Bölüm 11

2.7K 120 3
                                    

SELAMUNALEYKUM......


Kamer Zeynep ile de fazla konuşmadan otobüs durağına ilerleyip bindi. Boş bir koltuk bulup oturduğunda başını cama dayamıştı. Yaşadıkları göz kapaklarına bile ağır gelmiş olacak ki başını cama yaslayıp kapattı gözlerini. Gözlerinin önüne Ömer'in gözleri geldi o an.  O adam neler yapmıştı ona. Kamer o tokadı atmasaydım bunları yaşamazdım diye açtı gözlerini başını camdan ayırmadan. Ben bunları yaşamak için nasıl bir günah işledim Allah'ım diye düşünürken trafikte ilerlemeye çalışan arabaları seyre dalmıştı.

Eve geldiğinde annesi Kamer'in en sevdiği yemeği yapmaya koyulmuştu. Kamer kokusundan anlamıştı annesinin lahana sarması yaptığını. Kapının kapanmasıyla annesi mutfaktan çıkıp "sen mi geldin Kamer" dedi. "Selamünaleyküm anne ben geldim" dedi tüm yorgunluğunu sesine yansıtarak. Meryem hanım kızının hala kırgın olduğunu düşünerek " ben de sana sarma yaptım ye sıcak sıcak" dedi sanki gönlünü almak istercesine. "Tamam anne, ben üzerimi değiştireyim sonra yerim" deyip odasına geçti Kamer.

Zehra eve döndüğünde abisinin odasına çıktı hızla ancak göremedi. Sinirle annesinin odasına girince onları da bulamayıp aşağıya Selvi'nin yanına koştu.

"Selvi abla annemler gelmedi mi hala" der demez kapı çalındı. Kapı açıldığında gelenler annesi ve babasıydı. Zehra hızla anne ve babasına koşup sarıldığında "sizi gidi kaçaklar nerelerdesiniz siz" dedi. Ali bey "karımı kaçırdım sizden, yeter artık " deyip gülümseyerek hep beraber içeri geçtiler. "Ne dedi doktor " diye merakla sordu Zehra. "Hiç, hiç bir şey demedi yurt dışından gelecek doktorlarla konuşacaklarmış" diye hemen konuşmaya başladı Züleyha hanım. Ali bey karısıyla gittiği çay bahçesinde bunları konuşmuştu. Şimdilik düğün geçene kadar çocuklara bir şey söylememeye karar vermişlerdi. Zehra sıkıca sarıldı annesine  " canım annem, iyi olacaksın inşaAllah, her gece dua ediyorum ben" diyerek ellerini öpmeye başladı. Ali bey "ama üzülmesi yasakmış ona göre her dakika yüzünde güller açacak karımın size söylüyorum. Annenizi üzeni ben de üzerim "diye konuşmaya başlayınca Zehra "valla üzmeyiz baba sakin ol" deyip gülmeye başladılar. 

Ömer gözlerini açtığında başında İbrahim'i kolunda da serumu gördü. "Ne oluyor" diye sordu hemen. "Ne olacağı  mı var kardeşim şekerin de tansiyonunda yerlerdeymiş, valla o kız sana neler yapmış helal olsun seni hastanelere bile düşürmüş" diyerek arkadaşına takılmaya başlamıştı. Hemşire gelip serumu sökünce "gidebilirsiniz, geçmiş olsun" dedi. Ömer sinirini zıplatan arkadaşına bakarak doğruldu yattığı yerden. "Hadi gidelim, bu arada sen nasıl geldin" dedi. "Seni o kadar çok aradım ki en sonunda hemşirelerden birisi açtı sağ olsun, ben de buraya koştum geldim". "Tamam sağ ol, aramızda kalsın bu mesele" diyerek hastaneden çıktılar iki arkadaş.

Ömer eve geldiğinde annesi be babasının oturduğu odaya girdi. İlk önce annesinin yüzüne baktı, hayatında ki en önemli varlığıydı. "Hoş geldin oğlum" dedi annesi. "Hoş buldum anne, selamünaleyküm baba, naptınız ne dedi doktor " diyerek anne ve babasına soruyu yöneltti hiç evirip çevirmeden. Züleyha hanım eşine bırakmadan Zehra'ya anlattığı şeyleri oğluna da anlatmaya başlayınca Ömer annesinin yalan söylediğini bilerek söylediklerini dinledi. Annesinin yüzüne öyle dikkatli bakıyordu ki ezberlemek istercesine kazıyordu aklına. Ali bey de "annenizi üzmek yasak haberiniz olsun oğlum, yüzünde bir asıklık görsem yakarım hepinizi" diye konuşmaya başlayınca Züleyha hanım "tehdit etme çocuklarımı, onlar beni üzmezler dedi. Bu esnada Zehra da yanlarına gelerek abisine selam vermeden yerine oturdu. Ailenin dikkatini çeken bu duruma ilk tepkiyi "kızım abine bir hoş geldin deseydin" diyerek Züleyha hanım verdi. Zehra abisine bakarak "anne ben ona küstüm hem de öyle böyle değil, ne yaptı biliyor musun bu gün"  "sus Zehra, annemi boş şeylerle yorma" diye lafını kesti Ömer. Zehra abisini dinlemeyerek devam etti "bugün Kamer'e yaptıklarını anlataca...." "Sana sus dedim Zehra, annemi yorma, baba sen söylemedin mi bu kızına da bana söylediklerini "diye uyarmaya devam etti kız kardeşini. Züleyha hanım Kamer'in ismini duyunca "bir dakika, Kamer mi dedin sen, abinle nerede karşılaştınız kızım, oğlum ben seninle ne konuştum o kızı ben senin için..." diye lafını devam ettirecekti ki Ömer ayağa kalkarak "anne, sen biraz dinlen boş ver el alemi tamam mı Zehra saçmalayıp duruyor, ben odama çıkıyorum Zehra benimle gel" diyerek salondan çıkıp merdivenlere yöneldi. Zehra da abisine olan hırsını dökmek için fırsat kolluyordu, şimdi tam zamanı diye düşünerek abisinin peşine takıldı. 

HAYATIMIN ANLAŞMASI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin