50

15.2K 566 105
                                    

🦋

Elleri hala belimdeyken, elimizdekini yere koyduk. Ona döndüm. Kahvelerimi siyahlarına diktiğim de, yüzünü inceledim.
"Yapma lütfen" dedim. Bakışlarımı kaçırarak.

"Beni ne zaman seveceksin?"

"Sevmek öyle kolay mı? Asıl sen ne zaman vazgeçeceksin?" Dediğim de, kaşlarım sesimin siniri yüzünden çatılmıştı.
"Vazgeçmek öyle kolay mı?" Dedi aynı tonda.

"O'zaman aynı konuları açıp durma lütfen."

Diyerek dışarı çıktım. Sevmiyordum işte! Eli kirli birini sevemezdim ben.

🦋

Hava karardığın da tüm gün evde olduğum aklıma geldi. Amir öğlen bir yere gitmişti ama, şimdi evdeydi. Çalışma odasına yön aldım.
Dışarı çıkmak istiyordum, ama ondan izinsiz çıkamazdım elbet.
Tatlılık yapmak için de kahve götürüyordum.

Kapıya iki kez tıklattım.
"Gel Nihan" dedi. Ben olduğumu nerden anladı ki? Bu adam kamera falan mı koymuştu buraya?
İçeri girdiğim de Amir başını kaldırararak bana baktı.

Üzerinde beyaz gömleği vardı. Her zamanki, gibi kollarını yukarı katlamış, üç düğmesini de açmıştı.
"Sana kahve getirdim." Dedim tatlı sesle. Amirin kaşları çatıldığın da önüne koydum.

"Bir şey mi isteyeceksin?"

Hemende anlıyor!
"Yo öylesine. "

"Hm öylesine?" Dediğin de tek kaşını kaldırarak bana baktı. Başımı salladım.
"İnce jestin için sağ ol küçüğüm, ama şimdi ne istediğini söyle." Önünde ki, dosyayı kapatarak kahveyi eline aldı.

"Sıkılıyorum ben dışarı çıkmak istiyorum."

"Daha yeni bir olay atlattık. Çıkman tehlikeli, başka zaman çıkarsın." Gözlerimi devirerek alayla güldüm.
"Unutmuşum, senin hayatında saklanarak yaşamak gerektiğini. Korkarak yaşamak gerektiğini unutmuşum."

Derin nefes alarak arkasına yaslandı.
"Tehlikeli, sana bir şey ola bilir. Olay çıkarma Nihan." Sustum.
Dışarı çıkmak istiyordum sadece dışarı!

Ama olay çıkarmayacaktım. Bir şey demeden dışarı çıktım.
Amirin hayatında böyle mahkumiyet beni sıkıyordu. Telefonu alarak annemleri aradım.
"Anne? Nasılsın?"

"İyiyiz kızım şükürler olsun. Sen nasılsın? Bir sorun yok değil mi?"

"Yok anne herşey iyi. Babam nasıl? Ela?"

"Ela iyi, babanı da Allahın izini ile bu gün normal odaya aldılar." Dediğin de kocaman gülümsedim..
"Gerçekten mi?!" Dedim. Annem hafif gülerek"evet" dediğin de ayağa kalktım.

Yerimde duramıyordum.
"Anne çok sevindim."
"Bende kızım." Dediğin de Amiri gördüm. Bana bakıyordu.
"Anne kapatmam lazım."

"Babanı normal odaya aldıklarını mı öğrendin?"

"Sen nerden biliyorsun?" Dedim kaşlarımı çatarak.
"Bu işle bizzat kendim ilgileniyorum o yüzden" bana neden söylemedi ki?

Başımı sallayarak camdan dışarı baktım.
"Açmısın?" Yine başımı salladım.
"Sana yemek yapayım mı?" Arkamı dönerek ona baktım.
"Sen yemek mi yapa biliyorsun?"

"İsveçrede arkadaşımdan öğrenmiştim." Dediğin de tencereyi eline aldı.
"Ben istemiyorum, kendine yap." Yanından geçeceğim sırada kolumdan tuttu.

"Nihan..halden anlamıyormusun?çıkamazsın işte. Seni tehlikeye atamam."

"Hep mi çıkamam?" Dediğim de kolumu bıraktı.
"Bu olay bitene kadar sevdiğim" başımı salladım.

Amir yeniden mutfağa gittiğin de,
Yardım etmek için yanına gittim.
Yıkadığı domatesleri doğramaya başladım.
Amire baktığım da, öyle dikkatle elinde ki, salatalığı doğruyordu ki.

"Bitti"

Başını sallayarak domatesleri benden aldı.

***

İki tarz yemek yaptığın da, sofraya getirdik.
"Ya beğenmezsem?" Dedim hafif gülerek. Amir ellerini bir birine sürterek bana baktı. Önümde ki, masaya ellerini koyarak bana yaklaştı. Yüzümü gözleri ile incelediğin de.

"Beğenirsen, bu gece sana sarılarak uyuyacağım. Beğenmezsen bu gece ayrı uyuyacağız?" Dedi. Düşündüm, ya beğenirsem? Aman beğendiysem de, beğenmedim derim.

"Peki"

Dediğim de masaya oturdum. Amir şarapları süzerek önüme oturdu.
Yemeği yemeğe başladık.
Yemek yediğim de Amirin beni izlediğini hiss ediyordum.

"Niye yapıyorsun bunu?"

"Neyi" dedi boğuk sesle.

"Her şeyi işte, seni sevmememe rağmen evnendin. Hala hazgeçmiyorsun."

"Sen neden yapıyorsun?" Dediğin de kaşlarımı çattım.
"Niye beni sevmiyorsun, kabullenemiyorsun? Beni tanımaya bile çalışmıyorsun. Neden?"

"Çünkü sen hep zoru seçtin. Sen hep kötüyü seçtin Amir "

"Ben beni sevmen için uğraştım hep!"

"Keşke uğraşmasaydın, o zaman belki.."
"Beni seve bilirmiydin?" Dedi gözlerime bakarak. Başımı aşağı saldım.

"Bilmiyorum Amir, kaçmazdım belki senden"

"Kaçmazdın?" Dediğin de alayla güldü.
"Benim sevgimin yarısına  bile değmeyen adamı seçiyorsun. Daha iki gün önce  gelen, ne mal olduğu belli olmayan birini tercih ediyorsun. Sen beni görmüyorsun değil Nihan, görmek istemiyorsun."

"O senin gibi değil. Bu işlerde değil. O iyi biri."

"Ama ben daha çok seviyorum.."

Konunun aşkla alakası yoktu. Amir saplanmış gidiyordu yine.
"Lütfen, normal insan gibi yemek yiyelim."



Konuyu sen açtın aq 💀

Aşk-ı ızdırapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin