76

9.3K 373 66
                                    

🦋

Amirin beyaz gömleğinin kan olduğunu gördüm. Kolu kanıyordu.
"Kolun, kanıyor. Hadi doktora gidelim. Bak mikrop kapacak."
Amir koluna baktı. Kaşları çatıldığın da, inkar edeceğini anladım.

"Hadi, beni aşağıda bekle. Üzerimi giyip geliyorum"

İtiraz etmesine kalmadan, kolundan tutarak, kapı ardına koydum onu. Kapıyı kapatarak,üzerimi giydim.

"Sıkı giy, kimse almasın kokunu"

Dediğin de, bir anlığına durdum.
Yüzümde oluşan gülümseme ile, üzerimi giydim. Hava kararmıştı, saat 11 di.
Aşağı indiğim de, kapıyı yavaşca kapattım.

Amir arabaya bindiğin de, ben de bindim. Koluna baktım hala kanıyordu.

🦋

Hastanenin önünde durduğumuz da, içeri girdik. Amir kolunu sarmaya gittiğin de, öylece bekledim. Yarım saatin ardından Amir çıktı. Kolu kanamlyordu.
"Senin yaptığın daha iyiydi sanki" dediğin de, koluna baktım.
"Acıtıyormu?"

"Hayır"

Dışarı çıktığımız da, arabaya bindik. Beş dakika, arabada sessiz kaldık. Yavaş yavaş yağmur yağıyordu, şişeye vurduğun da, Yavaş bir şeykilde Amire baktım. Ama o zaten beni izliyormuş.
Şarkı açtığım da,

Dolu kadehi ters tut. -Gitme.

Çaldı. Yağmur daha da çoğaldı.
Amir beni izlediğin de, ben de onu izledim. Ama o fazla dikkatle izliyordu, bu da utanmama neden oluyordu.
"Aşk böyle bir şey mi? Bakıyorsun doynuyorsun? Her yerini ezberlemek istiyorsun. Sürekli temasta olmak istiyorsun? Özlüyorsun?" Dediğin de, derin nefes aldım. Evet aşk oydu.

Amir kapıyı açarak aşağı indi. Benim kapımı açtığın da, beni de indirdi.
Yağmur damlaları üzerimize yağarken, yağmurun altındaydık.

"Eğer bu hayatta, aşk diye bir şey varsa, o da sana hissettiğimdir."

Dediğin de, yağmur yüzümüze vuruyordu. Açık, olan saçlarım ıslanmıştı. Arabanın ışıkları üstümüze vuruyordu.
"Ne olacak bizim sonumuz?" Diye sordum. Elini belime koyduğun da, gözlerimi kapattım.

"Seni bilmem ama, senden asla vazgeçmem." Dedi.

"Islandım" dedim hafif gülerek.
"Az ıslanmışsın" dediğin de, elimden tuttu ve beni küçük gölmeçeye çekti. Ayaklarım ıslanmıştı.
"Ya Amir" dediğim de, onu da kendime çekerek ayaklarımı suya sert şekilde vurdum. Tüm su Amirin üstüne döküldü.

Önce şaşırsada sonra kahkaha attı. Ben de öyle.

"Islattın beni, küçüğüm" dedi Amir ıslak yerlerine bakarak. Beni görmüyordu her halde, su akıyordu resmen. Gözü bana takıldığın da, arabanın kapısını açtı.
"Hadi bin, üşüyeceksin. Hasta oluyorsun hemen, küçücük bedeninle" dediğin de, ya bebek üşürse diye düşündüm. Ama o daha bebek değildi ki?

Arabaya bindiğimiz de, Amir klimayı açtı. Sıcak hava tüm bedenime vurdu. Amir, arkadan battaniyeyi alarak bana sardı, alnımı öperek geri çekildi.
"Ama sen?" Dedim.

"Bir şey olmaz bana"

"Niye sen taştanmısın?"

"Senin gibi çelimsiz değilim" şaşkınca ona baktım.
"Ben çelimsiz değilim bir kere. Sen fazla çelimlisin!" İyice saçnalamıştım. Amir alayla güldü.

🦋

Yolda giderken sessizlik oluşmuştu. Amire baktım, çatılmış kaşlarla yola bakıyordu. Kendimi tutamayarak, sordum.
"Bir şeyemi sinirlendin?" Amir bakışlarını yoldan çekerek,
"Hayır, niye?" Dedi.

"Kaşların niye çatık o zaman?"

"Değil"

Dediğin de, küçük kahkaha attım. Değil mi? Resmen her an çatık.
"Hep çatık Amir"

"Bilmiyorum, bilmeden oluyor" başımı salladım. Amir bir anlığına bakışlarını bende gezdirdi. Önüne döndüğün de, dudakları kıvrıldı.
"Sende niye böyle?"

"Nasıl?"

"Dudakların her an, öpülecek gibi. Yanakların her an ısırılacak gibi." Dediğin de, ellerimi yanaklarıma attım. Evet yanaklarım etliydi!
Ama dudaklarım..
Hep dudaklarıma baktığını hissediyotdum evet.

"Geldik"

Dedim rahatlayarak. Amir başını salladı. Beni ısrarla eve götürmek istememesi hoşuma gitmişti.
"İyi geceler" dedim.

"Sensiz uyuyamayacağımı biliyorsun değil mi?"

"İki yıl bensiz uyumadın mı?"

"O zaman varlığına alışmamıştım."

"İyi geceler Amir"

Yanağımı okşadı, saçımı kulak ardıma sıkıştırdı. Dudağıma bir buse kondurduğun da, aşağı indim.
Eve girerek, hemen üstümü çıkardım. Amire baktığım da, araba hala orda duruyordu.

Kaşlarımı çattım.
Az sonra gider diye düşünerek yatağa geçtim. Gözlerimi kapatarak uyudum.

🦋

Sabah olduğun da, elimi yüzümü yıkayarak, dişlerimi fırçaladım. Üstümü giyerek, aşağı ineceğim sırada, camı açmak için cama yaklaştım.
Dışarda
gördüğüm araba ile şoka uğradım. Hayır ya, Amir dün burda, arabada mı kalmıştı?!
Delirmiş. Üstü ıslaktı! Koşarak aşağı indim.

Camını tıklattım, gözlerini açtığın da, camı aşağı çekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Camını tıklattım, gözlerini açtığın da, camı aşağı çekti. Gözlerinin altı hafif şişmiş, saçları dağılmıştı.

Aşk-ı ızdırapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin