10. Bölüm : Kördüğüm

117 11 0
                                    

"Vazgeçtim."

"Neyden?" dedi dudaklarıma yaklaşarak. "Neyden vazgeçtin? Ben seninle kavga etmekten vazgeçtim. Sen neyden vazgeçtin Kül Kedi'm?"

"Bakma şöyle."

"Söylesene?"

"Bakma."

"Bakmamı istemiyor musun? O hâlde ben de gözlerimi kapayıp öperim? Ne dersin?"

"Kaya Han."

"İsmim nasıl da yakışıyor o güzel dudaklarına."

"Kaya Han. Yaklaşma bana."

"Beni dinlemen gerekiyor."

"Sekiz yıl. Tam sekiz yıl oldu," dediğimde gözümden bir yaş süzülmüştü ancak inadına gülümsedim. "Olacak yani, yirmi yedisinde. Tam sekiz yıl olacak. Ölüsünü bile göremedim ben abimin. Göstermediler. Kaza dedi senin amcan. Yanlışlıkla bir kazaya kurban gitmiş. Hayır, abimi bana göstermediler çünkü abimin vücudunda bir değil onlarca kurşun vardı. Tehdit etti abimi, benimle tehdit etti. Abim gitmek isteyince vurdular onu. Senin amcan, senin soyun benim abimi öldürdü. Çağdaş Kirezli, kendi sonunu kendi yazdı." Onu sertçe ittiğimde geriye doğru sendelemişti.

"Tamam, şimdi git. Ama bitmedi Kül Kedisi. Bitmedi. Şu an üzgünsün. Kızgınsın. Kırgınsın. Şimdi git, ama peşini bırakmaya niyetim yok. Ölümüme gitsem bile, ölümüne gitmeye hiç niyetim yok." Cevap vermeden kapıyı açtım. Emir arabadan inmiş, yanıma geliyordu.

"Mine, bir sorun mu var?"

"Emir, onu istediği yere götürün. İki tane de en güvendiğin adamı al, gözükmesinler ama korusunlar."

"Tamam kardeşim. Mine, hadi gel. Ver onu bana." Elimdeki bavulu aldığında tam arkamı dönecekken Kaya önüme geçti.

"Bilmediğin şeyler olduğunu unutma, yargsız infaz yapmayacak kadar Cennet kalbin var."

"Cennet'e ateş düştü Kaya Han. Ne kalır şimdi Cennet'ten? Çık şimdi önümden." Kenara çekildiğinde arabada bekleyen Emir'in yanına gittim.

Araba çalıştığında sonunda Kirezli arazisinden çıkmıştık. Arkada bir araba daha vardı.

"İyi misin?"

"İyiyim."

"Emin misin?"

"Hayır."

"Sana bir sır vereyim mi?"

"Taşıyabilir miyim bilmiyorum ama, ver. Sorun değil."

"Bence, Kaya senden hoşlanıyor."

"Hayır, kendine oyuncak arıyor." Başını iki yana salladı.

"Emin ol Mine, Kaya kimseye, özellikle de hayatına sahte sevgili sıfatıyla giren bir kadına gitmemesi için engel olacak bir adam değil."

"Çünkü bizim için biçilen kader bu oyunla başlamadı Emir."

"Nasıl?"

"En yakın arkadaşın değil mi? Anlatacaktır sana. Hoşlanıyormuş falan, at bunları kafandan. O yalnızca biraz daha yaşamak istiyor. Ve ben de buna izin veriyorum bir aptal gibi."

"Nereye gideceksin?"

"Dümdüz ilerle, söyleyeceğim ben sana."

"Tamam. Ama yine de senden hoşlandığını düşünüyorum." Herhangi bir cevap vermedim. Evi tarif ettikten sonra araba sonunda abimin evinin önünde durmuştu. Bakışları eski apartmanda gezindi. "Kim oturuyor burada?"

Kül KedisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin