67

10.8K 400 51
                                    

🦋

Bir sürü şey alarak arabaya bindim. Ne beğndiysem aldım resmen. Kim bilir ne kadar para harcamıştım. Hepsini Amire göstermek için sabırsızlanıyordum. Eve geldiğimiz de, yorgun bedenimi içeri attım. Tüm boşetleri kenara koydum. Amir daha gelmemişmiydi?

Yukarı odaya gittiğim de, yatak odasına girdim. Kapıyı açtığım da, perdeleri kapalı odada, benim fotoğrafımın önünde durmuş, içki yudumlayan Amiri gördüm. Kaşları çatılmış, bir şey düşünüyor gibiydi. Gözlerini fotoğraftan çekmiyordu.

"Amir?"

Dediğim de, bana dönmeden
"O herife neden gittin?" Dedi sert sesle. Bana dönerek yavaş adımlarla yaklaştı. Nutkum tutulmuştu resmen.
Önümde durduğun da, bakışları sinirli değildi rahattı. Bu da beni fazla rahatsız ediyordu.

Parmak ucunu yanağım da gezdirdiğin de, parmak uçları ateş ediyordu. Yavaş yavaş dudağıma geldi, hafif okşayarak aşağı indi. Nefesim kesiliyordu.
Boğazımı yavaş bir şekilde pençesine aldı.  Sıkmıyordu, ama her an boğacak gibi.

"Neden?! Bu kadar şeyden sonra? Sana bu kadar aşıkken, neden gittin yine! Yine defalarca niye? Ne kadar kötü ola bilirim diye mi sınıyorsun?
O kadar kötüyüm ki, sana bile sıçrar Nihan. Beni sensizlikle, senin kıskançlığınla sınama. Bana yalan söyle inanırım. Ama, benden gideceğin düşüncesini yaratma bende."

Dediğin de gözlerim doldu. Ne bağırmamıştı, ne canımı acıtmıştı. Şu an o kadar korkunçtu ki, o kadar korkutmuştu ki. Beni tek lafı ile ağlata bilirdi.
Elimi elinin üstene koydum.

"Amir.." dedim sessiz sesimle.
"Ben, telefonum için-"

"Korumalar ne sikime yarıyor?!" Gözlerimi kapattım. Sanki şu an, bir şey yapacak hissi vardı.
"Bana yardım ettiği için..teşekkür ettim. Yemin ederim başka bir şey için gitmedim. Kaçmak için değildi yemin ederim!"

Ondan kaçtığımı sanıyordu.
"Öyle olduğuna inanmak istiyorum." Dediğin de boğazımı bıraktı. Gideceği sırada, kolundan tuttum. Yanlış anlaşılmak istemiyordum.
"İnanıyormusun bana?" Dediğim de, tuttuğum eline baktı.

Elimi tek elinin içine aldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimi tek elinin içine aldı.
"Ben tek sana inanıyorum." Dediğin de, gülümsedim.
"Aldığım şeyleri sana göstermek istiyorum?" Hafif burnunu çekti, etrafa baktığın da, bardağı masaya bıraktı ve dışarı çıktı. Bu evet demekti. Onu artık tanımıştım.

Amir bacaklarını açarak kanapeye oturdu. Elinde ki, içkiyi içtiğin de, içme demek istiyordum ama, kızacağı için dememiştim.
Kıyafetleri alarak, odaya girdim. Birini üsteme geçirdim.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşk-ı ızdırapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin