Bölüm 19

2.6K 110 16
                                    

SELAMÜNALEYKÜM.......

Kamer ve Ömer.......

Kamer ve Zeynep arabadan indiklerinde vale de Zeynep'in babasından anahtarları alıyordu. Sevgi hanım ve Halil bey önden Düğün yerinin beyaz merdivenlerini çıkmaya başlamışlardı. Zeynep heyecanla " Kameerr şuraya bak ya ne kadar güzel, biz ne zaman buralardan gelinliğimizle süzülerek çıkacağız" diye konuşmaya başladı.

" Aman Zeynep Allah korusun beni, seni bilemeyeceğim" diye cevap verdi Kamer son basamağa çıkıp asıl mekana giriş yaparken. Büyük bir salondu burası, sarayda düğün yapıyorlardı. Bu kadar şaşa acayip gelmişti Kamer için. Kapıdan içeriye girdiklerinde karşılama komitesinde ev halkı vardı. Züleyha hanım Kamer'i görünce sanki yıllardır görmediği annesini görmüş kadar sevinerek genç kıza içten bir sarılma gerçekleştirdi. Zeynep de Zehra ile selamlaşıyordu. 

" Hoş geldin kızım, bende dün seni göremeyince üzülmüştüm doğrusu" dedi Züleyha hanım. Kamer bu kadının herkese karşımı bu şekilde davrandığını merak etmeye başlamıştı. 

"Hayırlı olsun efendim" deyip Zehra ile selamlaştı. Bu sefer Kamer sarılırken " Çok teşekkür ederim Zehra" dedi kulağına fısıldayarak. Zehra da Kamer'in sırtını sıvazlayıp " Hoş geldin" dedi.

Onlar için ayrılan masaya yol aldılar hep beraber. Hava iyice kararmaya başlamıştı, daha çok klasik müzikler çalıyordu. Garsonlar o kadar fazlaydı ki neredeyse kişi başına bir garson düşüyordu. Kamer bu lüks karşısında bunalmıştı. Bu zengin ve gösteriş meraklısı insanların arasında da kendini yabancı hissediyordu, aynı kendi mahallesinde hissettiği gibi. "Ben nereye aidim" diye düşünmeye dalmıştı ki genç kız büyük bir alkış tufanı koptu. 

"Geliyorlar " diyerek omuzunu dürttü Zeynep. Merdivenlerden süzülerek inen ve yüzlerinde saf bir mutluluk olan iki gence baktı Kamer. Aşk gerçekten var mıydı yeryüzünde. Bir insan nasıl bu kadar sevebilip evlenebiliyordu. Bu düşüncelerden sıyırılıp alkışlamaya o da katılmıştı. Hamza ve Sevil ışıkların sadece onlara yansıtıldığı alana gelince ilk danslarını yapmaya başladıkları sırada Zeynep Kamer'e eğilerek "şuna baksana bizim masaya bakıyor değil mi "diyerek birisini işaret etti. Kamer o anda boşluğuna denk gelerek Zeynep'in işaret ettiği yere bakıverdi. Gözlerinin baktığı yerde kendisine bakan o karanlığa rağmen sanki parıldayan Ömer'i gördü. 

Ömer masaya oturduğunda Zehra'nın Beril'le konuşmalarına kulak misafiri oldu. Zehra heyecanla Yusuf abisinin eşine Kamer'in geldiğini söylüyordu. Beril de heyecanla " nerede göstersene" deyince Zehra karanlığı fırsat bilerek Kamer'i işaret etmişti. Ömer de o an gözlerine engel olamamıştı kardeşinin işaret ettiği yere bakıvermişti. Genç kız simsiyah giyinmiş çok sade ve asil görünüyordu. Gelin ve damadı alkışlarken yüzünde ufak bir tebessüm vardı, Ömer kilitlenmiş gibi kara gözlerini kıza dikmiş bakıyordu. Kamer bir anda bakışlarını Zeynep'in gösterdiği yere çevirince iki genç göz göze gelmişti. O an müzik susmuştu adeta. Ömer hiç de bakışlarını çekmemişti kızdan. Beril, Zehra'ya bakıp " çok güzelmiş gerçekten" dediğini duymuştu Ömer sadece. Kamer bu bakışmadan gözlerini çeviren ilk kişi olmuştu. O adamın o kadar dikkatli bakması onu tedirgin etmişti. Zeynep hala Ömer'in masasına bakarken Ömer de kafasını çevirmeden önce kısa bir an Zeynep ile göz göze gelip kardeşini izlemeye başlamıştı. 

Zeynep masadakilere yaşadığı heyecanı çaktırmamaya çalışıyordu. İlk dans bittiğinde ışıklar tamamen eski halini alıp her yer aydınlanınca insanların ne kadar da aynı olduğunu düşündü Kamer. Her şey aynıydı aslında zenginler de birbirlerini çekiştirmek için fırsat kolluyordu. Ana menü dağıtılıp yemek faslı bitince artık düğün düğüne benzemeye başlamıştı. Yavaş yavaş halaylar çalınmaya başlamış insanlar dans etmek için piste çıkmışlardı. Kadın erkek karışık düğünlerde Kamer oynamamayı tercih ediyordu genelde o nedenle oturup izlemeyi tercih etmişti. 

HAYATIMIN ANLAŞMASI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin