21. Bölüm : Affetmeyeceğim

87 4 0
                                    

"Bebeğiniz gayet sağlıklı. Hiçbir sorun gözükmüyor. Annemize biraz D vitamini takviyesi yaparsak hiç fena olmaz. Kan değerlerinizde yalnızca D vitamini düşük çıkmış Mine Hanım. Onun dışında siz de, bebeğiniz de gayet sağlıklı." Yasemin Hanımın gülümseyerek söyledikleri beni de, Kaya'yı da tatmin etmişti.

Hastaneden çıktığımızda el eleydik.

"D vitamini eksikmiş bak, duydun doktoru. Bol bol güneşleneceğiz artık."

"D vitamini fazlalığı çıkmasın sonra."

"Olsun. Hepsinden bol bol olsun, kullansın, çabuk gelişsin benim bebeğim."

"Fazlası zararlı ama."

"Olmaz bir şey," dediğinde arabaya binmiştik.
"Sen nereye gideceksin?"

"Tuğçe'yle bulunacağız. Sahilin orada bir kafe var ya. Orada. Gelmiş bile olabilir. Sen ne yapacaksın."

"Şirkete geçerim. Uzun zamandır gitmiyorum. Bir ayar çekmek gerekebilir oradakilere. Boşlamasınlar işleri." Arabayı çalıştırdığında yaklaşık beş dakika sonra yeniden durmuştuk.

"Hayırlı işler," dedim gülümseyerek. Bana doğru uzandı ve sıkıca sarıldı.

"Teşekkür ederim bi' tanem. Kendine ve bebeğimize dikkat et. Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum."

"Ha?" dedi bir anda. İlk defa açıkça söylemiştim. "Ne dedin sen? Bir daha söyle?" Gülerek arabadan indim.

"Kolay gelsin sevgilim." Kapıyı kapatıp hızlı adımlarla kafeye girdiğimde Tuğçe gelmişti. Beni gördü ve bakışları arkasına kaydı. Baktığı yere baktığımda Kaya'ya bakıyordu.

"Abim neden biz kütlesi gibi duruyor?"

"Yok ya, bence hafiften erimiştir."

"Hoş geldin," dedi ancak sanki biraz mesafeliydi.

"Hoş buldum." Beraber oturduğumuzda garson yanımıza gelmişti.

"Ben bir sütlü kahve istiyorum. Sen ne içersin?" dedi bana bakarak.

"Ben, yeşil çay alayım."

"Hemen efendim," diyerek gitmişti garson.

"Ne o? Diyete mi girdin?"

"Hayır. Sadece yediklerime dikkat ediyorum. Önemli sonuçta."

"Haklısın."

"Tuğçe, bana olan soğuk tavrını görüyorum. Anlıyorum da seni. Eğer biri benim abime de böyle bir şey yapsaydı ben senin verdiğin tepkinin daha büyüğünü verirdim. Ama beni de bi' dinle lütfen. Eminim tek suçsuz ben olmayacağım adalet terazinde."

"Dinliyorum seni?"

"Abin sana ne kadarını anlattı bilmiyorum. Ama benim senden gizlim yok. Abinin bildiği her şeyi sana da anlatabilirim. Seni gerçekten kendi kardeşim gibi görüyorum ben. Bak, abimin öldürüldüğünde biliyorsun zaten. Bunu amcanın yaptığını biliyor musun bilmiyorum.."

Her şeyi anlattım ona. Yalansız dolansız bir şekilde.

"Bu yüzden yaptım. Ve yaptığım şey beni hiç mutlu etmedi Tuğçe. Ben, abini yine çok özledim. Sırf etrafıma bakıp ondan bir şey görmemek için Amerika'ya kaçtım ben."

"Neden geri döndün peki?"

"Çünkü bir şey öğrendim."

"Ne?"

"Hamileyim ben," dediğimde sol gözümden bir yaş süzüldü.

"Neysin?" dedi dolu gözlerle. Gülümsedim ancak gözlerimden yaşlar akıyordu.

Kül KedisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin