Bölüm 24

2.4K 115 20
                                    

SELAMÜNALEYKÜM.......


"DUR BAKALIM ORADA"

Kamer kafasını bir anda sesin geldiği yere çevirince kalabalığın arkasında tüm heybetiyle dikilen Ömer'i görünce gözlerini kapatmıştı hayal gördüğünü düşünerek, işte tam o an bir damla yaş akmıştı sağ gözünden. Yüzüğü takan yaşlı adam başta olmak üzere tüm insanlar tepeden tırnağa simsiyah giyen bu genç adama bakıyorlardı. "kim bu" fısıldaşmaları başlarken Musa çatık kaşlarıyla "sen kimsin" dedi. Kamer babasına bakarken gerilmekten bayılabilirdi. Ömer çok geç kalmıştı, buradan dönüşü olmayacak bir işti.

Ömer Kamer'le konuşup ayrıldıktan sonra ilk olarak annesinin hastanesine gidip nakil için işlemlerin ne durumda olduğunu öğrenmişti. Doktor çok olumsuz konuşmuştu, annesini kaybetme korkusu Ömer'i çılgına çeviriyordu. Hastaneden çıktıktan sonra İbrahim'le spor salonunda buluşup dertleşirken bir yandan da antrenman yapıyorlardı. Ömer boks torbasını o kadar hızlı  yumrukluyordu ki nefes almadan kan ter içinde kalarak elleri parçalanırcasına tüm hırsını o torbadan çıkarıyordu. İbrahim de arkadaşına üzülüyor, Züleyha hanımın tedavisinin bu kadar varlık içinde bile ne kadar tehlikeli olmasına akıl erdiremiyordu. Saat ilerledikçe Ömer de tükenmişti, İbrahim'in zorlamasıyla yemeğe gittiklerinde Kamer'i sormuştu İbrahim. Ömer arkadaşının sorusuyla daldığı yerden kendisine gelerek "Saat kaç" dedi.

" Saat mi, 19:30 ne oldu ki"

Ömer bu saati duyunca Kamer'in söyledikleri geldi aklına. Hemen masadan kalkarak dışarıda bekleyen korumasına talimatlar verip arabasına binmişti, daha önce Kamer'i bıraktığı yere tam gaz sürerken "geç kaldım" diyerek söyleniyordu. 

Kamer'i bıraktığı sokağa döndüğünde büyük ve siyah arabalın bu sokağı kapattığını görünce hızla arabayı bırakıp tüm ağrılıyla yürümeye başladığında Kamer'lerin binasının önünde kalabalık siyah takım elbiseli adamların olduğunu görünce istifini bozmadan binanın içine girerken adamlardan birisi önüne geçip:

" Hoş gelmişsiniz, gelin tarafından mısınız" dedi tanımadığı tüm yüzünden belli oluyordu. Ömer kaşlarını çatmaktan vazgeçmeyerek

" Evet gelin tarafındanım" dediğinde adamı dinlemeyerek seslerin geldiği yere doğru sanki başka bir dünyaya gelmiş gibi yürüyordu.

Kamer'in evinen geldiğinde kapının sonuna kadar açık olduğunu görüp içeri girerken zılgıt seslerinin geldiği yere doğru adımlarken Kamer'i gördü. Bembeyaz elbisenin içinde tüm herkesi ışıltısının gölgesinde bırakıyordu ama yüzü, yüzünde büyük bir hüzün ve hayal kırıklığı vardı. Yaşlı adamın parmağına yüzüğü uzattığını görünce "Dur bakalım orada" diye sert ve kendinden emin bir tonda konuşmuştu. 

Kamer kafasını kaldırınca ikisinin gözleri çarpışmıştı, o an sanki bu odada ikisi vardı. Ömer "ben geldim" der gibi genç kızın buğulanmış gözlerine bakarken Kamer "geç kaldın" der gibi bakıp gözlerini kapattığında göz yaşı akmıştı rengi kaçan yanağına.

Musa'nın " sen kimsin " demesiyle Ömer'in önündeki kalabalık açılmıştı. Ömer Kamer'e bakınca Musa da bir Kamer'e bakıp bir Ömer'e çevirdi bakışlarını. Yüzük takılı olan elini çektiği için diğer yüzük kurdelenin ucunda boşta sallanırken Mehmed bey ortamın gerginliğini almak için

" Bir şey mi istedin oğlum " dedi Ömer'in sanki kurdele takılmadan bahşiş istediğini düşünerek ama bu heybet bahşiş için konuşmuş olamazdı.

Ömer gözlerini Kamer'den ayırmazken "evet Kamer'i istemeye geldim" dedi tüm ciddiyetiyle. Kamer o anda Ömer'e bakıp "sen ne yapıyorsun" der gibi korkuyla etrafına bakındı, her an kıyamet kopabilirdi. Musa Ömer'in konuşmasıyla birlikte çılgına dönerken silahına davrandığında onunla beraber odada ki adamları da silahlarına davranmıştı. Kadınlar korkuyla kenarlara çekilirken Mehmed bey "ne diyorsun sen, kızım sözleniyor canına mı susadın " diye çıkışmıştı. 

HAYATIMIN ANLAŞMASI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin