Bölüm 12

2.6K 114 7
                                    

SELAMÜNALEYKÜM.......

Kahvaltı için Selin'lerin evinde toplanmıştı Asafoğlu ailesi bir eksikle, Ömer. Ömer'in gitmeyeceğini herkes çok iyi bilirdi o yüzden ısrar etmemişti annesi. Selin'in annesi Canan hanım ve babası Rıza bey tek çocukları Selin'in tüm hayatını planlamış, zengin ve mutaassıp bir aileydi. Selin ile Hamza'nın beraber olmalarını da onaylayan, denklik bakımından neredeyse her konuda denk  olduklarını düşünen insanlardı.  Keyifle kahvaltılarını yapan iki aile kahvelerini içmek için bahçeye çıkmışlardı.

Kamer annesinin ve babasının sofrada ki hallerine bakınca durumun tahmin ettiğinden de ciddi olduğunu fark etti. Yarın babaannesi gelecekti ve onun için pek de hayır olmayacaktı. 

Ali bey kahvesinden bir yudum alıp konuşmaya başladı.

" Biz diyoruz ki 15 gün içerisinde kınayı da düğünü de yapalım Rıza, sizin de izniniz olursa"

" Aslında ben tek evladıma doyamadım Ali, sen şanslısın 4 tane evladın var. Selin bizim evimizin neşesi. Ama ha 3 ay sonra evlenmiş ha da 15 gün sonra. Zaten bir seneye yaklaştı nişanlılar. Kızımın da isteği üzerine bizim için de bir mahsuru yok, yapalım düğünümüzü Allah'ın izniyle"

" O zaman 15 güne düğünümüz var dünürüm" diye elini tuttu Züleyha hanım Canan hanımın. Selin ve Hamza aile büyüklerinin yanında birbirlerine kaçamak bakışlarla sevinçlerini dile getirirken Zehra ve Beril de köşede oturmuş Kamer hakkında konuşmaya dalmışlardı. Beril Zehra'ya dönerek "ama çok yazık kıza ya, Ömer'e ne oldu böyle" diye şaşkınlıkla konuşurken Selin kızların yanına gelerek " ee siz buraya benimle ilgilenmeye gelmediniz galiba, 15 güne resmi Asafoğlu oluyorum ona göre " dedi gülerek. Kızlar hep bir ağızdan gülerken Beril "bekarlığa veda gecesi de yapalım Selin gençler arasında ne güzel olur" dedi heyecanla. Selin yüzündeki gülümsemesiyle "bende çok istiyorum mutlaka yapalım" dedi. Zehra da "aaa bak Kamer'i de çağırırız oraya güzel olur" deyince Selin Kamer de kim bir bakış attı kıza. "Sana anlatırım ben bu grup bir dağılsın da" dedi Zehra. Kızlar kendi aralarında düğün için planlamalara koyuldu. 

Kerim evin kapısının çalmasıyla odadan fırladı. Koşup kapıya baktığında gelenlerin Güneş ve Halası Sultan olduğunu gördüler. Sultan ve Güneş gerine gerine içeriye girdiğinde Kamer ayağa kalkıp selam verdi hızla odasına gitmek için yöneldi. Güneş bu esnada Kamer'in kolunu tutarak "nereye Kamer, bizimle otursana seni görmeye geldim" dedi yüzüne masumiyet maskesini takınarak. Sultan kızını duymamazlıktan gelerek koltuğa oturdu. "Meryem , annem geliyor hazırlıklarını yaptın mı bakmaya geldim" deyince Meryem "evet abla yapıyorum " dedi. Kamer ve Güneş de ayrı ayrı koltuklara oturunca Sultan hanım Kamer'e dönerek " nasılsın Kamer hanım, evlilikten dönmeye ramak kalmıştı ki Allah'tan...." deyip sözünü kesti kadın. Meryem ve Kamer bu sözün devamının nereye gideceğini çok iyi biliyordu. "Allahtan ne, ne demek istiyorsun hala" dedi Kamer. Güneş dostça konuşuyormuş gibi " dur ben müjdeyi vereyim, Allah'tan babannem geliyor da senin evlilik işine el atacak, giden dünürcülerden adam sana aşık olmuş kız görür görmez" deyince Kamer hırsla odayı terk etti. Daha fazla aynı şeyler için kavga etmek istemiyordu. Sultan Kamer'in yine tepki vermesini beklerken beklediğini bulamayınca ortalığı bulandırmak için Meryem'e dönerek " bu kız da az değil Meryem, bak sesi çıkmıyor şimdi kabul ediyor evlenmeyi, ama belliydi evlilik mevsimi gelmişti" deyince Güneş bir kahkaha attı. Meryem ise sessizce izledi görümcesini.

Ömer evdeki çalışmalarını tamamladıktan sonra ailesinin eve döndüğünü gördü. Hamza ve Yusuf Ömer'in yanına geçerken Ali bey ve Züleyha hanım odalarına çıktılar. Beril ve Zehra da erkeklerin yanına geldiğinde konuşmaya başladılar. Beril Ömer'e dönerek "seni bugün daha sakin gördüm " deyince Ömer Zehra'ya baktı ilk önce. Zehra anlatmış olmalıydı yaşananları diye düşündü. "Her zaman ki ben " dedi Ömer. Hamza abisine bakarak " 15 güne düğün oluyor abi artık benden de kurtuluyorsunuz" dedi gülerek. Ömer de Beril'e bakarak "ne kurtulması kardeşim bir gönderiyoruz iki geliyorsunuz" deyince Beril gözlerini büyüttü. Yusuf devreye girerek " senide göreceğiz Ömer'im sıra sana geldi, annem seni artık asla bırakmaz " deyince Zehra " abi, sen hiç merak etme annem ona çok güzel kısmetler buldu ama beyimiz öfkesiyle evlenmiş çoktan "diye konuşmanın ortasına atlayınca Ömer kız kardeşine sadece sinirle baktı. Zehra kaşlarıyla "hiç bakma" der gibi işaret yaparak Beril'i de kolundan tutup odasına çıktı.

HAYATIMIN ANLAŞMASI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin