Hayat bazen çok can yakar. Nefes almak adeta bir zehir gibi gelir. İnsan özlüyor. Evet özlüyor. Çocukluğunu, eski mutluluğunu. Bazen ise sadece içten bir gülümsemeyi. ..
Yazmak, yazmak sanki sakinleştiriyordu. Az da olsa yorgunluğumu üzerimden çekip alıyordu. Şimdi anlıyorum yazarları, neden onlarca kitap yazıyorlar. Rahatlatıyor, sakinleştiriyor, mutlu ediyordu. Ne de olsa içimi döküyordum değil mi? Evet en yakın arkadaşıma veya aileme bile dökemediğim içimi...
Lise yıllarım bitmişti bile. Harbiden baya hızlı geçmişti. Artık 9. sınıftaki Eylül 10. sınıftaki Peri, Aleyna, Kerem ve Gündüz hayatımdan çıkmış gibilerdi. Hepimiz hayallerimiz için farklı şehirlere gitmiştik bile. Peri ile hayallerimiz aynı olsa da Peri Ankara'ya, Aleyna İzmir'e, Gündüz Adana'ya Kerem Eskişehir'e ben ise İstanbul'daki Güzel Sanatlar Üniversitesini kazanmış ve tam olarak şu anda yurda çıkıyordum bile. Annem ve babam hala tereddütte olsalar bile hayallerimden vazgeçirememiş ve İstanbul'a göndermemeyi başaramamışlardı.
2 kişilik oda istemiştim. Oda arkadaşım fakülteden ve bölümden bir kızdı. İsmi Açelya'ydı. Aynı sınıfta olmasak bile aynı odada olmak güzeldi. Ne de olsa ikimizin de hayalleri aynıydı ve beraber motive olmamız kolay ve güzel olurdu. Benden 2 gün sonra Açelya geldi. Eşyalarını daha yerleştirememişti ancak ailesi gitmişti . Şu anda tanışmamız gerekiyordu. İlk adımın kimin atacağını düşünürken ben birden gaza gelip elimi uzatmış bulundum. Samimi gülümsememle "Merhaba ben Ada." dedim. "Merhaba memnun oldum bende Açelya." derken hafifçe gülümseyerek elimi sıktı. "Aynı bölümde olduğumuza dair bir bilgi aldım doğru mu?" dedim utangaç gülümsememle. Açelya da samimi bir şekilde gülümsedi. "Evet de beni bu kadar araştırmanı beklemiyordum." Utandım. Çok belli etmiştim. Oda arkadaşımı merak etmem doğaldı aslında. Genel olarak bakarsak en az 4 sene beraberdik. Neden bilmiyorum ama utandım işte. "Oda arkadaşımsın tabi araştıracağım seni." Tatlı bir şekilde yanıtladı. Benim yatağımın üzerine otururken cümleye başladı. "Ya hiç yalan söyleyemem biliyor musun? Bende seni biraz araştırdım." Hafifçe gülümsedim, rahatlamıştım bunu duyunca. "Hatta biraz değil baya desem yeri var. Senin sosyal medya hesaplarını ve Wattpad hesabını filan da takip ediyorum. Panikle "Harbi mi? Dur geri takip yapıyorum hemen."
"Ada hadi kendinden bahset." tatlı ses tonu hoşuma gitti. " Sen başla ben dinliyorum." "Hobilerimden başlayayım mı? " " Olur olur nasıl istersen. " " Tamam o zaman. Seni yoracak kadar burç yorumcusuyum." Ardından devam etti. "Her sabah ve yatmadan önce yoga yaparım, bazen gün içinde de yapmaya çalışırım. Ritüellere inanıyorum. Kitap alıntılarını ve yaşadığım güzel şeyler için ayırdığım defterlere yazarım. Fanatik Beşiktaşlıyım. " dediği zaman adeta gözlerim parladı. "" Ada hadi bana kendinden bahset. Aşırı kitap okurum yani günde 1 tane filan bitiririm. Hayvanları çok severim. Özellikle kediler hassas noktamdır. " Açelya konuşurken gözümün önünde Peri canlanıyordu. Peri 11 ve 12 de açığa aldırdığı için bayadır görüşmemiştik. Onun ailesinin katı olduğu için telefonu yoktu. Şakalaşırcasına gülerek. "Açelya biri sana çok hızlı konuştuğunu söyledi mi?" Kahkaha atarak "Evet hem de herkes" "E alışacağım artık" dedim gülümseyerek.
