Bölüm 34

2.4K 109 35
                                    


SELAMÜNALEYKÜM.......

Ömer ve Kamer benim için çok özel kalacak sizinle buluşmamın vesileleri bu yüzden yazarken çok keyif alıyorum ve sizlerin yorumları ile de Ömer ve Kamer'in okunmasının şevkiyle heyecanlanıyorum. Hepinize çok teşekkür ediyorum.......

" Yatağa mı" diye sesli bir şekilde bağırdı Kamer. Ömer gözlerini açarak sessizce karşısına bakarken Kamer koltuğa oturmuştu. 

" Ben orada yatmam sen yatıyorsun"

" Tamam otur o zaman sabaha kadar orada" demişti Ömer, sesi gerçekten de umursuz çıkıyordu. Kamer kollarını birleştirip öylece bakarken Ömer ışıkları kapatmıştı birden. Kamer karanlıkta öylece koltuğun üzerinde kalakalmıştı.

" Allah'ım ben nereye düştüm bilmiyorum" diye düşünürken Kamer, Ömer de gözleri kapalı bir şekilde yatağın içinde Kamer'in varlığının kendisini rahatsız ettiğini düşünüyordu. Ömer uykuya dalarken Kamer hala koltukta öylece oturup ne yapacağını düşünüyordu. Ömer uykusuna geçiş yapmışken telefonunun ışığı yanıp sönmeye başlamıştı. Kamer oturduğu koltuktan kalktığında ilk önce karanlıkta Ömer'in uyuyup uyumadığına baktı ama herhangi bir hareketlilik görememişti. Sonra telefonun bu saatte önemli bir şey için çaldığını düşünüp komidinin yanına yürüdüğünde hala telefonun ışığında değişiklikler oluyordu. Kamer artık telefonun yanına geldiğinde bir telefon araması olmadığını görmüştü. Hemen geri yerine dönmek için hareketlendiğinde ekranda beliren fotoğrafla olduğu yerde kalakalmıştı. Eğilip telefonu eline aldığında ekranın üstünden gelen bildirimle şok olmuştu.

" İşlem tamam abi Musa Miroğlu'nun şirketi son hali" 

bir sürü fotoğraf vardı sonrasında da. Kamer'in gözleri büyümüştü o an. 

" Ne yapıyorsun sen acaba" diye korkuyla elini ağzına götürdüğünde Ömer yatakta dönmüştü. Hemen telefonu yerine  koyup sessizce koltuğa geçmişti. O gece onun düşüncesiyle genç kızın gözüne uyku girmemişti. Sabah ezanları okunurken banyoya girip güzelce bir abdest aldıktan sonra giyinme odasının ışığını açıp namaz kılmak için seccade bakmaya başlamıştı. Tam odaya gireceği sırada Ömer'in de namaz kılıp kılmadığını hatırlamaya çalışmıştı, acaba uyandırsam mı diye ikilemde kalmaya başlamıştı. Ömer Alya'dan sonra tamamen olmasa da eskisi gibi namaz kılmıyordu. Beş vakit kılınacak namazı günde bir vaktini kılıyordu bazen de hiç. Neden uzaklaştığını o bile anlamıyordu. Kamer kendi namazını temiz bir elbise üzerinde kıldıktan sonra Ömer'in kalkmadığını görünce uyandırmak istedi hava aydınlanmadan kılacaksa kılsın istiyordu. Yavaşça yatağın yanına gittiğinde 

" Hey"

diyebilmişti kısık bir sesle. Ömer'in bu sesi duyması imkansızdı. Sonra biraz daha yanına yaklaşıp;

" Sana diyorum, namaz kılacak mısın hava aydınlanacak"

Ömer uyanmamak için direniyordu sanki. Kamer de "benden günah gitti kalksaydın" deyip arkasını döndüğünde içinde ki ses;

" Kamer onu tam çağırmadın elle de denemelisin" diyordu.

Kamer ise kendi kendine " olmaz istemiyorum ya" diye çabalarken içinde ki sesi dinleyerek Ömer'in yanına gitmişti. Elini bir kaç kez uzatıp uzatıp geri çekmiş sonra da zamanın geçtiğini anlayarak bir cesaretle elini Ömer'in koluna uzatarak dürtmüştü. Ömer gözlerini öyle bir açıp genç kızı öyle bir kendine çekmişti ki Kamer çığlığı basarken yatağa düşmüştü. Ömer de genç kızın ağzını kapatmıştı hemen. İkisinin de gözleri karanlığa meydan okurcasına parıldıyordu.  O kadar yakınlardı ki Kamer Ömer'in üzerine düşmüş ağzında da Ömer'in eli duruyordu. Ömer kızı öyle bir çekmişti ki Kamer anında Ömer'in üzerinde bulmuştu kendisini. Ne kadar bağırmaya kalksa da imkansızdı. Ömer öyle bakıyordu ki kıza hem kolunu tutuyor hem de ağzını kapatıyordu. Baktıkça derinleşen gözleri Kamer'in korku dolu gözleriyle savaş veriyordu sanki. 

HAYATIMIN ANLAŞMASI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin