"Sevdiğim adamla evlenmek için otuzumu mu bekleyeceğim?"
"Evlilik? Kızım ne diyorsun sen? Ne evliliği?"
"Hemen değil canım. Önce nişan. Bakarsın çifte nikah yaparız," dedim komik olur diye ancak ne bana komik gelmişti ne de ona.
"Komik değil Mine." O sırada kapı açılmıştı. "Ayrıca ben izin vermiyorum."
"Senden izin istemiyoruz." Kaya konuşmanın içine ışık hızıyla dalmıştı.
"İsteyeceksiniz." Barış'ın sinirle söylediği şey üzerine gözlerim kocaman açılmıştı.
"Kimsin sen?"
"Yeter!" dedim sesimi yükselterek. "Hastanedeyiz, farkında mısınız? Evren, Barış'ı götür buradan. Saçmalıyor."
"Ben saçmalıyorum öyle mi? Sevmiyorsun sen bu herifi! Sevmiyorsun! Seni senden iyi tanırım ben! Sevmiyorsun."
"Evren!" Evren bir kez daha uyanmam üzerine Barış'ı dışarıya doğru çekiştirmişti.
Kapı kapandığında derin bir nefes verdim.
"Kıskandı seni," demişti Kaya cama doğru yürürken.
"Kıskanmadı. Korudu. Dediği doğruydu, beni benden iyi tanıyor. İmkansız ama, sana karşı bırak sevgiyi sempati duyduğumu falan bile düşünseydi böyle davranmazdı. Ayrıca, o beni ne kadar iyi tanıyorsa ben de onu o kadar iyi taniyorum. Kıskanmadı. Korudu."
"Öyle olsun. En azından kabul ettin. İnkâr da edebilirdin."
"Evet, seni döverek camdan aşağıya atardı. Aslında mantıklıymış. Tüh! Keşke inkâr etseydim." O sırada içeriye hemşire girmişti. Üzerimdeki pijamanın ilk dört düğmesini açtığında Kaya'nın göğüslerime bakmamak için inanılmaz bir güç sarfettiğini biliyordum. Dudaklarım kıvrıldı usulca. Ardından iç çekerek camı açtı.
"Fazla hareket ediyorsunuz Mine Hanım. Yaranız kanamış. Böyle yaparsanız iyileşmeniz gecikir. Mümkünse hiç hareket etmeyin."
"O mümkün değil hemşire hanım. Yerinde durduğu yok. Çok inatçı." Kaya'nın dedikleri üzerine kaşlarımı çatarak sinirli bir bakış gönderdim ona. Hemşire Hanım ise güldü.
"Çok şanslısınız Mine Hanım. Eşiniz bir an bile yanınızdan ayrılmadı."
"Eşim?"
"Pardon, eşiniz değil miydi? Ben öyle biliyordum. Arkadaşlar öyle söylediler."
"Arkadaşlar?" Hastane bizi mi konuşuyordu? Tabii, Mine. Ünlü iş adamı Kaya Han Kirezli bir haftadır senin için hastanede kalıyor. Dedikodu çıkar tabii.
"O yolda ilerliyoruz diyelim. Değil mi sevgilim?" demişti Kaya.
"Hı hı," dedim dişlerimi sıkarak. Elimde kalacak bu adam. Cidden elimde kalacak.
Hemşire serumu takıp çıktıktan sonra arkamdaki iki yastıktan birini Kaya'ya fırlattım. Neredeyse tam kafasına geliyordu ki yastığı tutmuştu.
"Ya sen niye herkese sevgiliyiz diyorsun be?!"
"Evli olduğumuzu sanmalarından iyidir diye düşünüyorum. Zaten ben en başında anlamıştım."
"Neyi?"
"Bizi evli sandıklarını. Yoksa neden açsın o kadar." Düğmelerimden bahsediyordu.
"Ne oldu Kirezli? Göğüslerime bakmamak için gösterdiğin o muhteşem çabayı görüyorum. Takdire şayan." Üç büyük adımda yanıma gelip üzerime eğildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kül Kedisi
Teen Fiction"Ayakkabını düşürdün, Kül Kedisi." Koşmayı bırakıp arkamı döndüm ve elindeki topuklu ayakkabıya baktım. Bu benimdi. Balo gecesi işlediğim cinayetten kaçarken düşürmüştüm. Ben Mine Sever. İlk defa falso vermiştim ve bunu hiç yapmamam gereken birine y...