derin bir nefes alıp.

''Anlamadığını söyleme Hanne... Adamın tek amacı mağdur bir kadını kurtarmak mı sence?''

''Öyle değil mi?'' Dedim anlamazdan gelerek ve gözlerimi Timur a diktim. O iştahla emerken bende ona hayran bir şekilde bakıp gülümsedim. Bu hayattan çok fazla şey istemiyordum. Sadece bebeklerim ve ben mutlu bir şekilde yaşamak. Ne Cihangir in sevgisi ne de Armani nin saplantılı halleri. Sadece huzur içinde yaşamak. Anne olmak çok başkaydı. Tarifi olmayan bir duyguydu. Onlar için canımı ortaya koyabilirdim ama bensiz de yaşayamayacaklarını bildiğim için hayatta kalmak  zorundaydım. Kısacası içine düştüğüm bu kısır döngünün adı annelikti. Oysa Cihangir in benim yüzümden öldüğünü öğrendiğimde restoranda kendimi öldürecektim... Ne aptallık ama. Şimdi bebeklerimi sağlıkla kucağıma aldığım için onlarla geçirdiğim her ana şükrediyordum.

Son Bir Umut (İtalyan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin