16

21.4K 799 210
                                    

                                  🦋

Gözlerimi kapattığım da göz yaşlarım dışarıya firar etmişti. Elimi elinin üstüne kolarak ittirmeğe çalıştım.
"Şansını fazla zorluyorsun! Beni sınama" dediğin de çenemi sert şekilde bıraktı. Kendimi yatağa attığım da bağırarak ağlamaya başladım.

Telefonum çalıdığın da Amire baktım. Ok gibi keskin gözleri telefonumu buldu. Hemen ayağa kalkarak alacağım sırada,Amir telefonu aldı. Önünde dikilerek,
"Ver lütfen, babamlar meprak etmiştir" dediğim ağlar bir tonda.

"Etsinler"

Dışarıya çıkacağı sırada karşısına geçtim. Ayak altlarımın ağrısına aldırmadan kapının önünde siper ettim kendimi.
"Yalvarırım, lütfen ver haber vereyim."

"Hayır"

Sinir kirizi geçiriyordum, ağlayarak kendimi yere attım. Amire baktığım da sinirden boyun damarları atıyordu ve elini sıkarak açıyordu. Her an bana zarar verecek diye korkuyordum, sözde sevdiği için zarar vereceğini düşünmeyecektim. O sinirine yenik düşen bir adamdı.

                               🦋

Yerde ağlayan Nihana aldırmadan dışarı çıktım. Delirecektim! Ama ona değil kendime, aptal gibi onu yanlız bırakmama. Depodaki olayları benim yüzümden görmüştü.
Ağladığı görüntüsü gitmiyordu gözümün önünden.

Ona bu kadar sert dokunduğum için delirecektim. Daha da korkutuyordum onu, bir şansım varsa kendi ellerimle yok ediyordum.
Telefon yeniden çaldığın da kız kardeşi olduğunu gördüm. Mesaj kısmına girerek,

"İşim uzadı,geç gelirsem merak etmeyin. Sorun yok"

Yazdım umarım onun için sorun olmazdı. Kapının ardından ağladığı sesini duya biliyordum. Al sök kızım kalbimi ama ağlama işte! Hele benim yüzümden hiç ağlama.
Odama girdiğim de sigara yakmıştım.

Bir az sakinleşmem gerekti. Benden kaçması,kaça bileceğini düşünmesi bile saçmalıktı!

Babam odama girdiğin de,
"Senin kız olay çıkarmış? Seni görmüş? Sana o çiçek burda boğulur dedim. Ama sen ısrarla onu burda yaşatmaya çalışıyorsun."dedi.

"Ne yapayım baba! Aşık olduğum kızı bırakayım mı? Bak şu halime bak! Sadece bağırdım, kalbini kırdım diye deliye döndüm. Benden kaçtı diye deliye döndüm. Sence ben onsuz yaşaya bilirmiyim?!"

"Yaşayamazsın, onunla mutlusun..
Ama o, o mutlu değ-"

"Olacak! Olması için her şeyi yapacağım." Dediğim de duşa girdim. Üzerimde ki kan sıçramış kıyafetlerden kurtuldum. Duştan çıkarak üzerimi giydim.

(Aşko kolunu dövmeli şey yapın isiskddk)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Aşko kolunu dövmeli şey yapın isiskddk)

Nihanın odasına girdiğim de ağlama sesinin gelmediğini gördüm. Odaya göz gezdirdiğim de Nihanın olmadığını anladım. Tam sinirle çıkacağım sırada, dolapla duvarın arasından bir ah çekme sesi duydum.

Ah çektiğini duyduğum da kalbim paramparça olmuştu.

                                  🦋

Karşımda ki Amiri görmemle duvara daha da saklandım. Büyük bedeni tamamamen göz önümdeydi. Duş aldığı nemlenmiş saçlarından belli oluyordu.
Yanıma çöktüğün de yanım da oturdu. Kenara çekilerek ondan uzaklaştım.

"Nihan.." dedi yumşak tonda. Sanki az önce beni yatağa savuran o değilmiş gibi!
"Sevgilim...sevdiğim." dedi aynı tonda. Yüzüne bakmıyordum. Ağlamaktan halim hal değildi.

"Affet beni hm?"

Kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Aff mı edeyim? Şaka gibisin! Aff etsem elinde ki kan gidecek mi sanıyorsun?!" Dedim hırsla ayağa kalkarak.

O da benimle birlikte hırsla ayağa kalktı.
"Gitmiyecek! Bu benim işte anladın mı? Tam olarak böyle bir adamım ben!"

"Ama ben bu adamla aynı havayı solmak bile istemiyorum."
Dedim elimle onu göslererek. Yavaş bir şekilde bana yaklaştığın da. Sırtım dolaba değdi. Bakışlarımı kaçırdım alev saçan bakışlarından.

"Ama bu adam sensiz nefes dahi alamıyor."

Cevap vermemiştim.

"Ve ben nefes almazsam.." dedi tek elini boğazına atarak. Başımı yava çevirdim. Sıkmıyordu, acıtmıyordu ama her an boğacak gibiydi.
"Hiç kimseye aldırmam"

Elini boğazımdan çektiğin de ondan uzaklaştım.
"Beni tehtit etmekten vaz geç!" Dedim.

"Eve götür beni"
Kim bilir annemler ne kadar merak etmiştir. Aslında geç kalacağımı söyledim ama, bu fazla geç olmuştu.
"Bu gün olmaz, annenleri ara ve burda kalman gerektiğini söyle" öyle rahat konuşuyor du ki!

"Dalgamı geçiyorsun?! Sen beni ne sanıyorsun ya? Annemler tanımadıkları bir yerde gece kalmama izin verirlermi sanıyorsun?"

"Evet sanıyorum, ara" dedi telefonu uzatarak.
"Hayır eve gidicem" kapıya yöneldiğim de kolumdan tuttu.
"Bırak"

"Ara" kendi istegini yaptırmaktan başka bir şey bilmiyordu.
Telefonu alarak babamı aradım.
"Baba"

"Efendim kızım? Ben de seni arayacaktım."
"Baba hani şu kadın vardı ya.." dedim Amire bakarak. Onlara Amirin yanında çalışacağım dediğimi sanmamıştı umarım.
"Rahatsız oldu,onun yanında kalmam gerek. Beni merak etme tamamı?"

Babam bir az durdu.
"Tamam ama, Annene Elaya yaz uyumadan önce tamam mı? Aklım sende kalmasın."

"Tamam babacım, görüşürüz" telefonu kapattığım an Amir telefonu elimden aldı.
"Senin yüzünden yalan söyledim!"

"Birşey olmaz." Gözlerimi devirdim.

Yorum gelmezse bölüm gelmez haa bilesizz

Aşk-ı ızdırapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin