Bölüm 29

2.4K 106 40
                                    


SELAMÜNALEYKÜM.......

Kamer, Ömer tarafından öyle bir kıskaca alınmıştı ki genç kız ağzı kapalı bir şekilde boğuk sesler çıkarırken kapının çalınmasıyla ikisi de durmuştu. Kapı ikinci kez çaldığında "Abi orda mısınız" demişti Zehra. Kamer "hmmm" diye anlamsız sesler çıkarırken Ömer elini genç kızın ağzından çekip sakın bağırma diye kısık bir sesle Kamer'i uyarırken "Buradayım Zehra geliyorum sen git" demişti. Zehra gülümseyerek kapının önünden ayrılırken Kamer kızaran yüzü ve yaşadığı şokla beraber kapıyı açtığında Ömer'e öyle bir tekme savurmuştu ki genç adamın bacağı acımıştı ama bir şey diyemeden Kamer çoktan koşar adım aşağıya koşmuşu. Ömer kazanmanın vermiş olduğu zaferle " demek bu dilden anlıyorsun " diyerek o da aşağıya inmişti. 

Kamer yemek masasına geldiğinde yüzünün kızartısı hala aynı duruyordu, Ömer de saçları sanki terden önüne dökülmüş gibi genç kızın arkasından gelince masada imalı bakışlar ve gülüşler yaşanmaya başlamıştı ki Ömer yine kaşlarını çatarak masadaki yerine geçti. Kamer'in öylece dikildiğini gören Ali bey "gel kızım neden dikiliyorsun geç Ömer'in yanına artık senin yerin orası" derken çok sahiplenici ve içten konuşmuştu. Kamer hiç istemese de geçmek zorunda olduğunu biliyordu, geçmese insanlar sorgulamaya başlayacaktı.  Kamer yavaş yavaş Ömer'in yanına geçip oturduğunda Züleyha hanım "bu gün benden mutlusu yok, Allah'ıma bin şükür ki tüm ailem yanımda benimle " dediği anda Ömer için anlaşma ilk kez değer kazanmıştı.

Ali bey evlilik için gün alındığını 2 gün sonra nikahın kıyılacağını ve büyük bir düğün organize edeceğini söylemişti. Ömer ilk önce karşı çıksa da Ali bey Kamer'e de sormak istemişti. Kamer ise

" Ben aslında büyük bir düğün istemiyorum hatta düğün olmasa daha iyi olur şu an, beni anlayın lütfen sade bir nikah yeterlidir" deyince masadakiler itiraz etmek için bir birleriyle yarışmak isterlerken Züleyha hanım "tamam kızım ama evimizde ufak bir davet vermemizi de bizden esirgeme lütfen" deyince Kamer Ömer'e bakıp bir şey söylemesini beklemişti ve beklentisi de gerçek olmuştu Ömer araya girerek;

" Anne sen nasıl istersen öyle olsun" demiş ve konuyu uzatmamıştı. Kamer servis edilen yemeklerle beraber aslında masaya ne kadar da ait olmadığını hissetmişti. Hiç yemeğe uzanmadığını fark eden Yusuf " Kamer 'cim beğenmedin mi yoksa " diye konuşunca Kamer eline kaşığı almış ve " estağfurullah ben şimdi başlıyorum " deyip yemeğe daldırmıştı kaşığı. Yanında oturan Ömer çekingen davranan kızın tavırlarına bir anlam veremiyordu. Kamer bir iki kaşık zorda olsa çorbasından kaşık aldığında ana yemeklere geçilmişti. Ömer'in kolu bir ara Kamer'e çarpınca Kamer hızla kolunu çekip sinirli bir şekilde Ömer'e bakmış ancak aynı karşılığı genç adamdan alamayınca başını geri çevirmişti. 

Kamer'in ailesinde ise durumlar aynı devam ediyordu. Mehmed bey annesi ne derse yapmaya devam ederken Sultan ve Güneş de Musa için evlilik haberinin yayılmasını bekliyorlardı. Haber Musa Miroğlu'na ulaştığında ilk önce öfkelenmiş işin kan davasına döküleceğini söylemişti ancak Güneş'i kendisine vereceklerini duyunca intikam yemini edip onunla evlenmeyi kabul etmişti. Güneş de Kamer kadar olmasa da zengin bir ağa ile evlenmenin mutluluğu ile ortalıklarda gezer olmuştu.

Kamer yemek faslından sonra odasına çıkıp yatmıştı, kocaman yatağın en ucunda sanki yatakta onu istemeyecek de her an kalkacak gibi yatmıştı. Tüm ahali yataklarına çekildiğinde Ömer de İbrahim ile buluşmak için evden ayrılmıştı. 

İbrahim karşıdan gelen arkadaşını karşılamak için ayağa kalktığında "Evlilik şimdiden yaramış kardeşime yüzüne renk gelmiş" diye şaka yapmaya başlayınca Ömer "kes saçmalığı İbrahim" demişti sadece. Ömer de masaya oturduğunda İbrahim;

HAYATIMIN ANLAŞMASI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin