48

14K 560 181
                                    

🦋

Amir babsı ile kenarda konuştuğun da, Gedize yaklaştım.
"İyimisin?" Dediğim de bana baktı.
"İyiyim, senin için öldürmedi değil mi beni?" Başımı salladım.
"Lütfen başına bela açacak bir şey yapma. Amirin ne yapacağı belli olmaz."

"Senden vaz geçmem, geçmek istemiyorum."

"Gediz ben de, istemezdim. İstediğim sevdiğim biriyle evlenmek isterdim ama, böyle oldu artık. Sana da birşey olacak diye korkuyorum"

"Korkma, vazdageçme. İlk kez böyleyim, seni görmek konuşmak, istiyorum. Öyle kolay kaybedemem seni." Dediğin de gözlerim dolu. Ama böyle de yaşanmazdı ki..

"Biz imkansızız, Amir var benim mecburiyetlerim var.."

"Mecbur değilsin...Amirin bu kirli hayatına mecbur değilsin." Dediğin de bana yaklaştı ve kısık sesle konuştu.
"Bilmiyorsun, Amirin kim olduğunu, neler yaptığını. Nasıl bit piskopat olduğunu bilmiyorsun."

Dediğin de gözümün önünde canlanan şeylerle gözlerimi kapattım.
"Ben bi-bilmiyorum. Ne yapacağımı da bilmiyorum." Diyerek ondan uzaklaştım. Yoksa Amir görecekti.

***

Masada oturduğumuz da, Gedizle bakışlarımız çarpıyordu.
Amir ise dakika başı elimi öperek duruyordu.
Gediz her öptüğün de bana bakıyordu. Hala bakarken bakışlarımı kaçırdım ama sonra yeniden baktım gözkerine.

Bacağım da hiss ettiğim elle, oraya baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bacağım da hiss ettiğim elle, oraya baktım. Amir kalçamı okşamaya başladı. Elimi elinin üstüne koydum. Ama çekmiyordu.
Kulağıma eğilerek,
"Şu herifin gözlerine hasretle bakma, dayanamıyorum." Dediğin de elini çekmeye çalıştım.

"Bırak"

Daha da, sıktı. Hemen ayağa kalktığım da her kes bana baktı.
"İzininizle" diyerek salondan çıktım. Koca camın önünde durduğum da nefesim yetmiyordu. Gediz haklıydı Amir nasıl biri gayet iyi biliyordum. Ve onun bu hayatında saplanmak istemiyordum.

Cam patlayarak yere düştüğün de ağzımdan çığlık koptu. Bir daha diğer cam patladığın da kulaklarımı tutarak yere oturdum.
Kurşunlar etrafa saçıldığın da kenarda saklandım.

Göz yaşlarım aktığın da, korkudan kalbim ağzımda atıyordu. Başımın üstünden kurşunlar uçuşuyordu. Her an kafamı patlatmaya hazırdılar.

"Yardım edin!"

Ellerim titrediğin de, konuşamadım. Elimi kalbime attım. Durmadan patlayan silahların, mermileri yere dökülüyordu.
Saçımdan çekilmemle bağırmam arttı.

Şakağıma dayanan silahla gözlerimi kapattım.
"Bırak..kimsin sen?" Dedim kısık sesimle.
"Amir Payidarın göz bebeği senin, ha öyle mi?!" Dediğin de saçımı çekti.

Soğuk silah kafamda duruyordu. Gözlerimi kapattım.
"Ölmeğe hazır ol" dediğin de gözlerimi daha da sıkı kapattım.

Kulak ardımda patlayan silah sesi ile elimi ağzıma tuttum,çığlığım tüm odada yankılandı.
Kendimi yere bıraktığım da Kapıda silahı hala elinde kalan Amiri gördüm.

Beyaz kıyafetim tamamen kan olmuştu. Yanıma baktığım da, kafası patlamış adam yatıyordu. Elimi ağzıma tutarak bağırdım. Görüntü gözümün önünde canlanıyordu.

"Nihan"

Amir yanıma oturduğun da ağzını kapattığım ellerimi ellerine aldı.
Alnımı öperek bana sıkıca sarıldığın da silahı yere koymuştu.
"Korkma tamam, geçti" ben hala şoktaydım. Yutkunamıyordum bile.

Yüzümü avuçlarının içine aldı.
"Bir yerine bir şey oldu mu?" Dedi. Başımı hayır anlamında salladım.
Beni kaldırdığın da yerde ki cesede baktım, yanaklarıma akan yaşı Amir sildi. Silah sesleri yok olmuştu.

"Baba biz çıkıyoruz, bu işle kendim ilgilenicem."

"Dikkat edin oğlum"

Beni arabaya bindirdiğin de göz yaşlarım akıyordu hala.
Amir arabaya bindiğin de, eli ile göz yaşlarımı sildi.
"Şş tamam geçti, ağlama" dediğin de donuk bir hal almıştım.

🦋

Eve ne zaman vardığımızı bilmiyordum. Amir kapıyı açtığın da aşağı indim.
Eve girdiğimiz de öylece salonda durdum. Üzerim...üzerim tamamen kandı.

"Ölücektim.." dedim kısık sesle. Amir bana su verdiğin de suyu yere attım.
"Eğer bir dakika geç gelseydin ölüceltim! Anlıyormusun?"

"Sakin ol, biliyorum güzelim. Sana bir şey olmasına izin vermem." Dediğin de ellerini yüzüme atacağı sırada geri çekildim.
"Ne zamana kadar? Bir kere mi? iki kere mi? On kere mi? Hep nasıl koruyacaksın beni bu karanlığından?!"

Amir derin nefes alarak bana baktı.
"Beni kendi içine gömme, senin bu iğernç hayatında ölmek istemiyorum! Gideceğim anladın mı?!" Dediğim de arkamı döndüm. Amir kolumu tutarak beni kendisine çekti.

"Anlaşmamız var! Gidemezsin. Kimse de sana bir şey yapamaz."

"Anlaşmamızda, senin sapık düşmanlarının beni öldürmek istemesi yoktu! Ölmek istemiyorum. Bırak beni!"

"Bırakamam,seni  çok seviyorum ama bırakmayacak kadar da hastayım sana!"

"Hasta olduğunu anlaman çok iyi! Üstüme bak! Bak! Kan bu kan. Ben ömrü hayatımda ceset görmedim, kan görmedim. Nasıl hisettiğim hakkında küçük bir fikrin var mı?" Dediğim de göz yaşımı sildim. Berbat hissediyordum.

"Sana bir şey olmasına izin vermem. Korkma, sen bana güven."

Başımı hayır anlamında salladım.
"Sen Cehennemsin!" Dediğin de göğüsüne vurdum.
"SEN CEHENNEMSİN!" dediğim de yeniden vurdum. Amir iki eliminde tutarak durmamı sağladı.

"Ben cehennemsem yan benimle Nihan.."

Dediğin de dudaklarımızı birleştirdi.
Bedenime yayılan hisle gözlerimi kapattım. Amirin dudakları dudaklarımda kayb oluyordu....


Beklenen an, rahatlayın sksksjsjhss

Aşk-ı ızdırapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin