Bölüm 22

2.5K 114 33
                                    

SELAMÜNALEYKÜM.......

Ömer'in son sözleri karşısında Kamer ikinci bir şokla kalakalmıştı. Ömer de ağzından çıkanlar sanki başkası tarafından söyleniyormuş gibi şaşkınca olduğu yerde kıpırdamadan dikiliyordu. Aslında Kamer'i evine bırakmak istemesinin nedeni annesinin yanında ettiği yemin hakkında konuşmaktı ama böyle pat diye bir giriş yapmayı o da beklemiyordu kendisinden. Kamer duyduğu sözlerle yüzünü Ömer'e dönmeden dikilirken Ömer'in adımlarının sesini duyunca irkildi. Ömer Kamer'in yanına geldiğinde sadece yüzüne bakıyordu ne düşündüğünü anlamak istercesine. Kamer gözlerini karşısında ki adama kaldırdığında "ne dedin" dedi yanlış mı duyuyorum diye doğrulamak istiyordu. Ömer bir iç çekerek " konuşalım, seni nereye bırakayım" dedi sanki Kamer onu kabul etmiş gibi. Kamer bu adamın bir anda nasıl bu şekilde konuştuğuna şaşırıyordu.

" Bir dakika, ben bir yere gelmiyorum"

" Tamam o zaman burda konuşalım. Şimdi aç kulaklarını beni iyi dinle. Annemi nasıl kandırdın bilmiyorum Zehra'yı da öyle. Bu gün anneme yemin ettim seninle evleneceğime dair sen de duydun..".

" Dur orada! Ne zannediyorsun sen, ben seninle evlenmek falan istemiyorum anladın mı anneni ve kardeşini senin... sizin için mi kullanacağım birde. Yemine gelirsek..."

" Daha konuşmam bitmedi" dedi sert bir tonda Ömer. Kamer yine Ömer'i böleceği sırada Ömer sesini yükselterek:

" Git o zaman ailenin bulduğu adamla evlen" dediğinde Kamer yüzüne buğulanmış gözlerle bakıyordu. Ömer dişlerini sıkarak karşısındaki kızın gözlerinde kaybolurken konuşmasına devam etti. 

" Ben annem için sana anlaşmalı bir evlilik teklifi sunuyorum, iş gibi düşün bunu. Kazan kazan "

Kamer duyduğu her cümlede kâbusta gibi hissediyordu. 

" Saçmalık..." deyip arkasını döndüğünde bu kez Ömer kızın gidişini sessizce izledi. Gururu incinmiş gibi değildi içinde ki öfke. Bu başka bir şeydi sanki Kamer'in ağlamasına mı kızmıştı, yoksa onun zorla evlendirilmesine mi. Bu duygular da ne bunları bile sorgulamıyordu Ömer annesi onun ilk önceliğiydi, tüm duygularının değişimlerini annesine bağlıyordu. Bilmiyordu ki Kamer ruhundaki pas tutmuş zincirlere dokunmaya başlamıştı.

Kamer hastaneden çıktıktan sonra cüzdanına baktı önce. Bursları vardı sadece ve taksiye yeter miydi onu bile bilmiyordu. Babasının arayıp sorguya çekmesinden sonra Zeynep ile konuşmuş olanları anlatmıştı ağlayarak. Zeynep ne kadar "ben seni bırakırım" diye ısrar etse de Kamer daha fazla kimseye yük olmamak için bir taksiye binebilmişti cesaretini toplayıp.

Ömer annesinin yanına çıktığında annesi gözlerini açmıştı. 

" Oğlum"

" Annem, nasılsın daha iyi misin"

" Ömer'im, gelinimle konuştunuz mu, ölmedim diye yemininden dönmek yok"

" Anne, sana inanamıyorum. Senden önemli mi evliliğiyim, nasıl ilk sözlerin bunlar oluyor"

" Oğlum ben seni yaşarken kaybettim bir anne olarak ne büyük acılar çektim Kamer seni iyileştirecek"

Ömer annesinin son cümlesinden sonra konuşmadı. Konuşursa annesini üzmekten korktu, bir şey demeden annesinin elini öptü.

Kamer eve geldiğinde babaannesinin laflarını duymazdan gelerek odasına girmişti. Annesi hemen kızının ardından odaya girdiğinde "Kamer Allah'a çok şükür Miroğulları kabul etmiş hafta sonu söz takacaklar sana" dedi sevinerek. Kamer öfkeyle annesine bakarak 

HAYATIMIN ANLAŞMASI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin