Bölüm 30

2.5K 108 21
                                    


SELAMÜNALEYKÜM.......

Yeni bölüm ile geldim ve yorumlarınızı okumak için sabırsızlanıyorum.......

Ömer sabah saatlerinde annesinin onu uyandırmak için odasına gelmesiyle güne uyanmıştı. Züleyha hanım oğlunun odasına girdiğinde Ömer hemen gözlerini açmış ve yataktan kalkmak için doğrulmuştu ama annesi oğlunun yatağına oturup onu durdurmuştu.

"Günaydın benim canım oğlum nasılsın bu gün damat oluyorsun" dediği anda Ömer o lanet gün bu gün müydü diye afalladı bir anda. Ömer annesinin solgun yüzüne bakıp derin bir iç çekip elini annesinin yanağına uzattığında "asıl sen nasılsın anne, iyi misin" diye konuşmuştu. Züleyha hanım yanağında ki elin üzerine elini koyup " Ömer ben senin evlendiğini gördüm ya benden daha mutlusu olamaz, sanki kalbimde ki ağrıyan yaraya merhem sürdün" demişti şefkatli ses tonuyla. Ömer annesinin bu kadar onu evlendirmek istemesini anlayamıyordu. Kaşlarını çatmıştı bir şey söylememek için ama annesi oğlumu çok iyi tanırdı hemen çatık kaşlarına elini götürerek " sinirlendin mi sen yine" derken Ömer annesine;

" Ne siniri anne, hem sen neden gelmiştin" diyerek konuyu çevirmişti.

Züleyha hanım oğlunun kara gözlerine öyle bakıyordu ki ona söyleyeceği sözlerin kalbine işlemesini istiyordu adeta.

" Ömer bak oğlum nasıl oldu bilmiyorum Kamer ile evlenme kararı verdin hızlı olan her şey beni ürkütmüştür ama bu kez korkmuyorum neden bende bilmiyorum. Kamer'i ilk kez sahil kenarında görmüştüm ve görür görmez ona kalbim ısınmıştı. Seninle aynı ortamda görünce de ailesini, soyunu bilmeden keşke seninle evlense diye dua etmiştim Allah biliyor ya." Ömer annesinin sözleri karşısında artık dayanamayarak

" Nasıl olur anlayamıyorum" demişti ama hemen susuvermişti. Sesi sert ve tepkili çıkınca annesini üzmek istememişti. Annesi oğlunun sert ve yakışıklı çehresine bakıp devam etti:

" Ömer ben de bilmiyorum nasıl olduğunu belki de Allah gönlüme düşürdü o kızı senin için, şimdi bu günden itibaren sana bazı şeyler söylemek istiyorum. Ne olur Kamer'e güzel davran onun senin hem bu dünyada hem de ahirette eşin olduğunu unutma. Ailesinin yalnız bıraktığı kızın ailesi sen olacaksın artık. Geçmişini tamamen unut ne demek istediğimi anlıyorsun değil mi" diye söyleyince Ömer'in gözlerinden alev çıkmıştı. Annesinin her seferinde Alya'dan bahsetmesi onu çıldırtıyordu. Alya Ömer'in ilk ve tek aşkıydı, onunla nişanlandığında bu kadar öfkeli ve nefret kusan bir adam değildi. Sert ve dik duruşlu birisiydi her zaman ama bu kadar gaddar olmamıştı hiçbir zaman. Alya düğünden bir hafta önce sadece bir mesajla Ömer'den ayrılmıştı hem de artık başkasına karşı duygularının oluştuğunu söyleyerek. Ömer mesajla yıkılmıştı hesap sormak için Alya'nın evine gittiğinde kapı duvar kalmıştı. Sonradan öğrenmişti ki yurtdışına gerçekten de yeni birini hayatına alarak gitmişti. Ömer düşündükçe aslında uzun zamandır aldatıldığını anlamıştı, onun için ailesini bile karşısına almıştı ama en büyük kazığı en sevdiğinden yemişti. Sonrasında ise simsiyah bir hayata geçiş yapmıştı genç adam, kalbini, duygularını, kıyafetlerini her zerresini karartmıştı. Annesi de oğlunun elinden kayıp gidişini her gün daha da sert ve öfkeli, acıma duygusunun ve merhametinin yok oluşunu çaresizce izledikçe kalbini yormuştu.

Ömer annesine öyle bir bakmıştı ki annesi bu konuşmanın artık iyiye gitmediğini anlamış ayağa kalkarak " bu gün odanı hazırlatacağım Kamer'in eşyalarını getirecekler ayrıca daha sonra eşinin de fikirlerini alarak yeniden düzenleme yaparız" deyip odadan ayrılmıştı boşluğa bakan oğlunu geride bırakırken. Odanın kapısının kapanmasıyla Ömer solunda duran bardağı alıp fırlatması bir olmuştu. Neden annesi her şeyi bu kadar zorlaştırıyordu ki sürekli bunu sorguluyordu.

HAYATIMIN ANLAŞMASI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin