"Soruna gelecek olursak. Teyzemin düşünceleri benim için tabii ki çok önemli. Ben vazgeçmem Kaya. Gerçekten istiyorsam o şey için çabalarım. Peki ya sen, beni pişman eder misin?"
"Etmeyeceğim. Pişman etmeyeceğim Kül Kedisi. Bak, ben daha önce kimseyi böyle sevmedim. Ve bunu açıkça da ilk defa dile getiriyorum. Artık hangisini seçersen seç. Ben sana âşığım Mine Sever. Sana âşığım, seni seviyorum ve sana sevdalıyım."
"Ben ne diyeceğimi bilmiyorum."
"Aklımdan geçenleri söyleyebilirsin."
"Ben, henüz birbirimizi tanımadığımızı düşünüyorum. Ve şimdilik.. Bak, altını çiziyorum: şimdilik, arkadaş olmamız gerektiğini düşünüyorum."
"Arkadaş?" dedi gülerek. "Bizim bir bebeğimiz var ve biz evlenmek yerine arkadaş mı olacağız?"
"Şimdilik dedim. Orayı atlamayalım lütfen."
"Bazı insanlar birbirinin arkadaşı değil şansıdır Kül Kedisi. Sen benim en büyük şansımsın. Sen istiyorsan öyle olsun. Şimdilik," dedi üzerine bastırarak. "Arkadaşız."
"Şimdilik arkadaşız," dedim gülümseyerek.
"Ve biliyor musun ben arkadaşlarımı çok kıskanırım."
"Allah Allah, başka hangi arkadaşının kıskandın sen?"
"Anladım ben. Sen de arkadaşlarını çok kıskanıyorsun."
"Soruma cevap alamadım Kaya Han?"
"Kızma kızma. Kimseyi kıskanmadım. Zaten kimi kıskanabilirim? Bir tek Tuğçe. O da arada beni çok sinir ediyor. O yüzden."
"Tuğçe tamam. O ayrıcalıklı. Ama başkasını kıskanırsan gözlerini oyarım." Güldü.
"Sanırım benim güzel arkadaşım benden daha kıskanç."
"Öyle mi? Aa, ben sana söylemeyi unuttum. Bu gece, buradan sonra ben Barış'a gideceğim. Uzun zamandır beraber uyumuyoruz özledim dedi." Bir anda kaşları çatıldı.
"Hoşt ulan! Benim kadınıma benden başka kimse sarılıp uyuyamaz."
"Nasıl oluyormuş Kaya Bey?"
"Çok, çok kötü. Düşüncesi bile berbat."
"O hâlde ne sen bana yap, ne de ben sana."
"Anlaştık arkadaşım."
"Anlaştık arkadaşım," dedim gülümseyerek.
"O herifle uyudun mu cidden?"
"Hayır. Ama Evren'le uyudum."
"Evren'e güveniyorum. Ama o Barış elçisine hiç güvenmiyorum."
"Barış küçükken bize kalmaya gelirdi. Geceleri karanlıkta korkup yanıma gelirdi uyumaya. Abim de onun korktuğunu bilirdi ve sırf benim yanıma gelmesin diye onun ışığını kapattırmazdı. Abim de kıskançtı. Hoşuma gidiyordu kıskanç hareketleri."
"Peki şimdi gider mi? Kıskanç hareketler?"
"Gidiyor. Sinirlenince çok çekici oluyorsun."
"Arkadaşımdan beklenmeyen iltifatlar."
"Ben aslında çok flörtöz bir insanım. Bunu anladım gerçekten. Ama tuhaflık şu ki bu flörtözlüğüm yalnızca sana." Dudakları yukarı kıvrıldı.
"Ve bu benim çok hoşuma gidiyor. Bu flörtöz tavırların. Cüretkâr konuşmaların. Mimiklerin falan. Çok hoşuma gidiyorsun."
"Öyle mi? Mesela bugün seni izlemem de hoşuna gitti mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kül Kedisi
Ficção Adolescente"Ayakkabını düşürdün, Kül Kedisi." Koşmayı bırakıp arkamı döndüm ve elindeki topuklu ayakkabıya baktım. Bu benimdi. Balo gecesi işlediğim cinayetten kaçarken düşürmüştüm. Ben Mine Sever. İlk defa falso vermiştim ve bunu hiç yapmamam gereken birine y...