Medya; Görkem BİLİR
Hazal'dan
"E yani Beyla boşvereceksin haketti Cihangir. Murat amcamın elleri dert görmesin az bile yapmış." bir yandan da çekirdek çitliyordum. Kızlarla beraber ufak bir kaçamak yapmış ve bir haftalığına Aydın'a gelmiştik tatil için. Deren evlenmeden kız kıza bekar olarak yaptığımız son tatilimizdi bu.
"Katılıyorum. Bak tamam aşk ne demek bildiğimden sana Cihangir'den vazgeç falan demeyeceğim ama üzmesine de izin verme artık Beyla!" Deren o kadar haklıydı ki kafamı aşağı yukarı sallayarak deli gibi onayladım.
"Zaten artık Cihangir'e nasıl davranmam gerektiğini kestiremiyorum. Yaptığı şey çok kırıcıydı. Yani sırf benim çevreme güvenmediğinden ve eğer bir şey olursa da ben anlatmazsam diye düşündüğünden telefonumu dinleyip beni takip ediyormuş ya." Tam Beyla'ya cevap verecektim ki telefonum çalmaya başladı. Kayıtlı olmayan bir numara arıyordu. Kaşlarımı çatarak bir süre telefona baktım ve elimdeki çekirdeği geri paketine koyarak dikleştim.
"Susun az. Müvekkillerimden biridir belki." diyerek açtım telefonu. "Alo?"
"Hazal hanım."
"Buyurun, benim."
"Nasılsınız?" hafifçe boğazımı temizledim. Keşke önce kendini tanıtsaydın be abim be.
"Kusura bakmayın beyefendi ama numaranız bende kayıtlı olmadığı için sizi tanıyamadım." diyerek konuya açıklık getirdim.
"Ah çok haklısınız Hazal hanım. Özür dilerim sizinle konuşuyor oluşumun heyecanına verin. Kenan ben, Kenan Avcı." işte şimdi sıçmıştım. Cihangir bu adamın beni aradığını öğrenirse ortalığı birbirine katardı.
"Numaramı nereden buldunuz?!" sesim fazlasıyla sert ve memnuniyetsiz çıkıyordu. Kızlar da kendi aralarında konuşmayı bırakmış kaşlarını çatarak bana odaklanmışlardı.
"Meslektaşımın numarasını bulmam çok da zor olmadı Hazal hanım." bu adamın laubali oluşu beni geriyordu. İlk gördüğümde de sevmemiştim zaten.
"O halde aramınızın sebebi önemli bir şey olmalı Kenan bey!"
"Evet oldukça önemli. Nasılsınız diye sormak için aradım." sinirle bir nefes bıraktım.
"Beni rahatsız ettiniz Kenan bey. Ya da dur ya sen bey kelimesini de hak etmiyorsun zaten laubali herif. İlk gördüğümde de sinir olmuştum sana hâlâ devam ediyor sinir oluşum. Beni sakın bir daha rahatsız etme!" diyerek yüzüne kapatmış ve hemen olarak da bana bir daha ulaşmaması için engellemiştim.
"Ne oluyor Hazal?" kafamı Beyla'ya çevirdim.
"Sorma Beyla sorma. Sıçtım biraz galiba. Bu Kenan Avcı denen herif, hani şu davet zamanı anlattığım olaydaki adam işte. Geçenlerde Cihangir beni aradı onunla görüşüp görüşmediğimi sordu. Görürsen yolunu değiştir falan dedi hatta." Tam devam edecektim ki Beyla girdi araya.
"Şimdi de o adam aradı seni ve bunu Cihangir'e söylemezsen ve Cihangir bunu sonradan bir başkasından öğrenirse olacakları düşünmek bile istemiyorsun. Çok da haklısın." Kafam ile onayladım.
"Ayrıca hanımlar Cihangir abi bir polis. Bu adam her ne kadar avukat olsa da sana yolunu değiştir dediyse bir bildiği vardır Hazal." Deren'i de kafam ile onayladım. Seslice bir nefes verip ayaklandım.
"Ay tamam yeto. Buraya otel odasının balkonuna tıkılmaya gelmedik kalkın gidiyoruz sahile. Hem biraz tatilde olduğumuzu anlayalım hem de postluk fotoğraflar çekilelim." diyerek kızları da ayaklandırdım. Hummalı bir hazırlanma ardından otelden çıkmış sahile doğru yol almıştık. Kızlarla şezlonglara yerleştikten sonra birbirimize bir güzel güneş kremlerimizi sürmüş sonrasında ise hiç beklemeden denize koşmuştuk. Az biraz yüzüp açıldıktan sonra soluklanmak için durduk kızlarla. Ben ise sinsilik yapıp Deren'in arkasından yaklaştım ve suyun içine kafasını soktum. Bunu gören Beyla ise durmamış bize doğru gelerek bana su atmaya başlamıştı. Biz kendi aramızda şakalaşırken yorulduğumuz için kahkahalar ata ata denizden çıkıp şezlongumuza doğru gitmiştik.
![](https://img.wattpad.com/cover/317220823-288-k917554.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREK YANGINI
Novela Juvenil"Beyla?" arkamı döner dönmez ismimi duymam bir olmuştu. Bu oydu işte. Gözlerimin ve kalbimin hasretini çektiği, aklımın ise sürekli kötülediği kişiydi. Sertçe yutkundum hafif tebessüm ile bakıp güldüm. "Cihangir abi." dedim bende. Kaşları çatıldı...