Bölüm şarkımız: Rober Hatemo - Beyaz ve Sen...
İyi okumalaarrr 💛💛"Ay aman Allah'ım bu nasıl bir güzellik."
"Bu güzelliğin vergisini ödüyor musunuz Deren hanım?" düğünün yapılacağı otele gelmiştik ve bizim için ayrılan odada hazırlanıyorduk. O kadar güzel ve şık bir davet salonu seçmişlerdi ki bayılmamak elde değildi. Ayrıca, Deren o kadar güzel olmuştu ki bizim bile dibimiz düşmüşken Furkan'ı düşünemiyordum artık.
"Ya kızlar benim elim ayağım titriyor. Heyecandan ölmek üzereyim. Bütün gözler üzerimde olacak." tatlı bir gülümseme ile Deren'e yaklaştım.
"Bir şey yemedin sen sabahtan beri ondandır elinin ayağının titremesi. Şimdi otur sen şöyle şuraya güzelce ben sana yiyecek bir şeyler söylemiştim gelsin de ye." kafasını sallayarak oturdu. Hazal'ın da makyajı bitmişti ve sıra bana gelmişti.
"Yalnız Furkan enişteme helal olsun. Çocuk hiçbir masraftan kaçınmamış." Hazal'ı onaylayan birkaç mırıltı döküldü dudaklarımdan.
"Ay kızlar dün ki bride party'mde hazırlanırken aşırı güzel bir fotoğraf çekmiş Sevda abla bizi." ablam cidden güzel fotoğraf çekerdi. "Ve ben bunu instagrama atıp düşman çatlatıyorum." diyerek telefona gömülmüştü. Gülerek kafamı sağa sola salladım. O sırada odanın kapısı çalmıştı ve görevlilerden birisi kapıyı açmaya gitmişti.
"Deren, bu ne güzellik Allah'ım!" ablam Deren'i görür görmez güzelliğini vurgulamıştı. Kucağındaki Asil ise Deren'e gitmek için çırpınıyordu. "Gördün güzel kızı git tabi!" ablam gülerek Asil'e bakıyordu. "Oğlum hayır bak Deren ablanın saçını falan çekersin olmaz."
"Ay Sevda abla çeksin yaparız yeniden. Hem ben Asil'i gördüm Furkan'ı nikah masasına gitmeden terk edebilirim bile. Bu nasıl bir yakışıklılık?" Deren, Asil'i kucağına alıp sevmeye başladı.
"Hoş geldin Sevda abla, çok güzel olmuşsun."
"Teşekkürler bebeğim, sen de çok mükemmel olmuşsun." ablam sözlerinin ardından öpücük atmıştı Hazal'a. "Ooo daha hazır değil misin sen Beyla?"
"Ay abla iki ayağımı bir pabuca sokma ya. Stres yapıyorum ben bilmiyorsun sanki!" kahkaha atarak yanağıma öpücük kondurdu.
"Stres olduğunu bildiğim için yapıyorum hayatım." göz devirmekle yetindim ve bitmiş makyajım gibi saçımında bitmesi için sabırla oturmaya çalıştım. Sevmezdim ben öyle sürekli oturmayı. Sonunda saç ve makyaj işleri bitmiş Deren, Hazal, ablam, ablamın kucağındaki Asil, Cihangir'in kardeşi Sevgi ve Deren'in teyze kızı olan fakat şehir dışında olduğu için çok görüşemediğimiz Tuğçe olmak üzere oturuyorduk. Kapı tıklatılınca Deren panikle kapıya bakmaya başladı. Ben kalkıp kapıya doğru gittim ve hafif aralayarak kim olduğuna baktım.
"Beyla. Hazır mısınız kızım? Müsaade varsa ben biraz kızımla konuşmak istiyorum." Deren'in babası Ali amca olduğunu görünce rahatlayacak kapıyı tamamen açtım. Zaten bizim salona gidip hem eksik var mı diye bakmamız gerekiyordu hem de Deren, Ali amca ile beraber salona gelmeliydi artık çünkü saat sekize gelmek üzereydi.
"Gel Ali amcacım." Ali amcanın odaya girmesi ile kızlar da aykalndı.
"Biz, sizi yalnız bırakalım." Hazal'ın sözleri ile gözleri dolu dolu olan Ali amca kafasını salladı sadece. Odadan çıkarken en son duyduğumuz 'melek gibi olmuşsun kızım' cümlesiydi. Gerçekten de melek gibi olmuştu. Furkan çok şanslıydı ve şükür ki bunun farkında olan birisiydi.
"Of ben ağlamak istiyorum. Niye evleniyor ya? Biz üçümüz ve kedilerimiz ile beraber bir evde yaşlanacaktık. Ne vardı şu evlilikte?" gülerek Hazal'ı dinliyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/317220823-288-k917554.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREK YANGINI
Novela Juvenil"Beyla?" arkamı döner dönmez ismimi duymam bir olmuştu. Bu oydu işte. Gözlerimin ve kalbimin hasretini çektiği, aklımın ise sürekli kötülediği kişiydi. Sertçe yutkundum hafif tebessüm ile bakıp güldüm. "Cihangir abi." dedim bende. Kaşları çatıldı...