"Vazgeç! hayatını seni sevmeyen bir kadına adama!"
"O kadın sen sen eğer adarım,sen de adayacaksın her zerreni bana adayacaksın"
dedi kemikli parmaklarının arasın da ezdiği saçlarımı yavaş bir şekilde öptüğün de .
Açelyayı kucağıma aldığım da, arabanın kapısını açtı. "Bin güzelim" dedi. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Amir balayı yapamadığımızı söyledi. Galiba balayına gidiyorduk. "Nereye Amir?" Dedim Arabaya binerken.
"Karımın karışmış kafasını toparlamaya. Bu aralar çok yoruldun, ben, Açelya, aldığın kararlar hepsi yordu seni. Toparlanmaya gidiyoruz" dediğin de, gülümsedim. Her koşulda beni düşünmesi çok hoşuma gidiyordu.
Hava limanına geldiğimizde, etrafa baktım. Önümüze bir adam gelerek ellerini önünde birleştirdi. "Hoş geldiniz efendim. Uçağınız hazır edildi" dediğin de, karşım da ki siyah uçağa baktım. Bu uçak Amirin özel uçağımıydı?
Uçağa bindiğimiz de, Açelyayı özel yatağına bıraktım. "Bu uçak senin mi?" Dedim Amirin yanına oturarak. Bana bakarak, "Benim" dedi. Şaşkınca, "Bilmiyordum" dediğim de, elinde ki, telefonu kenara koydu. Dudakları hafif kıvrıldı. "Bilmediğin çok şey var" dedi.
"Nereye gidiyoruz?"
"Dubai"
Bir şey demeden Açelyaya baktım. Uyuyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🦋
Yüzümün okşanması ile gözlerimi açtım. Alnıma değen dudaklarla, "Hadi kalk" diyen Amire baktım. Hemen Açelyaya baktım. Yoktu! "Açelya?!" Dediğim de, "Güvende" hemen ayağa kalktım.
"Nerde?"
"Çalışanda"
"Amir bebeğimizi çalışana mı emanet ettin?!" Dedim sinirle. Bu kadar karmaşık hayatında bir çalışana nasıl güvene biliyordu?! "Güvende dedim ya, rahat ol" başımı salladım. Ama aklım hala Açelyadaydı.
Uçaktan indiğimiz de, etrafa baktım. Geldik mi? Önümüzde duran siyah arabaya bindik. Açelya arabada, bir kadının elindeydi. Amir saçımı okşayarak, "Uykun kaldıysa uyu" dedi. Evet kalmıştı. Başımı göğüsüne gömerek gözlerimi kapattım. O mükemmel kokusunu içime çektiğim de, daha çok sarıldım.
***
Gözlerimi açtığım da, geldiğimizi anladım. Arabadan indiğim de, Amir bir adamla konuşuyordu. Silahını beline sıkıştırdığın da, etrafa baktım. Şaka mı?! Burası fotoğraflardakinden daha güzeldi. Kokusu bile mis gibiydi. Karşımızda ki, otele girdiğimiz de bir odaya yerleştik.
Çalışan gelerek, "bir isteğiniz var mı Amir bey?" Dediğin de, Amir bana baktı. "Bir şey istiyormusun?" Dedi. Başımı hayır anlamında salladım. "Çık" dediğin de, çalışan çıktı.