(15) Gün Batımı

5.9K 325 227
                                    

Kitapta bir sahne istediğim gibi olmadı, ne kadar uğraşsamda bir türlü benim kalemimden çıkmış gibi olmadı. O yüzden bölüm sonunda bölüm hakkındakı yorumlarınız benim için önemli, bunu unutmayın

Başladığınız saati, oy ve yorumlarınızı atmayı unutmayın, keyifli okumalar!

Lucas King - Sacrifice = En son sahnede mutlaka okuyun.

Volkan Akmehmet - İnanç Şanver

                         Volkan Akmehmet - İnanç Şanver

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Az önce ne yapmıştı bu herif?

Elimdeki çiçeği de, meyveyi de, gelecekteki arkadaşlığımızı da katletmişti.

Kaşlarım hızla çatıldı. Bana böyle davranması zoruma gitmişti. "Öyle mi?!" dedim sinirle. Hem ben ona ne yapmıştım ki?!

Saymamı ister misin?

Defol!

Bir ayağımı sertçe yere vurdum. "Gelmiyorum! yarında dedemi arayacağım da istenmediğim yerde daha fazla Lavin ile durmayayım!" arkamı dönüp gideceğim sırada kapüşonumdan tutup hızla beni kendine çekti. "Bu saatte, bu soğukta; nereye?" dediğinde arkamı dönüp kafamı kaldırdım. "Cehenneme! gelcen mi?" söylediklerim onu öfkelendirdiğinde bir anda, eğildiğinde ve kolları bacaklarımdan geçtiğinde beni omzuna attı.

"Ne yapıyorsun!? indir beni!" dedim dünyayı tersten görürken.

Karın boşluğuna tekme atacağım sırada büyük elinin ayak bileklerime dolandığını hissettim. "Evren! bu hiç hoş değil!" dedim sırtını yumruklayarak. "Sus." Dediğinde keyifli sesini duyduğum an iyice çileden çıktım.

"Hem az önce yaptığın büyük bir hata! incir ağacına zarar verdin! sayende ikimizde lanetlendik!" ben aşağıya düşme ihtimalleri arasında korkmaya başlarken o melodik bir şekilde kısa süreli erkeksi bir kahkaha attı.

Sırtı benim bedenime göre çok iri ve sertti. Onun bedeni ne kadar sertse benim bedenim o kadar yumuşaktı oysaki. Ellerimle onun omuzlarından destek alarak dikleştim. Ve oda, bacaklarımdaki elini bir anda gevşediğinde ayaklarım yere doğru hızla çakılmak üzereyken bedeninin üstünden kayan bedenimi kolunu kalçama yaslayarak durdurdu.

Artık onunla aynı hizada, yüzyüzeydik. Kucağındaydım ve beni bu şekilde tutan şey sadece kalçamın altında biten koluydu.

Lal kesilen dilim, Allah senin de belanı versin!

Gür siyah kirpiklerinin çevrelediği sarı hareleri yeşil gözlerimde asılı kaldı. "Neden susuyorsun? sana her yakınlaştığımda böyle olacaksa, o zaman hep böyle kalalım." Dedi erkeksi ve naif bir sesle. Söyledikleri yanaklarımın sıcaklamasına yol açtı. Dengesiz herif, ayarlarımı bozuyordu!

GÖKYÜZÜ KADAR YAKIN | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin