Bölüm 41

3.1K 101 44
                                    

SELAMÜNALEYKÜM

Yeni Eğitim ve Öğretim yılı Herkese Hayırlı olsun öncelikle. İnşaAllah bu sene herkes çok başarılı, güzel dostlukların kurulduğu, sağlıklı ve mutlu bir eğitim yıl geçirir. ♥♥♥♥♥♥♥

" Bizi Bırakmaa" 

Bu söz ne demekti böyle, ne kadar da ağır gelmişti Kamer'e. Gerçek miydi yoksa acıyla söylenmiş bir şey mi? Ömer'in sözleri onu niye afallatmıştı ki. Ömer sarılınca geri çekilmek bile içinden gelmemişti. İki genç ilk kez inatlarından, egolarından arınmış gerçek kimlikleriyle birbirlerine sarılmışken koridorda ki ayak sesleri ile birlikte Ömer hızla yüzündeki yaşları silerek bir adım geri atmıştı. Kamer gelenleri görebilecek kadar geri çekildiğinde Ömer de yüzünü koridora çevirmişti.

" Abi, ne oldu, haber var mı" diye sormuştu Fatih. Kamer öylece bakarken Ömer;

" Yok haber falan" diye yine sert bir tonda konuşmaya başlamıştı. Fatih ilerleyen abisinin ardından Kamer'in yanına giderek;

" Kamer var mı bir haber" demişti.

" Ben bilmiyorum" diyebilmişti Kamer.

Fatih'ten sonra babası, kardeşi, Yusuf abisi, eşi ve yengesi tüm aile koridora gelmeye başlamışlardı. Saat gelmişti, Züleyha hanımdan haber bekliyorlardı. Kamer de en uzak sandalyenin başında dikiliyordu, oturamamıştı bile. Ömer bir ara gözlerini Kamer'e diktiğinde telefonuna baktığını ve bir şeyler okuduğunu görmüştü. Sonra gözlerini hırsla kapıya çevirmişti.

Saatler, dakikalar geçmiş ve sonunda kapı açılmıştı. Çıkan doktorların yorgunluktan gözleri kızarmıştı adeta. Ali bey hemen söze girerek;

" Nasıl karım" demişti.

" Ali'cim, Züleyha hanım son anda beklemediğimiz bir şekilde hayata tutunmayı tercih etti. İnan bana onu buraya bağlayan sizlerin varlığını hissetti ama...."

" Ama ne " diye sordu Ali bey;

" Aması şu, kritik saatlere girdik şu anda vücudun nakli kabul edip etmeyeceğine bakacağız ve çok ağır bir ameliyattı bu nedenle yoğun bakım sürecinde de çok hassas davranmalıyız"

deyince sevinmişti aile üyeleri. Ne olursa olsun yaşıyordu Züleyha hanım. Ömer gözlerini Kamer'e dikmişti. Herkes bu haberi birbirine sarılarak kularken Ömer en uzakta duran Kamer'e bakıyordu sertçe, yüzünde ki o ifadeyi silmeden. Kamer ise ellerini yüzüne kapatmış kafasını yukarı kaldırarak;

" Şükürler olsun Allah'ım, sonsuz şükürler olsun sana" diye kendinde bir sevinç yaşıyordu.

Ellerini yüzünden indirdiğine  gözleri kendi üzerinde olan Ömer'i bulmuştu. Bu kez aynı şekilde bakamamıştı ona, hızla gözlerini başka yöne çevirmişti. 

Hemşireler ailenin koridoru boşaltmasını istemeye geldiğinde Ömer yine ayrılamamıştı oradan. Ali beyin talimatıyla Kamer de kalmıştı.

Züleyha hanımı sedyeyle ameliyathaneden çıkardıklarında Ömer hızla annesinin yanına koşmuştu.

" Sana ne olldu annem, yüzün solmuş, kanın çekilmiş, hepsi benim yüzümden" diyerek içinden kendine beddualar etmeye başlamıştı. Kamer de Ömer'in tam yanında beti benzi solmuş kadının halini görünce midesi bulanmıştı, korkmuştu. Ölüm ne kadarda yakındı böyle. Genç kız başının dönmesiyle bacaklarının tutmadığını hissetmişti. Kendisini birden yere bırakınca hemşirelerden birisi Ömer'e seslenerek;

" Beyefendi eşiniz düştü, annenizi zaten biz götürüyoruz içeriye alınmayacaksınız" diye uyarmıştı ama Ömer tekrarlanan kaçıncı uyarıdan sonra sedyeyi bırakıp arkasınıı dönmüştü. Kamer ellerini başına koymuş, gözleri yeri seyrediyordu. Ömer büyük adımlarla genç kızın yanına gelerek;

HAYATIMIN ANLAŞMASI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin