Bölüm 8

3.1K 120 9
                                    


SELAMUNALEYKUM.....


Kapının ucundaki Mehmet bey iki kızı dinliyordu daha doğrusu abdest aldıktan sonra odaya geçerken Güneş'in sesini duyup durmuştu kapıda. O da biliyordu bütün bunların sebebinin ablası olduğunu ama Güneş'in gerçekleri bu şekilde itiraf etmesine daha fazla katlanamayarak odaya girdi.

"Dayıcım....bizde dertleşiyorduk" diye heyecan ve panikle konuşmaya başladı Güneş elini Kamerden çekerken. Kamer ise hiçbir şey söylemeden bakıyordu. 

"Çık kızım şu odadan ben duyacağımı duydum hadi" dedi başı eğikti bu sefer Mehmed beyin. Güneş stresle ve korkuyla odadan hızla çıktı. Kamer ve babası ise sadece baktı birbirlerine gözleri konuşurmuşçasına. Kafasını yere ilk indiren Kamer olmuştu sanki bu odadan babasının girmesini diler gibi çok geçmeden kapı kapanmış ve odada Kamer düşünceleriyle baş başa kalmıştı.

Züleyha hanım misafirlerin gitmelerinin ardından kızıyla odasında konuşmaya dalmıştı. Zehra annesinin ilacını uzatırken:

"anne bu kızı bugün arkadaşı da dilinden düşürmedi merak ettim doğrusu bende , yakında Bir buluşma ayarlayacağım"

" aman kızım sakın belli etme kıza sonuçta bizleri tanımaz bilmez, abinle de ilk karşılaşması pek hoş olmadı zaten anlatmıştım sana biliyorsun o yüzden sadece bir konuş nasıl bir fikrimiz olsun"

" O iş bende anne" derken Zehra hangi iş sendeymiş diye kapıdan Beril girdi içeri." Ooo Beril yengeciyim de gelmiş gel gel yeni gelin seçimine başladık biz hatta birisiyle tanışacağım bile sana ikinci elti geliyor galiba" dedi gülerek. Beril şalını düzeltirken "anne ne diyor bu şaşkın kızın kim için gelin geliyor anlamadım"

"Aman yok kızım abartıyor bu kız işte, sakın sende kimseye bahsetme Ömer'e bir kız beğendim de bir tanı dedim bu deli kıza o da ...."

"anne Ömer'e hani benim kayınbiraderim olana sen iyisin değil mi" diye lafını kesti Beril. Zehra araya girerek Beril'e tüm olan biteni bir çırpıda anlattı. 

"Şimdi bende sırrınıza ortak olduğuma göre eltimi bende tanımak isterim " dedi Beril büyük bir heyecanla çünkü Ömer'in elenmesine imkansız gözüyle bakıyorlardı.

Ali beyler şirketten 3 oğluyla birlikte döndüğünde sofra çoktan hazırdı. Yemeklerini yemek için tüm aile sofra etrafında toplanmıştı. Ali bey suyundan bir yudum alıp "Züleyha'm yarın yine hastaneye gideceğiz iyi misin nasılsın"

"İyiyim ben Allah'a bin şükür tüm evlatlarım yanımda gelinlerim yanımda kocam başımda daha ne isterim ki" dedi. Bugün yemeğe Hamza'nın nişanlısı Selin de davetliydi. Zehra Beril'e göz kırparak "ama anne bir gelinin eksik hala onun gelmesi de yakın gibi hissediyorum" dedi. Ömer çorbasına daldırdığı kaşığı çıkarmadan yanında oturmuş muzipçe gülümsen kız kardeşine baktı. Annesinin çoktan ona da anlattığını anlamıştı hemen kafasını annesine çevirdi. Annesi oğlunu çok iyi tanırdı öfkelenmeye başlamıştı bile hemen devreye girerek "her şeyin zamanı var kızım hayırlısıyla o da olacak" dedi Züleyha hanım. Masadakiler de bu sözler karşısında her zamanki gibi tepki vermeyen Ömer'i görünce bir şeyler döndüğünü gayet iyi anlamışlardı. 

Tatlı faslına başlayan aile Hamza ve Selin'in düğün tarihi için konuşmalar yapıyordu. Selin de üniversiteden mezun olmuş iç mimardı. Hamza'yla üniversitede tanışmışlardı aileleri de zaten birbirlerini tanıyan denk insanlardı. Selin araya girerek "efendim ailem de sizinle aynı fikirde uzatmamızı istemiyorlar nişanlılık dönemimizi biz bugün Hamza ile konuştuk düğün tarihimizi öne çekmeye karar verdik ama net tarihi ailemle konuşmanız daha münasip olur" deyince Züleyha hanım sanki tüm dünyaları ona vermişler gibi "ah benim canım yavrularım siz beni mutlu ettiniz Allah da sizleri hiç ayırmasın inşaAllah" diye güzel dileklerde bulundu. Aile artık salonda düğün hazırlıklarını konuşmaya başladığı sırada Ömer salondan ayrılıp odasına çıkmıştı bile çoktan.

HAYATIMIN ANLAŞMASI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin