Selam! dediğim gibi bölüm Anna ve Evren ile devam edecek, sadece küçük bir kısıma Lavin'in olanlardan sonra Kartal ile ne yaptığını fazla olmayacak şekilde anlatacağım ki, Kartal karakteri hakkında soru işaretleri kalmasın kafanızda ve Evren'i bu bölümde daha iyi tanıyacaksanız; Kartal da aklınızın bir köşesinde kalsın istedim.
Yavaş yavaş büyüyoruz, kitap bir hafta içinde beş bin okunmaya ulaşmış. Yorumlar, mesajlar artıyor. Destek olan herkese teşekkürler.
Oy ve yorumlarınızı atmayı unutmayın :)))
Keyifli Okumalar!
"Ben ne kadar sinirli biri olsam da aslında her şeyden çok korkmuşumdur Koraltan! ama bana korkmayı bile çok gördüler!"
the Streets Of Belgrade - İnfinity Ripple
Zihnim bilinmezliğin içinde savrulan bir kukla gibiyken kuklayı kimin oynattığını bilmemek yakıyordu asıl canımı. Hakimiyet kimdeydi? hükmetmek kimin haddineydi bilmiyorum ama zihnimle oynayan böcekler giriyordu hayatıma. O böcekleri ezmek kolaydı. Ama ayağına sakız gibi yapışırsa o böceklerin kanları, işte o zaman sonsuza kadar lanetlenirdim. Uğursuz geçmişimin kirli anılarına bir yenisi eklensin istemesem de, kimse beni kaçıramazdı!
Sinirli nefeslerimle burnumdan solurken içimde yanan öfke ateşini içimde saklamaya çalıştım. Ayağa yavaşça kalktığımda Evren ve arkasındaki adamların ardında, dışarıda kanlar içinde yatan adamları görünce iyice karışmış olan düşüncelerimle birlikte ona baktım. Buzdan duran bal peteği gibi olan gözlerinden anlamıştım birazdan çıkacak kargaşayı. "Oooo," kısa vadeli bu korkutucu sessizliği bölen kişi ilk Fatih olmuştu. Keyifli bir sesle saklanan tedirginliğini gözden kaçırmamıştım. "Hoş geldin Evren Koraltan." Dediğinde kaşlarını yukarı kaldırdı.
"Çay, kahve ister misin?" dediğinde bir anda, anlamadığım bir hızla adamın yakalarını tutup sırtını duvara gömen Evren'i görünce sertçe yutkundum. "Sen ne istersin!" diye hırladı dişlerinin arasından Evren. Adamın sırtı çok fena çarpmıştı duvara ve çıkan tok seste onun bütün yapacaklarının habercisiydi o tok ses. Fatih yüzünü buruşturmuştu ama bir şey demedi. Kaçırılmama rağmen beni tek ürküten bu adamın halleriydi. "Beyninin mi patlatayım, gözünü mü çıkarayım, evveliyatını siktiğim!" diye kükrediğinde bütün evi inletmişti sesiyle.
Ağzına sürdüğü o korkunç kelimelerle kaşlarım sanki olabilecekmiş gibi tekrar çatıldı. "Yapma Evren." Dedi adam gayet rahat bir sesle ama duvara çarpmasının acısını da yansıtıyordu sesine. "Kıza dokunmadım bile." Dediğinde Evren'in gözlerinde şimşekler çakmıştı o an. Duydukları karşısında zıvanadan çıkarcasına adamın kafasını duvara gömdüğünde elim hızla ağzıma gitti. Nefes alışlarım değişti. Bu kadar ileri gideceğini hiç tahmin etmemiştim! bana da bu şekilde mi yaklaşacaktı yani!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜ KADAR YAKIN | TAMAMLANDI
Teen Fiction"Fazla takıntılı olma, geçmişe takılı kalırsan geleceği göremezsin." Dedi gözlerimin en derinlerine bakarak. "Yanlış düşünüyorsun, geçmişi unutmam imkansız, geçmişi unutan gelecekte kaybolur." Dediğimde küçük çaplı bir kahkaha dudaklarından dökülüv...