43.BÖLÜM

3.9K 190 316
                                    

Sevgili okuyucularım uzun ve güzel bir bölüm ile yine sizlerleyim.

Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin bol yorum bekliyorum sizden. Bir de ricam olacak bolüm beğeni sayılarını bari 50 yapalım artık 40 ları aşalım diyorum.

Sizleri seviyorum iyi okumalar diliyorum

Armani Valerio:

Anna nın yıkılışı yüzüne yansırken ona bir şey olmasından bir anlık korksam da sözlerime öfkemin de etkisi ile devam ettim.

" O gün sana gelen notu bana söylemeliydin Anna. Ihanetinin bir bedeli elbette olacak." Dudakları çizgi şeklinde kalırken ağlamaktan kızaran gözlerine yeni göz yaşları ekleniyordu. Onun bu haline her ne kadar acısam da bu ailenin kurallarını defalarca çiğneyip geçtiği için ayrıca beni aldatmaya kalktığı için öfkeliydim ona. Fırsatını bulsa kırık kanatları ile kaçmaya çalışacaktı oysa bu ev ve ben ona iyi gelip iyileştirebilirdim. Ona sunduğum fırsatları her defasında elinin tersi ile itti. Bu durum benim de kendime olan saygımı zedelemeye başlamıştı.

Ben Armani Valeriyo, merhametin kelime manası dahi bana uzakken Anna için çok fazla fedakarlıkta bulunmuştum. Tüm bu yaşananlara rağmen her dafasında ona bana mecbur olduğunu kanıtlasam da nafile...

Öyle ki Ortadoğu ve Avrupa nın bir çok ülkesine silah ticareti, kadın ve uyuşturucu ticareti yapıyorum. Ne o ölümler ne de kayıplar beni etkiledi. Binlercesi gözlerimin önünde gerçekleşirken dahi hissettiğim tek duygu hiçlik olmuştu.

Ama şimdi ise karşımda duran bu kadın hayret edilesi... Onu gördüğüm ilk andan bu yana içimde tarifsiz duygular ile suluyordum merhamet ağacımı.

Her şeye sahipken bana hissettirdiği hiç bir şey ile her şeyim olmuştu. Salvatore Fabio ve Isabella nın beni defalarca uyarması da cabası.

Peki beni ona çeken şey de neydi. Aşk ya da acımak mı? Belki de bu dünyadan çıkmak için son bir umut.

"Sen benimle birlikte oldun. Söz verdin." Kırılan hayalleri bir cam parçası gibi gözlerine batarken akan yaşların ardı arkası kesilmiyordu. Bense onun bu hâline sadece donuk bir ifade ile izliyordum. Evet onunla birlikte olmuştum çünkü ona ve bedenine ihtiyacı vardı. Kokusuna ve teninin yumuşaklığına ihtiyacım vardı ruhuma işlemesine ihtiyacım vardı. Bunu ona zorla yapmak yerine bana kendi isteği ile gelmesine ihtiyacım vardı.

Benim ona olan tüm bu ihtiyaçlarım karşısında sunduğu bedeni benim için paha biçilemezdi. Belki de ona bu kadar muhtaç olmak öfkemin kaynağıydı.

Anna nın yaptığı, yani canlı yayında konuşması gerçekten çok büyük bir kumardı ve işin kötü tarafı bu kumarın bir kazananı olmayacaktı.

Anna sarsak adımlar ile bana yaklaşmak isterken kayan bir ses tonunda:

"Sen bana benimle birlikte ol dedin. Oldum... ne... ne .. dediysen yaptım... A.. Armani..." Anna nın bedeni gözlerimin önünde boşluğa kendini bırakırken az önce taş gibi kesilen bedenim bir ok gibi fırlayıp yere çarpmak üzere olan başını tuttu... Bedeni sert bir şekilde zemin ile buluşsa da başını koruduğum için kendimi şanslı saydım.

"Anna... Anna... Kahretsin... SERIGO SERIGO...!!!" Anna nın yüzü avuçlarım arasında uyanması için sarsarken seslenişime Serigo içeri girmişti.

"Efendim..?"

"Derhal doktorları çağır.!" Diye kükrerken Anna yı kucağıma alıp salona doğru ilerledim. Geniş koltuklardan birine dikkatli bir şekilde yatırdıktan sonra saçlarını ve yüzünü okşayarak.

Son Bir Umut (İtalyan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin