5

29.9K 938 114
                                    

                                  🦋

Cevap vermemiştim,ne de gözlerine bakmamıştım. Derin nefes alarak ıslak gözlerimi sildim.
Arabaya binerek beklemeye başladım. Amir de ardım dan derin nefes akarak kısık gözlerle etrafa baktı. Sonra şöför koltuğuna oturarak,bana döndü.

Bana dönmesi ile hemen önüme döndüm. Ellerim şimdiden buz gibi olmuştu. Arabayı çalıştırdığın da,
"Nereye?" Dedim dilimin ucunda.

"Çalışacağın yere"

Bir şey demeden bekledim. Bu adam inadından vaz geçmeyecekti. Ben de işsiz kalamazdım. O yüzden bana uyan bir işse çalışacaktım. En azından bir süre.

Araba durduğun da camdan dışarı baktım.

Karşımda gördüğüm siyah ev ile kaşlarımı çattım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Karşımda gördüğüm siyah ev ile kaşlarımı çattım. Siyah ev mi olurmuş? Yada ben görmedim. Kapıyı açacağım sırada kilitli olduğunu gördüm. Amire döndüğüm de aşağı inerek kapımı açtığını gördüm.

Aşağı inerek biçimli çimlerin  üstüne bastım. Etrafıma baktığım da baya büyük ev olduğunu gördüm.

"Niye geldik buraya?"

Cevap vermeden eve yol aldı. Pahalı ayakabılarının altın da ezilen yaprak sesleri kulaklarıma doldu. Ardından küçük adımlarla gittim. Eve girdiğimiz de salona geçmiştik.

Burasıda siyahtı ! Sıkıcı gözüküyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Burasıda siyahtı ! Sıkıcı gözüküyordu. Oysa burayı daha canlı renklerle ne güzel yapmak olurdu. Kendisi gibi siyah yapmıştı.

"Otur ister-"

"Niye burdayız?" Dedim sözünü keserek. İsteyerek yapmadım,bir an sordum işte.

"Sözümü kesme! Ve otur" dedi her an kalkmaya hazır tınısı ile.
"Oturmayacağım. Ne söyleyeceksen söyle lütfen" dedim bakışlarımı etrafım da gezdirerek. Bir an önce gitmek istiyordum. .

"Burda çalışacaksın"

Kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Burda çalışınca ne olacağını sanıyorsun?" Dedim iğneler bir ses tonuyla.
"Bilmem belki kokun siner" bir şey demeden düşünmeğe başladım.

Şimdi izin ver ne istersem nerde istersem çalışayım desem zaten izin vermezdi. Bu adamdan aslı değildim tabii ki! Ama lanet olsun ki daha güçlüydü,istediğini yapıyordu.

"Ne çalışacağım?"

"Bana özel,yemek benim odam,benim kıyafetim. Bana ait her şeyden sorumlu" umarım evde çok olmuyordur.
"Maaşın ne kadar istersen o kadar olacak" dedi salonun kenarın da ki mutfağa adımlayarak.

Kendisine doldurduğu içkiyi yavaş yavaş yudumluyordu. Ve beni süzmeği de ihmal etmeden.
"Ne kadar almam gerekse o kadar alacağım" dedim mırıldanarak ardından devam ettim.
"Kısa bir süreliğine, bu sadece kısa süreliğine bir şey"

Şu an paraya çok ihtiyacım vardı. Babam vardı,annemler vardı...
"Ben ne zaman istersem o zaman" dedi elinde ki bardağı sehpaya bırakarak. Yavaş adımarla bana geldiğin de gömleğinin boğaz düğmelerini daha da açıyordu.

Bakışlarımı ondan çekerek başka yere verdim.
Önüme koyduğu beyaz dosyayla ona baktım. Neydi bu?
"İmzala"

"Sadece bir çalışan olacağım, ne imzası? Hem sen beni zorladın keyfimden gelmedim!" Dediğim de dosyanın üzerine siyah kalemi de koydu.
" o zaman seni buna da zorluyorum,yapacaksın. Dediğin de hırsla dosyayı aldım.

Maddeler vardı. Hepsini yavaş yavaş okuduğum da,

1:Yanlız benim özelimle çalşacak,başka işle ilgilenmeyecek.
2:izinsiz dışarı çıkmak,iş saati bitmemiş eve yada başka bir yere gitmek yasak.
3:iki taraf da razı olursa işi bıraka bilir.

"Saçmalık!" Dedim dosyayı önüne atarak.
"Bu sadece bir iş! Ben senin kölen değilim. "

"Kölèm son olacağın şey bile değil. Ben sana aşığım diye sen değil, ben senin kölenim" dedi kelimeleri bastıra bastıra.
"Zor şartlar değil, sadece küçük kurallarım diyelim. Paranı eski çalıştığın maaşın dan beş kat daha fazla alacaksın."

Derin nefes akarak gözlerimi devirdim. Bu küstah adama uyuz oluyordum. Başımı salladım.
O da salladığın da önüne fırlattığım dosyayı yeniden önüme koyarak kalemi bana uzattı.

Kalemi akarak,imzayı attım. Eğer bu şartlar aksine çıkarsam büyük miktarda para ödeyecektim karşılığın da. Ama bu adam bana başka seçim bırakmamıştı!

"Yarın başla Nihan'm" dediğinde bir şey demedim.
"Nihan'm deme bana" dedim kendimi tutamayarak. Burnundan güldüğün de ellerini cebine saldı.
"Seni ilk gördüğüm gün anladım,beńim olduğunu"

Benim kelimesini bastırarak söylemişti.
"Seni sevmiyorum" dedim soğuk rüzgar gibi gerçeği yüzüne vurarak. Öyle kolaymıydı sevmek?! Hele onun gibi birini?

Kirli,kanlı,pis, daha sayamadığım bilmem kaç karanlık yüzü. Düşünüyordum düşünüyordum ama aklıma bir iyi huyunu getiremiyordum çünkü yoktu!
İlk başlarda polise gitmiştim, annemler de biliyordu beni rahatsız ettiğini ama bir şey yapamamıştık.

"Biliyorum, beni sevmediğini biliyorum.."


Aşk-ı ızdırapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin