YÜREK YANGINI

29. Bölüm

Medya: Oğuzhan KAÇAN
(siz ona BeyGir ilişkisini kurtaran mükemmellik abidesi de diyebilirsiniz :))

Cihangir'den

Evde dört dönerken bir yandan da babamın gelmesini bekliyordum. Bu mahallelinin başka işi yoktu da Beyla'nın odasını mı gözetliyordu anlamıyordum ki. Sıkıntıyla nefes verip cama doğru gittim fakat ne yukarıdan aşağı inen ne de aşağıdan yukarı çıkan babamı görebilmiştim. Sıkıntıyla nefesimi tekrar dışarı vermiş hafif çıkan kirli sakallarımı sıvazlamıştım.

"Oğlum, yeter! Geç otur başımı döndürdün!" annemin sesi ile ona döndüm.

"Oturamıyorum anne. Nerede kaldı bu babam?" kaşlarımı çatıp tekrar dışarı baktım.

"Abi, ben Beyla abla, Hazal abla ve Deren ablayla buluşacağım. Beyla ablanın yanına gidince seni görüntülü aramamı ister misin?" Sevgi'nin sesini duyunca ona dönmüş Beyla'mın adını duyunca da kulak kesilmiştim.

"Niye buluşuyorsunuz? Bir sorun mu var?"

"Hayır abi! Beyla abla kaç gündür evde ya biraz hava alsın diye dışarı çıkıyoruz bende üniversiteyi kazandım diye beni de çağırdı Beyla abla." kafamı salladım.

"Nerede olacaksınız?" dememle telefonuma mesaj gelmesi bir olmuştu. Elimi cebime atıp telefonumu çıkardım.

"Muhtemelen Özlüce taraflarına gideceğiz." deyince kafamı salladım. Beyla ve Oğuzhan'dan mesaj görünce kaşlarımı çatmıştım. İlk önce Beyla'nın mesajına tıklamıştım.

Yürek Yangınım ❤️

Hayatım, olayları duydun mu diye sormayacağım muhtemelen duydun ama bizim cephede sorun yok :)

Kızlarla dışarı çıkıyoruz biz, Sevgi'ye de çağırdım.

Özlüce taraflarına gidecekmişiz.

He bir de seni seviyorum ❤️

Beyla'nın mesajlarını görmem ile gülmeye başlamıştım. Ben bu kız için kurşun atar kurşun yerdim. Onlarda sıkıntı olsa bile benim de sıkıntıda olduğumu bildiği için söylemezdi o biliyordum. Hiç beklemeden rehbere girmiş ve direkt olarak Beyla'yı aramıştım. Salonda annem ve Sevgi olduğu için mutfağa dorğu adımlayıp kapıyı da arkamdan kapatmıştım.

"Aşkım!" Beyla'nın sesini duymak bile bana huzur veriyordu.

"Ben de seni seviyorum." mesajına mesajla karşılık vermek istememiştim. Hem sesini duyarsam ciddi mânâda onların cephede sorun olup olmadığını anlayabilirdim.

"Yaa seni yerim he." erimiş sesle cevap vermesi üzerine gülümsedim.

"Olur güzelim, ne zaman ve nerede?" sorum üzerine Beyla kahkaha atmıştı.

"Ben namuslu biriyim evlenmeden olmaz!" diyince sıkıntılı bir nefes çekmiştim içime. "Ay hayır Cihangir ya, ben sıkıntı et diye söylemedim. Şaka olsun diye hani kurdum o cümleyi." Beyla'nın yanlış bir şey söylemiş gibi kendini açıklamaya çalışması ile gülmüştüm.

"Sorun yok güzelim. Sadece bu durumu nasıl toparlayacağımı hâlâ bilmediğim içindi o iç çekişim." demiş boğazımı temizleyip hızlıca tekrar konuşmuştum. "Hazırlandın mı sen? Bak Eylül ayındayız akşamları serin oluyor çok ince giymeseydin." aslında serin falan olmuyordu. Bursa fazla nemli bir şehirdi ve bizi bir hayli zorluyordu ama ben sadece konuyu değiştirmek için demiştim.