"Şimdi sıra sende, hobilerin neler Ada? " Gülümseyerek ve imalı bakışlar atarak lafa girdim. "Çok iyi anlaşacağız desem" Açelya heyecanla gözlerime bakıyordu.
Bir sorun vardı bunu söylesem Açelya kızar mı diye düşündüm ama söyledim. "Ama tek bir sorun var." Panikle "Ney peki?" Çekingen ses tonumla "Ben kedileri sevmem ve ayrıca benimde hassas noktam köpeklerdir." dedim. Ama cidden bu bir sorun gibiydi. Açelya'nın yüz ifadesi anında değişti. Sanki kızgın gibi değil de üzülmüş gibiydi. Kısaca buna bozulmuştu, ama buna aldırış etmeden birkaç saniye sonra kendine geldi.
"Galiba tek kör noktamız bu olacak. Ada ben insanları hemen çözerim. Gözleri bakışları bana karşı olan samimiyetini anlarım. Sen mesela cana yakın bir insansın ama sadece çevrene." Şaşkınca suratına baktım. "Doğru bu arada." dedim. "Bir de şöyle bir teorim var. Beni çok sevdin ve gerçekten iyi anlaşacağımızı düşündün." Surat ifademi görünce lafa girdi. "Korkma kız özgüvenli ve küstah biri olduğum pek söylenemez sadece tahmin ettim. Tahminim doğru mu peki?" Şaşkınca bakakaldım. Acaba çok mu belli ettim diye düşündüm bir anlığına. "Evet doğru. Şey ben pek öyle şeyleri anlamam da sen peki, benim hakkımda ne düşünüyorsun? " Tatlı ve sakince güldü. "Valla hiç yalan söyleyemem bende aynılarını düşündüm. Çok temiz ve ayrıca saf güzel bir kızsın ya sevdim seni. Evet şu an bile." Gülümseyerek teşekkür ettim. "Hadi Ada çok konuştuk daha doğrusu ben çok konuştum hadi azcık bana yardım et de birazdan oturup kahve filan içeriz olur mu?" "Evet evet olur ben şu kutudan başlıyorum o zaman."
Açelya'yı sevmiştim. İyi kızdı. Birkaç gün sonra biraz daha tanımıştım ve daha da iyi anlaşmıştık. İkimizde hazırlık okuyorduk bu yüzden pek fazla çalışacak veya girecek bir dersimiz olmuyordu. Bu beraber vakit geçirmemizi sağlıyordu. Geçen 2 hafta içinde bayağı samimi olmuştuk. Her gün beraber kitap okuyorduk. Ben onun kadar çok olmasa da beraber yoga yapıyorduk. Senaryo yazıp ezber yapmaya çalışıyorduk. Ajans araştırıyordu. Kısaca keyifli geçiyordu vakitler.
Vakit ne kadar keyifli geçse de lise yıllarım bir başkaydı. Hepsini, bütün arkadaş grubunu çok özlüyordum. Tatillerde buluşmak için birbirimize söz vermiştik. O beklediğimiz tatilin gelmesine daha çok vardı ve bizde sınavlar gelmeden bir hafta sonu buluşmaya karar verdik. Sadece Kerem ev tuttuğu için Kerem'in yanına Eskişehir'e gidecektik.
O sabah uyandığımda Açelya yine yoga yapıyordu. "Açelya!" hareket etmeden tepki gösterdi. "Konsantrasyonumu bozma OM" "Ama bozmam lazım." dedim azcık korkarak. "Ada defol dedim OM" sonra direkt hızlı bir şekilde söylemiş buldum. "Açelya ben gidiyorum akşam." Hemen gözlerini bana belertti. "Nereye?" "Eskişehir'e gideceğim ya otobüsüm var öğleden sonra hani." "He tamam ya daha çok var ne telaş yapıyorsun." "Bugün dersler binada olacak online değil. Ben şimdi duşa giriyorum bavulum hazır zaten dersten sonra giderim." Dudak bükerek "Tamam da ben şimdi 2 gün yalnız mıyım ya?" Sarıldım ve "Pazar akşamı buradayım merak etme." derken alnından öpüp odasından çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEK HİSSİ
Teen FictionÜniversiteye yeni geçen bir genç kız, lisedeki arkadaşlarıyla buluşacağı gün onu buluyor. Ama o sadece bir arkadaş değil. Hayatının aşkı. Birbirlerine kelebek hissi yaşatan iki aşık. Onlar bir olmayı seçti. Onlar sadık olmayı seçti. Onlar birbirini...